Dünyâ ehlinin bile ilme saygısı vardı!

“Bizden önceki âlimler, ilme sarılıp, dünyâya ehemmiyet vermezlerdi.”       Vehb bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24) senesinde Yemen’de Sana’da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti. Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir…   … Devamını oku

Fâtih’in, kapısından giremediği dergâh!

Ebü’l-Vefâ hazretleri, Fâtih Sultan Mehmed Han’la görüşmek istememişti. Talebeleri merak ettiler…       Şeyh Ebü’l-Vefâ hazretleri İstanbul’daki meşhûr velîlerdendir. İsmi Mustafa’dır. Konya’da doğdu. İstanbul’a gelerek tahsîlini yaptıktan sonra, evliyânın büyüklerinden Abdüllatîf-i Kudsî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf ilminde ve hâllerinde de yetişip yükseldi. 1490 (H.896) târihinde İstanbul’da vefât etti.   Bir defâsında, Fâtih Sultan Mehmed Han … Devamını oku

Tasavvufun hakîkatinden gâfil olandan sakın!..

Tövbenin icâbı, ibâdettir. Bir büyüğe bağlanmanın icâbı ise, ona itâattir.     Ömer Vecîhüddîn hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Sühreverd’de doğdu. Büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Sühreverd’e onu kâdı tâyin ettiler. Sonra Bağdat’a giderek evliyanın bazılarının terbiyesinde yetişti. Bir defâsında hasta oldular. Sevdiklerinden bâzısı; “Sultânım! İlaç alsanız olmaz mı?” dediler. “Bir tabib getirseniz iyi olur” buyurdu. … Devamını oku

Mescid yapmanın ve tâmir etmenin fazîleti

Cenâb-ı Hak insanı şu fâni dünyâda, bâkî ve ebedî olan âhirete azık toplamak için yarattı.       Vânî Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Peygamber Efendimizin soyundan olup seyyiddir. Van’da doğdu. İlk tahsîline Van’da başladı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsîl etti. Nûreddîn Şirvânî’den Halvetî yolunun tasavvuf bilgilerini öğrenip kemâle geldi. Erzurum’da câmilerde vaaz … Devamını oku

El helâl kârda, gönül ise hakîkî yârdadır…

“Söz söylemek, dilin gönülle, gönlün de Hak ile olduğu zaman makbûldür…”       Üryânî Mehmed Dede Rumeli velîlerinin büyüklerindendir. Şimdi Romanya’da bulunan Yergöğü kasabasında doğdu. Küçük yaşta ilim tahsîli ile meşgûl olan Üryânî Dede, çeşitli dallarda ilim sâhibi olduktan sonra, aşk-ı ilâhî’nin cezbesine kapılıp kendinden geçti. Dizkapağı ile göbeği arası hâriç, diğer taraflarına bir … Devamını oku

Gelen belalara sabırlı hatta şükredici olmalı

“Allahü teâlâdan gelen belalara sabırlı, hatta şükredici olmak lazımdır. Zira, birbirinden acı belaları çoktur.”       Ebû Ali Hadramî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1178 (H.574) senesinde, Yemen’de Terîm’de doğdu. Seyyid olup, hazret-i Hüseyin’in evladındandır. 1256 (H.653) senesinde orada vefat etti. Bazı kıymetli risaleleri mevcut olup, Bedâi’u Ulûm-il-Mükâşefât Vet-Tecelliyât bunlardandır. Bu eserinde keramet olarak, vefatından sonra meydana gelecek … Devamını oku

Kişiyle alay etmenin sonu pişmanlıktır…

Zinhar, sakın kimseyle eğlenmeyiniz. Bu kişi kâfir bile olsa. Zira bu işin sonunda pişman olursunuz       Hasan Ünsî Efendi İstanbul’da yetişen büyük velîlerdendir. 1645 (H.1055) senesinde Kastamonu’da Taşköprü’de doğdu. Önce Bayramiyye yolu büyüklerinden olan babası Recep Efendi’den okudu. Sonra Şeyh Karabaş Ali Efendi’nin sohbetlerine devam ederek kemale geldi, icazet alıp vekili oldu. 1723’te (H.1136) … Devamını oku

İnsanlarla uğraşmakta hayır ve fayda yoktur…

Kutub İbrâhim Efendi Bursa’da yaşayan büyük velilerden olup Üftâde hazretlerinin torunudur. 1606 (H.1015) senesinde doğdu. Azîz Mahmûd Hüdâî’nin sohbetlerinde kemâle geldi. Rivayete göre, Üftâde Efendi bir gün Azîz Mahmûd Hüdâî’ye; “Bizim evladımızdan biri size talebe olacak ve sizin vasıtanızla hakikat sırrına kavuşacaktır.” demiş, böylece torununun Hüdâî’den hilâfet alacağını kerametiyle haber vermiştir. Kutub İbrâhim Efendi, hilâfet … Devamını oku

Ey Mahmûd! Uzat elini seni yukarı çekeyim…

Bir kış akşamı, Üftâde hazretleri talebeleriyle sohbet ediyordu. Birden “Canımız tâze üzüm istedi” dedi…       Mehmed Üftâde Efendi, Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında, Bursa’da yaşayan büyük velîlerdendir. 1490 (H.895) senesinde Bursa’da doğdu. Karacabeyli Hızır Dede isminde bir velînin sohbetlerinde yetişti. Şeyh-i ekber Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde ederek kalb gözü açıldı, kemâle gelip … Devamını oku

Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı!

Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye! Çünkü ateşten bir lokmadır!       Celâleddîn Ârif Çelebi Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî’nin torunu, Sultan Veled’in oğludur. 1271 (H.670) senesinde doğdu. Babası Sultan Veled’den zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrendi. Babasının vefâtından sonra onun halîfesi, vekîli oldu. 1319 (H.719) senesinde Konya’da vefât etti. Bir sohbeti sırasında … Devamını oku

İnsanların hep iyi taraflarını gör, günahlarını araştırma!

“Yol ikidir: Ciddiyet, sıkıntıya tahammül. Bir de haddi aşmamak ve beklemektir.”       Ukayl el-Münbecî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Suriye’de Münbec’de yaşadı. Büyük bir zât olan Ukayl hazretlerinin davranış ve konuşmaları hikmetli idi. Bir gün, Şeyh Mesleme hazretlerinin talebelerinden birkaçı ile birlikte Fırat Nehri kenarına geldiler. Her biri seccâdesini su üzerine sererek, oturup karşıya geçtiler. … Devamını oku

Amellerin en iyisi, insanın kendini hesâba çekmesidir

“İkindi namazından sonra öyle bir vakit vardır ki, o vakitte amellerin en iyisiyle meşgûl olmak lâzımdır.”       Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri “Silsile-i aliyye” adı verilen büyük âlim ve velîlerin on sekizincisidir. 1403 (H.806) senesinde Taşkent’te doğdu. Önce Semerkant’ta Seyyid Kâsım Tebrîzî’nin sohbetinde bulundu. Sonra Yâkûb-i Çerhî hazretlerinin sohbetinde üç ay kaldı. Ondan feyz alıp, … Devamını oku

İhlâs ve muhabbetle yazılan bir eser…

Hâşim-i Keşmî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin ‘Mektûbât’ kitabının üçüncü cildini toplamıştır.       Hâşim-i Keşmî, İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî hazretlerinin talebelerindendir. İran’da Bedâhşân’ın Keşm kasabasındandır. Önce Seyyid Mîr Muhammed Nûmân hazretlerinin huzûrunda tövbe edip, ona talebe oldu. Sohbetinde yetişip, Seyyid Mîr Muhammed’in işâreti ile, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetiyle şereflendi. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerine yazdığı … Devamını oku