Dili çöl güneşinde çatlamayan zemzemin lezzetini bilemez!

Enis Dede, Mevlevî yolunun meşhûrlarındandır. Tahsîline memleketi olan Edirne’de başladı. Sonra İstanbul’a gidip Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi Ahmed Dede’ye talebe oldu. Bu hocasının derslerinde ve sohbetlerinde bulunup Mevlevî yolunda yetişti. Sonra Edirne Mevlevîhânesi şeyhliği verildi. Elli iki sene bu hizmeti yapıp, insanlara İslâmiyeti öğretti. 1734 (H.1147) senesinde Edirne’de vefât etti. Osmanlı sultanlarından Dördüncü Mehmed Han, Sultan … Devamını oku

“İnsana, bir musîbet gelince hislenmemesi mümkün mü?”

Ömer bin Abdül-aziz: “Ey müminlerin emîri! Sabretmeniz gerekir. Yoksa, ecir ve sevâbınız boşa gider!”       Ebû Nasr Recâ bin Hayve hazretleri Tâbiînin büyük fıkıh âlimi ve velîlerdendir. Filistin’de doğdu. 730 (H.112) târihinde vefât etti. Fakihliği yanında, büyük bir hadîs âlimidir. Abdullah bin Amr bin Âs, Ebüdderdâ, Ebî Saîd-ül-Hudrî ve daha Eshâb-ı kirâmdan “radıyallahü anhüm” … Devamını oku

İşte Allah’tan korkmak böyle olur!..

Rebî bin Haysem, gözünü haramlardan o derece korur ve etrafına bakınmazdı ki, bazıları onu kör zannetmişlerdir.   Rebî bin Haysem hazretleri Tâbiîn devrinde Kûfe’de yetişen büyük âlim ve velîlerdendir. Kûfe’de doğdu. 687 (H.68) senesinde Horasan’da Tûs şehrinde vefat etti. Abdullah ibni Mes’ud, Ebû Eyyûb el-Ensârî ve birçok Eshâb-ı kirâmdan “radıyallahü anhüm” hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. … Devamını oku

Tasavvuf, herkese merhametli olmaktır!

Tasavvuf, Kitaba ve Sünnete uymak, bid’atlerden sakınmak, tasavvuf büyüklerine saygılı olmaktır.        Mahfî Efendi Anadolu velîlerindendir. İsmi Ramazan’dır. 1542 (H.949) senesinde Afyonkarahisar’da doğdu. 1616 (H.1025) târihinde İstanbul’da vefât etti. Önce din ve fen ilimlerini öğrendikten sonra, tasavvuf yoluna girdi. Evliyâdan, Şeyh Kâsım Çelebi hazretlerinin sohbetlerinde yetişti. İcâzet aldı. Sonra İstanbul’a geldi ve Kocamustafapaşa … Devamını oku

Ali’yi inciten, beni incitmiş gibidir!..

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Seni seven mümindir. Sevmeyen ancak münâfıktır.”       Ebü’l-Hayr Ahmed Kazvînî hazretleri evliyânın meşhurlarından olup Şâfiî mezhebi hadîs, fıkıh, kırâat âlimlerinin büyüklerindendir.  1117 (H.512) senesinde İran’da Kazvin’de doğdu. İlim öğrenmeye küçük yaşta başladı. Kazvin, Nişâbûr, Bağdât ve başka yerlere gitti. Abdurrahmân-ı Ekkâf hazretlerinin sohbetlerinde kemale gelerek yüksek derecelere kavuştu. Kendi memleketi … Devamını oku

“İnsanlara iyi muâmele etmek, aklın yarısıdır…”

“Akıllı kimse, kendileriyle beraber olmak zarurî olan kimselerin rızâsını kazanmaya çalışır.”       Ali bin Saîd Gaznevî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Afganistan’da Gazne’de doğdu. Devrin meşhûr ve büyük velîleriyle görüşüp, onlardan ilim öğrendi. Onların sohbetlerinde bulunmanın bereketiyle, evliyâlık yolunda üstün derecelere, yüksek makamlara kavuştu. Kendisinden ise, birçok kimse istifâde etti. 1227 (H.624) senesinde vefât etti. Buyurdu … Devamını oku

Hanım evliyâ Râbia-i Adviyye

Hanım evliyâdan olan Râbia-i Adviyye hazretleri küçük yaşta yetim ve öksüz kalmıştı…       Râbia-i Adviyye hazretleri Tâbiînden ve hanım evliyânın büyüklerindendir. Annesi ve babası, o daha küçük iken vefât etti. Üstelik, Basra’da kıtlık ve fevkalâde pahalılık vardı. Kimsesiz kalan Râbia’yı zâlim bir kimse yakaladı ve köle olarak altı gümüş karşılığı bir ihtiyara sattı. O ihtiyarın … Devamını oku

Korku ve ümit, âhiret inancından doğar…

“Âhırette en çok mes’ûd olanlar, Allahı en çok sevenlerdir. Çünkü âhıret demek, O’na kavuşmak saâdetine ermek demektir.”       Seyyid Mehmed Hamîdî hazretleri Anadolu âlim ve velîlerindendir. Isparta vilâyetinin Eğirdir kasabasından olup Pîrî Halîfe diye meşhûr oldu. Seyyid Emîr Buhârî hazretlerinin sohbetlerine devâm ederek yüksek derecelere kavuştu. Hocasından icâzet aldıktan sonra talebe yetiştirdi. 1555 … Devamını oku

Her harfin kendine has manâları vardır

“Kur’ân-ı azîmüşşândan her harfin kendine has manâları vardır. Onun bu manâlarını ins ve cin tefsîr etmekten âcizdir.”       Şeyh Tevekkül hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Sinop’ta doğdu. İlim tahsîli için Hirat’a gitti. Orada Şeyh Pîr Mîrim Halvetî hazretlerini tanıdı ve ona talebe oldu. Onu tanıması şöyle anlatılır:   Hirat’ta ilim tahsîl ederken bir gün bir … Devamını oku

“Yolumuzun esası, zaruri olan ile yetinmektir…”

“Sonsuz saadeti arzu ediyorsanız, Allahü teâlâdan başkasına muhtaç olmamayı beğeniniz.”       Şükrullah Halvetî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Afyonkarahisar’da Sandıklı’da doğdu. Karamanoğlu zamânında Şirvan’a hicret etti. Orada evliyânın büyüklerinden Seyyid Yahyâ Halvetî hazretlerine talebe oldu. Velîlik derecelerine yükseldi. İcâzet alıp, hocasının vefâtından sonra talebe yetiştirdi. 1473 (H.878) senesi Bakü’de vefât etti.   Talebesi olmak isteyen … Devamını oku

Her varlık, Allah’ı tesbih eder…

Her varlığın kendi lisânına göre tesbihi vardır. Allahü teâlânın velî kulları ve mürşid-i kâmiller bunu bilirler.       Pîr Muhammed Gencevî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Karabağ’ın Gence şehrinden olup, evliyânın büyüklerinden Şems-i Tebrîzî’nin torunlarındandır. On altıncı asırda yaşamıştır. Tasavvufta zamânının meşhûr velîlerinden Abdülgaffâr hazretlerinin ders ve sohbetlerinde yetişip kemâle erdi.   Şeyh hazretleri buyurmuştur ki: … Devamını oku

O gâzilerle harp etmek akıllıca bir iş değildir…

Uzun Hasan, Fâtih Sultan Mehmed Hanla harb etmezden önce, Pîr Muhammed Efendiye gidip harb için izin ister…       Şeyh Muhammed Erzincânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Erzincan kasabalarından Kaleriç’te doğdu. Erzincan’da zamânın önde gelen âlimlerinden okuyup, ilimde yüksek bir dereceye ulaştı ve meşhûr bir müderris oldu. Sonra Seyyid Yahyâ Şirvânî hazretlerinin sohbetlerine devam ederek kemale … Devamını oku

Allahım, takdirine râzı olmayı nasip eyle…

“Yâ Rabbî! Katında sebredenlere vereceğin sevaplara bizi kavuşturacak hayırlar ihsan et…”     Ebû Zer bin Zer hazretleri Tebe-i tâbiîn devri velîlerindendir. İran’da Hemedan’da doğdu. Kûfe’de vefat etti. Tabiinin meşhur âlimlerinden ilim öğrendi. Hadîs rivâyet etti. Çok tesirli konuşurdu. Bir gün cemâate; “Kalplerinizin katılığını, gözlerinizin donukluğunu ve câhilliğinizi bana yüklüyorsunuz. Allahü teâlânın kitâbından size nasîhat … Devamını oku