Tamah eden, dâimâ sıkıntı içinde yaşar!

İnsanlarla tamah etmeyi bırakan kimse, dünyâda da, âhirette de azîz ve mükerrem olur…       Celâlüddîn Hürmâlî hazretleri büyük velîlerdendir. Irak’ta Şehrezûr’a bağlı Kayneyce köyünde doğdu. Bölgedeki meşhûr medreselerde ilim tahsil edip icâzet aldı ve Hurmal kasabasındaki Câmi-i Kebîr’e müderris tâyin edildi. Bu sırada Kâdiriyye yoluna girip bu yolun büyüklerinden Şeyh Hasan Gelezerde hazretlerinin sohbetlerine … Devamını oku

İmândan güzel bir nîmet yoktur…

“Allah’a ibâdetten daha iyi amel, iş yoktur. Ölümden iyi ibret yoktur.”       Şeyh Amr Rabbânî hazretleri büyük velîlerdendir. Azerbaycan’ın Şirvan şehrinde doğdu. Şirvan’da, sonra da uzun seneler Bağdât’ta ilim tahsîl etti. Bir zaman sonra Herat şehrine geldi. Burada evliyanın büyüklerinden Mîrim Halvetî hazretlerinin dergâhına giderek ona talebe oldu. Tasavvufta yüksek derecelere ulaştıktan sonra … Devamını oku

Günah işlemek, ölümü unutmanın alâmetidir!

“Ölüm her an gelebilir. Yarına kadar yaşayabileceğini zanneden bir kimse ölüm için hazırlıklı değildir…”   Behçet Efendi İstanbul velîlerindendir. Babası Şeyh Feyzullah Efendi, dedesi Şeyh İbrâhim Hayrânî’dir. 1860 (H.1277) senesinde doğdu. Küçük yaşta tahsil hayâtına başladı. Bir taraftan babasının sohbetlerinde bulunuyor, bir taraftan da ilim tahsîline devâm ediyordu. Fâtih Dersiâmlarından Urfalı Mehmed Efendinin, daha sonra … Devamını oku

Ahiret yolculuğundan gâfil olan zavallıdır!..

“Onlar dünyâ hayâtının görünen yüzünü bilirler. Âhiretten ise tamâmen gâfildirler.”       Rûşenî Alâeddîn Efendi Osmanlı velîlerindendir. Ömer Rûşenî hazretlerinin büyük kardeşidir. Aydın’ın Tire ilçesinin Rûşen köyünde doğdu. Şirvan’a gidip, orada Seyyid Yahyâ hazretlerine talebe olmakla şereflendi. Kısa zamanda velîlik makamlarına yükseldi. Hocasının emriyle Anadolu’ya döndü. Oradan Rumeli’ye geçti. Edirne’de Sultan Fâtih Muhammed Han … Devamını oku

İnsanla hayvan arasını ayıran fark edeptir!..

“Dilini muhâfaza et. Amel defterinde ve terâzide sevâbını bulamayacağın söz söyleme.”   Hacı Ahmed Şemseddîn hazretleri büyük velîlerdendir. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerinden Osman et-Tavilî’nin dördüncü oğludur. 1811 (H.1226) senesinde Irak’ta Tavila’da doğdu. Babasının tahsil ve terbiyesinde yetişti. Babası ona icâzet verdi. Bir ara İstanbul’a gelerek Sultan Abdülmecîd Hanı ziyâret etti. Pâdişâhın ihsân ve iltifâtına … Devamını oku

Beni sâlih duânızdan unutmayın efendim

Şeyh Ahmed Efendi: “Elhamdülillah kutb-ı zaman ile müşerref olduk!”        Yenişehirli Ahmed Efendi Osmanlı velîlerindendir. Emîr Sultan hazretlerinin yoluna mensûbdur. Rumeli’de Yenişehir’de (Larissa) doğdu. Âlim ve velî zâtların ilim meclislerinde ilim tahsil ederek tefsîr ve fıkıh ilimlerinde pek derin âlim ve yüksek bir velî oldu. Rumeli Yenişehiri’nde insanlara vaaz ve nasîhat etti. Hicaz’a giderek … Devamını oku

Bütün mahlûklar, Allahü teâlânın kudretindedir…

“Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve çok yücedir…”       Manastırlı Ahmed Efendi Osmanlı velîlerindendir. On sekizinci asırda Rumeli’de Manastır şehrinde yaşadı. Osmanlı sultanlarından Sultan Üçüncü Ahmed Hanla görüştü. Bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Peygamber efendimiz ona; “Sultan Ahmed’e git, Mora Adasını fethedeceğini müjdele. Hemen asker gönderip, orayı fethetsin” buyurdu. Bunun üzerine İstanbul’a … Devamını oku

İlimden îmân, cehâletten küfür hâsıl olmaktadır…

Allahü teâlâ, ilmi, zulmetin temizlenmesine, cehli de günah işlemesine sebep yaptı.       Şeyh Abdülkâdir Muhâcir hazretleri büyük velîlerdendir. 1796 (H.1211) târihinde Irak’ta Senendec beldesinde doğdu. Fazîlet sâhibi baba ve amcaları tarafından ilim ve edeb üzere yetiştirildi. Babasının vefâtından sonra da yerine geçip, talebelere ders verdi. 1886 (H.1304) târihinde Süleymâniye beldesinde Sivan’da vefât etti. Bir … Devamını oku

İbâdetlerin en kıymetlisi namaz kılmaktır…

Namaz kılarken, Allahü teâlâ ile kul arasındaki perdeler kalkar.       Rüstem Efendi Nakşibendî tarikatının büyüklerinden bir zat olup Sivas’ta doğdu. İstanbul’a giderek Mevlâna Halid-i Bağdadî hazretlerinin halifelerinden Abdülfettah Akrî Efendinin sohbetlerine devam etti. Hilâfet verilerek memleketine gönderildi. 1863 (H. 1280) tarihinde memleketinde vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:   İslâmın binâsı beştir: Birincisi, (Eşhedü … Devamını oku

Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden…

“Dünyâ, insanı hevâ ve hevesine kaptırır, nefsin arzularına uydurur. Netîcede Cehennem’e götürür.”   Abdurrahmân Tavilî hazretleri büyük velîlerdendir. 1837 (H.1253) târihinde Irak’ta Biyâre’de doğdu. Memleketinde ilim sâhibi zâtlardan ilim tahsil etti. Şeyh Osman Efendiden velîlik yolunun bilgilerini öğrendi ve evliyâlık makâmına kavuştu. 1868 (H.1285) târihinde Bağdat’ta vefât etti.   Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki: … Devamını oku

Yasaklardan sakınan ve emirlere uyana ne mutlu

Allahü teâlâ, kullarına nasîhat için kitaplar indirip, Peygamberler (aleyhimüsselâm) gönderdi.       Abdullah Beytûşî hazretleri büyük velîlerdendir. 1722 (H.1135) târihinde Irak’ta Beytûş’ta doğdu. Küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Sonra Mâverâ’da Mevlânâ Sıbgatullah Hayderî’den tahsîlini tamamladı. Daha sonra Basra’ya gitti ve orada Rahmâniyye Medresesinde ders okuttu.1795 (H.1210) târihinde Basra’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: … Devamını oku

Evliyânın rûhâniyetinden yardım istemelidir…

“Evliyânın isimlerinin anıldığı yerde, rûhâniyetlerinin hazır olduğunda şüphe yoktur!”       Şerîfzâde Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 1553 (H.960) yılında Eğirdir’de doğdu. İstanbul’da Şeyhülislâm Zekeriyyâ Efendinin derslerine katıldı. Ondan icâzet aldıktan sonra çeşitli medreselerde müderrislik yaptı. Sultan Dördüncü Murâd Han devrinde Anadolu Kâdıaskeri oldu. Padişah onu Nakîbü’l-eşrâflık müessesesinin başına getirdi. 1630 (H.1040) da İstanbul’da vefât … Devamını oku

Kaza ve kader meselesi ilahî sırlardandır…

Kaza ve kader, insanın kudret ve ihtiyarını yani tercih hakkını yok etmez…       Ebû Abdullah Tlemsânî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh ve kelâm âlimlerdendir. 1310 (H.710) senesinde Cezayir’de Tlemsân şehrinde doğdu. Tunus’a giderek meşhur âlimlerin derslerine devâm etti. Sonra memleketine dönerek talebe yetiştirdi. 1370 (H.771) senesinde Tlemsân’da vefât etti. Fıkıh usûlüne dâir “Miftâh-ul-Usûl fî … Devamını oku