“Bir kavmin efendisi, onlara hizmet edendir”

Abdüllatif Mahrûkî Efendi büyük velîlerdendir. 1497 (H. 903)’te İstanbul’da doğdu. İstanbul’da ilim ve edep öğrenip, Halvetî büyüğü olarak Vefâzâde Dergâhının pîri oldu. Hocalarının silsilesi Seyyid Burhâneddîn, Nâsih Efendi, Tâcüddîn Karamânî olup, Şihâbüddîn Ömer Sühreverdî’ye ulaşır. Uzun zaman İstanbul’da irşâd ile insanlara mânevî terbiye vermekle meşgûl oldu. Sonra Şam’a gidip orada Emevî Câmiinde vaaz ve nasîhatlerde … Devamını oku

Dünyâya düşkün kimseyle beraber olmak zehirdir!..

Üsküplü Lütfullah Efendi Sultan İkinci Bâyezîd zamânında Rumeli’de yaşamış büyük velîlerdendir. Üsküp’de On altıncı asrın başlarında vefât etti. İstanbul’da Zeyrek Câmii’nde talebe yetiştiren ve Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebesi olan Şeyh Abdullah-i İlâhî’nin hizmetinde ve sohbetlerinde bulundu. Yüksek mânevî hâllere ve makamlara kavuştu. Üsküp’e giderek talebe yetiştirdi. Bir sohbetinde buyurdu ki: Takvâ, dünyâ ve âhiretin hayırlarını … Devamını oku

“Hâfız, ne söylersen kitaptan söyle!..”

Seyyid Mahmûd Sâminî hazretleri Harput’un büyük velîlerindendir. Elâzığ’ın Palu ilçesine bağlı Hun köyünde doğdu. İlk tahsîlini doğduğu yerde yaptı. Sonra Ali Septî hazretlerinin sohbetlerinde kemâle geldi. Hocasının vefâtından sonra yerine geçerek talebe yetiştirmeye başladı. Mahmûd Sâminî hazretleri tütün içerdi. Talebeleri arasına yeni katılmış olan Osman Bedreddîn Efendi (İmâm Efendi) hocasının tütün içmesine kalben îtirâz etti… … Devamını oku

“Rabbinin ismini hürmetle ve ondan korkarak an!”

“Şeyhlik yoluna tevessül etme. İmkân nisbetinde insanlardan uzak dur. Çünkü bu zaman kaçmak zamanıdır.”   Ebüssü’ûd Cârihî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 930 (m. 1523) senesinde Mısır’da vefât etti. Şehâbeddîn Merhûmî’den ilim öğrendi. Tasavvuf yoluna girdi. Hârika ve kerâmetler sahibi idi. Çok talebe yetiştirdi.  Bu mübarek zat buyurdu ki: “Otuzüç yaşında idim. Senelerce çalışıp öğrendiğim bilgileri ve güzel … Devamını oku

“Faydalı ilim kalpteki perdeleri kaldırır…”

Tennûrî İbrâhim Efendi Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. Sivas’ta doğdu. İlk tahsîlini memleketinde yaptıktan sonra Konya’ya giderek ilim tahsîl etti. Kayseri’ye gelerek Hunad Hâtun Medresesine müderris oldu. Göynük’e gitti ve Akşemseddîn hazretlerine intisab etti. Akşemseddîn hazretlerinden icâzet aldıktan sonra, onun izni ile, Kayseri’ye yerleşerek bir tekke kurdu. 1482 (H.887) senesinde Kayseri’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki: … Devamını oku

Tasavvuf büyüklerinin hâllerini inkâr edenler!

Mahmûd Çelebi Seyyid Ahmed Buhârî’nin yetiştirdiği büyük velîlerdendir. Zâhirî ilimlerdeki tahsîlini tamamladıktan sonra, tasavvuf yoluna yönelip, Seyyid Emîr Ahmed Buhârî’nin sohbet ve hizmetlerine devâm ettti. Hocasına olan muhabbet ve bağlılığı pekçok olduğundan, kısa zamanda yüksek derecelere kavuştu. Hocası, onu kızı ile evlendirerek kendisine dâmâd yaptı. Emîr Buhârî hazretleri vefât edeceği zaman, Mahmûd Çelebi’yi kendisine halîfe … Devamını oku

“Mert isen, kötülük yapana, iyilik yap!”

Şeyh Ebü’l-Kâsım hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu olan Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî’nin de torunudur. 1645 (H.1055) senesinde Hindistan’da Serhend’de doğdu. Yüksek dereceler sâhibi olan amcası Muhammed Ubeydüllah-ı Serhendî’den de okuyup ilim öğrenmişti. 1671 (H.1082) senesinde Ekberâbâd beldesine gitmişti. Orada vefât etti. Cenâzesini Serhend’e getirip yüksek dedesinin yakınında defnettiler. Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma’sûm-i … Devamını oku

Susmak, yorulmadan yapılan bir ibâdettir…

Ebû Muhammed Mâcid Kürdî hazretleri Irak’ta yetişen büyük velîlerdendir. Bağdat civârında yaşadı. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri bu zâtı överdi. Cebel-i Hamsîn denilen yerde yerleşip ilim ve ibâdetle meşgûl oldu. 1166 (H.561) senesinde vefât etti. Oğlu Süleymân şöyle anlatır: Bir ara babamın husûsî odasında, yanında bulunuyordum. Orada yiyecek ve içecek aslâ bir şey bulunmazdı. Bir gün … Devamını oku

İyilerle arkadaş olmak kötülüğün panzehridir!

Mahrez bin Halef hazretleri büyük velîlerdendir. 953 senesinde Tunus’ta Avyara kasabasında doğdu. 1032 yılında vefat etti. Medrese hâline getirdiği evinde yüzlerce talebe yetiştirmiştir. Bir sohbetinde buyurdu ki: Hazret-i Ali’den gelen bir sözde denilmiştir ki: “Ahâlisi senden şikâyetçi olan bir beldede oturma. Zîrâ sen onlarla berâber olmakla küçülürsün.” Ahlâkı ve sireti güzel, salâh ve tevâzuu görülen … Devamını oku

Zâlimden ve ona yakın kimseden uzak dur!..

Lütfullah Karamânî Efendi, Emir Sultan hazretlerinin üçüncü halîfesidir. Karaman’da doğdu. İlim tahsîli için Gelibolu’ya geldi. Bu sırada oraya gelen Şeyh Bedreddîn Efendi’ye intisab ederek tasavvuf yolunda ilerledi. Bursa’da Emir Sultan hazretlerinin kabrini ziyâret ederek onun üveysisi oldu. 1488 (H.894) senesinde Bursa’da vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki: Büyüklerden birisi buyurdu ki: “Allahü teâlâ bir kuluna … Devamını oku

“Her kim ki, Allahü teâlâdan korkarsa!”

“Ey müminlerin emîri, sana müjdeler olsun! Allahü teâlâ sana bir değil, iki Cennet verecektir!”   Leys bin Sa’d hazretleri Tebe-i tâbiînin ve evliyânın büyüklerinden, meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 772 (H.94) yılında Mısır’ın Kalkaşen kazasında doğdu. 791 (H.175) yılında Kahire’de vefât etti. Fıkıhta ve hadîste Mısır halkının imâmı, âlimi idi. Mutlak müctehidlerden olup, mezhebi kitaplara … Devamını oku

Mucizeye “sihir ve göz boyama” diyenler!..

Mahmûd Lâmiî Çelebi Osmanlı âlimlerindendir. 1472 (H.877) de Bursa’da doğdu. Zamânının büyük âlimlerinden zâhirî ilimleri öğrendi. Tasavvufta, Seyyid Emîr Ahmed Buhârî hazretlerine intisâb ederek, onun talebesi olmakla şereflendi. 1531 (H.938) senesinde Bursa’da vefât etti. Molla Abdurrahmân Câmî hazretlerinin Şevâhid-ün-Nübüvve kitabını tercüme etti. Bu eserinde şöyle nakleder: Basîret ehli olanların mucizeleri ve delîlleri görmeleri muhabbetlerini kuvvetlendirir, keşf ve … Devamını oku

“Eshâb-ı kirâma dil uzatan, zındıktır!..”

Muhammed Kutbüddîn İznîkî hazretleri Osmanlı âlimlerindendir. Azerbaycan’da Alaşar’da doğdu. 1415 (H.818) târihinde Bursa-İznik’te vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Muhammed Harezmî hazretlerinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, icazet aldı. Hac dönüşü Anadolu’ya geçip İznik’e yerleşti. Orada talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Kerâmetleri görüldü. Bir sohbetinde buyurdu ki:“Allahü teâlâya hamd olsun ki, bize, evliyâyı ve âlimleri sevmeyi nasîb etti, gönlümüzü … Devamını oku