Namazı doğru kılan, kötü şeylerden korunmuş olur

İbâdetler îmândan parça değildir. Yalnız, namazda söz birliği olmadı.       Sirâcüddîn Şârmesâhî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. 589 (m. 1193) senesinde Mısır’da Şârmesah köyünde doğdu. Kahire’de ilim tahsili yaptıktan sonra Mâlikî mezhebi âlimlerinden bazıları ve ailesi ile birlikte Bağdad’a gitti. Oradaki âlimlerle görüştü. Halîfe el-Mustansır, onu hürmet ve saygı ile karşıladı. Mustansıriyye Medresesi’nde … Devamını oku

Dışarıdaki düşmanı öldürdük; içimizdeki ondan da beter!..

“Cehennem, bu nefistir; cehennem, bir ejderhadır ki harareti denizlerle eksilmez.”       Sani Ahmed Efendi Mevlevî şeyhlerinden olup Tokat’ta doğdu. Orada tahsilini ve çilesini tamamladıktan sonra bir müddet memleketinin mevlevîhanesinde şeyhlik yapıp bundan sonra Aydın dergâhı şeyhliğine nakletti. 1290 (m. 1873)’de bir iş için İstanbul’a gelişinde vefat ederek Yenikapı Mevlevîhanesine defnedilmiştir. Sohbetlerinde Mesnevi’den naklen … Devamını oku

“Namaz kılmayan kıyâmet günü perişan olur!..”

“Namazı şartlarına uygun olarak kılanlara, o namaz kıyâmet günü delîl ve kurtuluş olur…”       Ebû Abdurrahmân el-Umrî hazretleri, Tabiîn devrinin hadîs âlimlerindendir. 127 (m. 744) yılında vefât etmiştir.  Eshâb-ı kiramdan İbn-i Ömer, Enes bin Mâlik’ten (radıyallahü anhüma), ayrıca Süleymân bin Yesâr, Ebî Sâlih bin Semmân’dan ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Sahabeden aldığı … Devamını oku

Ramazanın bereketi hayırları başkadır…

Kur’ân-ı kerîm, Allahü teâlânın zâtının ve şü’ûnlarının bütün kemâllerini kendinde toplamıştır.       Erzincanlı Sadık Efendi Osmanlı evliyasındandır. Nakşibendî şeyhlerinden mücahit bir zattır. Anadolu ve Rumeli eyaletlerinde birçok seyahat ettiği ve seferlere katıldığı “Risale-i Mergûbe”sinde yazılıdır. 1209 (m. 1794)’de şeyhi bulunduğu Üsküdar’da Alaca Minare zaviyesinde vefat ederek oraya defnedildi.   Sadık Efendi, bir sohbetinde … Devamını oku

Toprak, peygamberlerin cesetlerini çürütmez!..

“Cuma günleri bana çok salevât okuyunuz! Ümmetimin okuduğu salevât, her Cuma günü bana bildirilir.”           Abdullah bin Büreyde hazretleri, Tabiîn devrinin hadîs âlimlerindendir. 14 (m. 635) târihinde Kûfe’de doğdu. Basra’da yaşadı. Merv şehrine kadı olarak tayin edildi ve 115 (m. 707) târihinde orada vefât etti. Eshâb-ı kirâm’dan Abdullah İbn-i Mes’ûd ile … Devamını oku

Allahü teâlâ ehl-i bid’ati sevmez!..

Peygamberimizin ve dört halifesi zamanında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkarılan işler bid’attir…        Ebû Abdurrahmân bin Ahmed bin Hanbel hazretleri, Ahmed bin Hanbel hazretlerinin oğludur. Tanınmış hadîs hafızlarındandır. 213 (m. 828) senesinde Bağdâd’da doğup, 290 (m. 903) senesinde orada vefât etti. Her bakımdan babasından çok istifâde etmiş, onun terbiyesinde yetişmiştir. İmâm-ı Şafiî hazretlerinden … Devamını oku

Kur’ân-ı kerimde üç kısım ahkâm vardır

Kur’ân-ı kerimdeki ahkâmlar o kadar derin ve gizlidir ki, bunları anlamaya insan gücü yetişemiyor.       Ebû Muhammed Takıyyüddîn bin Ahmed hazretleri Hanbelî mezhebi âlimlerindendir. 635 (m. 1237) senesinde doğdu. Birçok âlimlerden hadîs-i şerîf, nahiv ve edebiyat ilmini öğrendi. Bir müddet Hicaz’da ikamet etti. Takıyyüddîn Havranî ve diğer tasavvuf ehli ile sohbet etti; Sonra … Devamını oku

Nikâhtan sonra nafaka farz olur

Nafaka, insanın yaşayabilmesi için gerekli şey, yiyecek, giyecek ve ev demektir.       İbn-i Adîy hazretleri hadîs ve fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 277 (m. 890) senesinde İran’da Cürcân’da doğdu. 365 (m. 976) tarihinde Cürcan’da vefat etti. İlim öğrenmek için Şam’a, daha sonra Mısır ve başka yerlere gitti. Verdiği hükümler ve beyanları, kendinden evvel ve sonra gelen âlimlerin … Devamını oku

Kur’ân-ı kerimi okurken uyulacak edepler vardır

Kur’an-ı kerimi tecvide uygun ve güzel sesle okumalı, fakat teganni etmemelidir!       Tâcüddîn el-Vâsıtî hazretleri kıraat âlimidir. 671 (m. 1273) senesinde Irak’ta Vâsıt’da doğdu. 740 (m. 1340) senesinde Bağdat’ta vefât etti. Kur’ân-ı kerimin okunuşu ile ilgili olan kıraat ilmini birçok zattan öğrendi. Çok yerler dolaştı. Kıraat ilmine dair birçok eser yazdı.   Tâcüddîn el-Vâsıtî’nin … Devamını oku

Niyet, abdest almaya başlarken yapılır…

Mâlikî mezhebinde gusülde niyet, muvalat ve delk farzdır.       Ebû Muhammed Mısrî hazretleri Mâlikî mezhebi müctehidlerinden olup İmâm-ı Mâlik hazretlerinin talebelerindendir. 55 (m. 772) senesinde Mısır’da İskenderiye’de doğdu. Zamanın birçok âliminden ilim tahsil edip, hadîs-i şerîf rivayet etti. İmâm-ı Mâlik hazretlerinin en mümtaz talebeleri arasında yer aldı. 214 (m. 829)’da vefat etti. Bir … Devamını oku

Kim ki bir mümine yardım ederse…

“Müslüman kardeşinin ihtiyâcını temin edenler, Allahü teâlânın yakın dostu ve velî kulu olur.”       Hâfız Cemâlüddîn Makdisî hazretleri hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 581 (m. 1185) senesinde Kudüs’te doğdu. Şam’da büyük âlimlerden hadis ilmi tahsil etti. İsfehan ve Nişâbûr’a ilim öğrenmek için gitti, sonra Şam’a döndü. Melik el-Eşref, onun için Sefh’da kendi … Devamını oku

Cennet ve cehennem ehlinin amelleri nelerdir?

Âdem aleyhisselâm Allahü teâlâya, (Yâ Rabbî! Cehennem ehlinin ameli nedir?) diye sordu.       Tennurî İbrahim Efendi Osmanlı evliyasındandır. Amasya’da doğdu. Konya’da Mevlâna Sarı Yakup’tan tahsilini tamamladıktan sonra bir müddet ders okutmakla meşgul olarak sonra da Akşemseddin hazretlerine intisap etti. 887’de (m. 1482) Kayseri’de vefat etti. Buyurdu ki:   Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselâmı yaratınca, … Devamını oku

Altın suyu ile üzerinde hat yazılı olan kaftan…

Abdest aldı ve “Bu iki kaftandan hangisini istersen sana vereyim” buyurdu.       Yûsuf-ı Hemedânî hazretleri “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velilerin sekizincisidir. 1048 (H.440) senesinde İran’da Hemedan’da doğdu. 1140 (H.535) de Herat’tan Merv’e giderken yolda vefat etti. On sekiz yaşında Bağdat’a gelip, fıkıh ilmini Ebû İshâk-i Şîrâzî’den öğrendi. İki yüz on üç … Devamını oku