Sahte altınla halis altın ayarda bilinir

“Allahü teala kimin ruhuna mihenk korsa ancak o kişi, yakini şüpheden ayırt edebilir.”       Musa Safiyyullah Dede Mevlevî şeyhlerindendir. Babası Adanalı Celâl Ali Dede Efendi Trablusşam mevlevîhanesi şeyhi iken Trablus’ta doğdu. Babasından Mevlevî yolu terbiyesi aldıktan sonra tefsir, hadis gibi yüksek ilimleri Abdülgani Nablusî hazretlerinden tahsil etti. Son şeyhliği İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhanesinde idi. 1157 (m. … Devamını oku

Yemekle dolan midede hikmet durmaz!..

“Eline iki ekmek geçip, bunların hangisi helaldendir diye araştırmadan yiyen kimse, felah bulamaz.”       Ahmed Sûzî Efendi hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Şeyh Şemseddin Sivasî hazretlerinin torunlarından olup Sivaslıdır. Âlet ilimlerini ve yüksek ilimleri Hâdimî merhumdan, tasavvuf ilmini de Şeyh Abdülmecid Efendiden tahsil etti. 1246 (m. 1830)’da vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı: … Devamını oku

“Kalbini en iyi koruyan diline hâkim olandır…”

“Allah korkusunun alâmeti, diğer bütün korkulardan kişiyi emin kılmasıdır.”       Kırımlı Selim Efendi Kadiri tarikatı şeyhlerindendir. İstanbul’da tahsilini tamamladıktan sonra kadılık mesleğine girdi. Bosna kadı vekilliğinde iken mesleğini terk edip evvelâ Şeyh Muhammed Efendi, sonra Kadiri şeyhlerinden Kesriyeli Şeyh Hüseyin Efendinin sohbetlerine devam edip tasavvufta yükselerek icazet aldı. 1170 (m. 1756)’da Rumeli’de Köprülü’de … Devamını oku

“Benim kadar hiç kimse eziyet çekmedi…”

“Hazret-i İbrâhim’in ateşe atılması belâ değildi. Hazret-i Zekeriyyâ’nın parça parça edilmesi sıkıntı değildi…”       Mehmed Sükûnî Efendi Halvetî tarikatı şeyhlerinden olup Bolu-Mudurnuludur. İlim tahsilini bitirdikten sonra Niyazi Mısrî Hazretlerine intisab ederek tasavvufta yükseldi. Gelibolu müftüsü iken ziyaret maksadıyle Bursa’ya geldiklerinde 1103’de (m. 1691) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:   Büyüklerimiz buyurdular ki: Bir kimsenin … Devamını oku

“Bu sûreyi sana kim okuttu ey Hişâm?”

Hazreti Ömer: “Yâ Resûlallah! Bunu, Furkân sûresini bana okuttuğunuzdan başka bir harfle okurken işittim!”           İbn-i Kâbisî hazretleri kırâat, tefsîr, hadîs, kelâm, Arabî ilimler ve Mâlikî fıkıh âlimidir. 324 (m. 936) yılında Tunus’ta Kayrevân’da doğan İbn-i Kâbisî, yine orada 403 (m. 1012) yılında vefât etti. Bazı ilim merkezlerine uğrayıp, âlimlerin ilminden istifâde … Devamını oku

İlim giderse, din de dünyâ da gider!..

“Tam ehil olmadan fetvâ veren kimse, Allahü teâlânın nezdinde mesul olur!”       İbn-i Şihâb-üz-Zührî hazretleri Tâbiîn devrinin meşhûr âlim ve velîlerindendir. İsmi Muhammed’dir. 672 (H.52) târihinde doğup, 742 (H.124) senesinde, Ürdün’de Şegbedâ köyünde vefât etmiştir. Eshâb-ı kirâmdan on kişi ile görüşmüştür. Hadis ilminde, hâfız derecesindedir. İmâm-ı Buhârî’nin Ali-yyül-Medînî’den bildirdiğine göre, Zührî, iki bin … Devamını oku

Allah adamlarına karşı gelmekten çok sakın!..

Büyük bir zatın işlerini beğenmemek, insanı sonsuz felakete götürür.       Şeyh Halîl Cündî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. Küçük yaştan îtibâren Abdullah Menûfî’nin terbiyesine verildi. Ayrıca hadis, fıkıh ve kıraat âlimlerinin derslerine de devam ederek ilimde ve tasavvufta yüksek derecelere ulaştı, icazet verilerek talebe yetiştirdi. Zamânında Mısır’ın en büyük medresesi … Devamını oku

“Rabbinden bizim için şefaat dile!..”

Hak teâlâ bana buyurur ki: “Yâ Muhammed! Şefaat et, kabûl olunur!”        Hamîdüddîn Râmûşî hazretleri tefsir, hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. Buhârâlıdır. 666 (m. 1268) senesinde vefât etti. Zamanının tanınmış âlimlerinden ilim öğrenen Hamîdüddîn Râmûşî, hadîs ilminde hafız (yüz bin hadîs-i şerîfi ezbere bilen) idi. Naklettiği hadislerden biri:   Hazreti Enes’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir … Devamını oku

“Duâ ederken nûrlar akıp gelir…”

“Eğer göğüste bir genişleme, kalbde bir açıklık hâsıl olursa, duâ kabûl olmuş demektir.”       Şerefüddîn Makdisî hazretleri Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerindendir.  621 (m. 1224) senesinde Ba’lebek’te doğup, 701 (m. 1301) târihinde yine burada vefât etti. Şam’da; Mısır’da ve Ba’lebek’te birçok âlimden ders alıp ilimde yüksek derecelere erişti. Buyurdu ki:   “Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve … Devamını oku

“Evlâdım! İt ürür kervan yürür…”

“Sana söylenen sözlerden hiç incinme ve sabret. Zîrâ meyveli ağaç taşlanır…”       Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri Osmanlı âlim ve velîlerindendir. 1813 (H.1228) târihinde Gümüşhâne’nin Emirler Mahallesinde doğdu. İstanbul’da Bâyezîd Medresesine gidip talebe oldu. İcâzet aldıktan sonra Bâyezîd Medresesinde müderrisliğe başladı. Üsküdar’da evliyânın büyüklerinden Abdülfettâh-ı Akrî hazretleriyle bir sohbet meclisinde tanıştı. Bu mübârek zât, … Devamını oku

Mezhepler, Müslüman için Allahü teâlânın rahmetidir

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetimin ihtilâfı, [amelde mezheplere ayrılması], rahmettir.”       Seyyid Şerefüddîn el-Ermevî hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 691 (m. 1292) senesinde doğdu. 757 (m. 1356) senesinde Kâhire’de vefât etti. Birçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerif dinledi. Fıkıh, usûl ve nahiv ilminde üstün derecelere kavuşmuştu. Buyurdu ki:   Peygamber Efendimizin “sallallahü … Devamını oku

İbâdetlerin en kıymetlisi ilim ve fıkıh öğrenmektir

Din bilgileri, dünyâda ve âhırette huzûru, saadeti kazandıran bilgilerdir. İbn-i Münâvî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Câmi’-us-Sagîr adlı eseri açıklayan büyük âlim Münâvî’nin oğludur. O da babası gibi âlimdi. Zamanındaki meşhur âlimlerin derslerine devam etti. Bütün hocaları kendilerinden rivâyette bulunmaya onu salâhiyetli kılıp icâzet verdiler. 1613 (H.1022) senesinde Mısır’da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:   … Devamını oku

İlimsiz amel eden kimse boşuna zahmet çeker!

Dünyâda sahibini günahlardan korumayan bir ilim, âhırette onu Cehennem azâbından nasıl kurtarır?       Muhammed Bekrî hazretleri âlim ve evliyânın büyüklerindendir. Mısır’da doğdu. Zamânının büyük âlimlerinden Halebî ve başkalarından okudu. Çeşitli ilimlerde üstün dereceye yükseldi. Câmi-ul-Ezher’de ders okutmaya başladı. Şâziliyye yolunun edebini insanlara öğretip yaydı. Çok kerâmetleri görüldü. 1638 (H.1048) senesinde Mısır’da vefât etti. … Devamını oku