Allahü teâlâ affedicidir, affedenleri sever…

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Affedin ki, Allahü teâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseltsin!”       Seyyid Zeynelâbidîn Kayserânî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. 1349 (H.750) yılında Medîne-i münevverede doğdu. Medîne-i münevverenin meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Evliyâdan feyiz alıp, olgunlaştı. 1397 senesinde Kayseri’ye geldi. 1414 (H.817) yılında orada vefât etti.   Bu mübarek zat sohbetlerinde … Devamını oku

Fâsık, cimri ve yalancıyla arkadaşlık etme!.. 

Yalancı, fâsık bir kadına benzer; senin yakınlarını senden uzaklaştırmak ister!       Tâc-ül-Ârifîn Ayderûsî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. 1576 (H.984) senesinde Yemen’in Terim şehrinde doğdu. Zamânındaki âlim ve velîlerin ilim meclislerinde, sohbetlerinde bulunarak zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek dereceye ulaştı. Hocaları ona icâzet verdiler. 1631 (H.1041) senesinde aynı yerde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu … Devamını oku

Onlar, malını ilim elde etmek için harcardı!

“İlim, unutmak ve müzâkereyi (karşılıklı okuyup, anlatmayı) terk etmek ile kaybolur.”       Abdullah Uşşakî Efendi âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Balıkesir’de doğdu. 20 yaşına kadar memleketinin ulemasından âlet ilimlerini öğrendikten sonra İstanbul’a gelerek tahsilini tamamlamak üzere çeşitli medreselerde meşhur âlimlerin derslerine devam etti. Mezun olduktan sonra bazı devlet hizmetlerinde bulundu. Edirne’de memur iken Şeyh … Devamını oku

Söz, yayından çıkan bir oka benzer…

“İnsandan, yerinde olmayan bir söz çıkarsa, insan ona mahkûm, söz insana hâkim olur.”       Muhammed Zeyneddîn-i Hâfî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerinden olup tasavvufta Halvetiyye yolunun kollarından Zeyniyye yolunun kurucusudur. 1356 (H.757) târihinde Horasan’da Hâf beldesinde doğdu. Memleketi olan Horasan’dan başka Mâverâünnehr, Irak, Âzerbaycan, Şam, Mısır, Hicaz ve başka yerlere gitti. Oralarda bulunan … Devamını oku

“Keşke kocam böyle siyah olmasaydı!..”

Bir gün Anber Ana’nın kalbinden; “Keşke kocam böyle siyah olmasaydı” şeklinde bir düşünce geçer!.. Zengî Atâ Türkistan’ın büyük velîlerindendir. İlk terbiyesini babasından aldı. Ahmed Yesevî hazretlerinin terbiyesine teslîm edildi. Ahmed Yesevî hazretlerinin halîfelerinden Hakîm Atâ’nın hizmetine girdi. Onun yüksek ilim ve feyzinden istifâde etti. Taşkent’te ikâmet eder, Taşkent halkının hayvanlarına çobanlık yapardı. Hocası Hakîm Atâ, … Devamını oku

Eshâb-ı kirâmın hepsi müctehid idiler…

İşlerin nasıl yapılabileceğini, benzeterek anlayabilen âlimlere, “müctehid” denir…       Molla Mahmûd Zengenî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. 1717 (H.1130) târihinde Azerbaycan’da Karabağ’da doğdu. Beldesindeki birçok medresede âlet ilimlerini tahsîl etti. Tahsîlini tamamlayıp icâzet, diploma aldı. Kerkük’e dönüp evlendi ve orada tâliblere ilim öğretmeye başladı…   Bu sırada oraya Hindistan’dan Şeyh Ahmed Lâhorî hazretleri … Devamını oku

“Eğer affederseniz ne güzel olur Sultan’ım!”

Şeyhülislâm Zenbilli Ali Efendi, dîne uymayan her çeşit hükme ve karara şiddetle karşı çıkardı.       Zenbilli Ali Efendi sekizinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. Aksaray’da doğdu. İlim tahsîline memleketinde başlayıp sonra İstanbul’a gitti. Orada, zamânın meşhûr âlimlerinden olan Molla Hüsrev’in derslerine devâm edip, ilim öğrendi. Edirne ve Bursa’da müderrislik yaptı. İkinci Bâyezîd Hân tarafından 1497 (H. 903)’de … Devamını oku

Kur’ân-ı kerimi okuyanlar yorulsalar da usanmazlar!

Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” mucizelerinin en büyüğü Kur’ân-ı kerimdir.       Kemâlüddîn İbn-i Zemlikânî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. 1269 (H.667) senesinde Şam’da doğdu. Şam’da birçok âlimden ilim öğrenip rivâyetlerde bulundu. Fıkıh, hadîs, usûl, tasavvuf, münâzara, edebiyât, nazım, nesir ve diğer birçok ilimde, zamânında bulunan âlimlerin büyüklerinden, önde gelenlerinden oldu. Mısır’a giderken … Devamını oku

Senin kapından başka gidecek kapım yok İlâhî

“İlâhî! Lütfunla ve güzel affın ile bana muâmele eyle. Son nefeste bana lütuf ve ihsân eyle.”       Şeyhülislâm Zekeriyyâ Ensârî hazretleri Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1423 (H.826) senesinde Mısır’da Senîke’de doğdu. Küçük yaşta Câmi-ül-Ezher’e giderek ilim tahsiline başladı ve zamanının büyük âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Çeşitli medreselerde ders verdikten sonra Kâdı’l-kudât … Devamını oku

Cenâb-ı Hak, Hazreti Âdem’in çocukları ile bu âlemi süsledi

Allahü teâlâ, her şeyi yoktan var etti. Bu âlemin, kıyâmete kadar insanlarla mamur olmasını istedi.       Muhammed Zehâvî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1793 (H. 1208) târihinde Irak’ta Süleymâniye kasabasında doğdu. Süleymâniye’de ve Senendec’de medreselerde okudu. İcâzet aldıktan sonra müderris tâyin edildi. Sonra Bağdat’a gitti. 1853 târihinde Irak’a müftü tâyin edildi. 1890 (H.1308) târihinde Bağdat’ta … Devamını oku

Bu pişmanlık ona fayda vermez…

Hep kötülük işleyerek ölen kimse, orada çok pişman olur. Tekrar dünyâya gelip sâlih ameller işlemek ister. Ancak!..       Hasan Zarîfî Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. 1477 (H.882) senesinde Rumeli’de Serez şehrinde doğdu. Tahsîlini İstanbul’da yaptı. Osmanlı âlimlerinin en büyüklerinden olan Kemâlpaşazâde’nin talebesi olmakla şereflendi. Sonra Halvetî büyüklerinden Zeynüddîn-i Hâfî hazretlerinin yolunu devâm ettiren Pîr … Devamını oku

Evliyalık, kötü huylardan kurtulmak demektir…

“Bir kimseye evliyalık verilip de, veli olduğu bildirilmezse, hiç kusur olmaz!”       Bîçâre Abdullah Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. 1657 (H.1068) senesinde İstanbul’da vefât etti. Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretlerinin talebelerinden Ahmed Efendiden ilim ve tasavvuf yolunun edebini öğrendi. Tahsîlini tamamladıktan sonra, insanları doğru yola sevk etmek için Manisa’ya gitti. Sonra İstanbul’daki Zeyrek Câmiinde … Devamını oku

“Maksat, Allahü teâlanın rızâsına kavuşmaktır…”

“Kim bir iyilik yapar, Allahü teâlâ için onu gizlerse, yaptığı bu iyilik zâyi olmaz.”       Ebü’l-Ferec Ali Halvetî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Afganistan’da Herat’ta doğdu. Önce Pîr Seyfeddîn Halvetî’nin sohbetlerine katıldı. Sonra hocasının izniyle Pîr Ömer Halvetî hazretlerine talebe oldu. Kendisinden icâzet aldı. 1397 (H.800) senesinde Herat civârında Kazergâh’da vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki: … Devamını oku