Hak sözü kabul etmek alçak gönüllü olmaktır

“Zühdün esası, sıkıntılara katlanıp, şehvetleri terk etmek ve yenilen lokmanın helâlden olmasına dikkat etmektir.”       Harputlu Hacı Yusuf Efendi Osmanlı âlim ve evliyasının büyüklerindendir. 1822 (H.1238) senesinde, Bingöl ili Kiğı ilçesinin Zermek (Yeldeğirmeni) köyünde doğdu. Tahsîlini Erzurum’da yaptı. Zamânının usûlüne göre ilim öğrenip zâhirî ilimlerde derece sâhibi oldu ve bâzı eserler yazdı. Tasavvufa … Devamını oku

İnsanlardan övgü beklemek ateşle oynamak gibidir!

“İnsanların medhetmelerine, çok övmelerine kavuşmak arzusundan çok sakının.”       Ahî Yûsuf hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Seyyid olup, soyu Peygamber efendimize ulaşır. 1308 (H.708) târihinde Azerbaycan’da Şirvan’da vefât etti. Şeyh Zâhid hazretlerinin sohbetlerinde yetişip olgunlaştı. Ondan icâzet alıp talebe yetiştirdi. Sohbetlerinde buyurdular ki:   “Güzel ahlâkın alâmetleri; arkadaşının söylediğine itiraz etmeyip, kabûl etmek. … Devamını oku

“Ey gençler! Fırsatı ganimet biliniz…”

“Sizlere hastalık ve ihtiyarlık gelmeden önce sıhhatinizin kıymetini biliniz!”       Yûsuf bin Esbât hazretleri Tebe-i tâbiînin büyüklerindendir. Haleb ile Antakya arasında bir köyde doğdu. Âmir bin Şüreyh, Süfyân-ı Sevrî, Yâsîn ez-Zeyyât gibi zâtlardan hadîs-i şerîf rivâyet etti. 810 (H.195) de Antakya’da vefât etti.   Bir gün etrafındaki gençlere buyurdu ki: “Ey gençler! Fırsatı ganimet … Devamını oku

Ehl-i sünnet îtikatını öğrenmek farz-ı ayndır

Kalbe âid bilgileri, yâni ilm-i ahlâk öğrenmek, her erkeğe ve kadına farz-ı ayndır.       Bahri Efendi Osmanlı âlim ve evliyasının büyüklerindendir. Samsun’un Vezirköprü ilçesinde doğdu. Tahsil hayâtına Samsun Sıbyan Mektebinde başladı. Sonra Amasya’ya giderek, buradaki medresede ilim öğrendi. İlim tahsiline devam etmek için İstanbul’a gitti. Bundan sonra Kâhire’de Şeyh Murtaza’dan ilim öğrenmek için … Devamını oku

“Gâfil olan Mahbûba, Allah’a kavuşamaz!”

“Bir kimse sâdık ise, onu maksada kavuştururuz. Şâyet gâfil ise, onu uzaklaştırırız.”       Ebü’l-Haccâc Mehdevî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Mısır’ın Aksûr bölgesinde 1244 (H.642) senesinde vefât etti. Hocası Şeyh Abdürrezzâk’tır. Tasavvufta yetişmiş, sözleri ve hâlleri meşhûr bir zât idi. Çok talebesi vardı. Tasavvuf yolunda ilerlemek isteyenler için şöyle buyurmuştur:   “Bu yola girmek … Devamını oku

Namazını vaktinde kıl ve dilini kötü sözden koru!

Uygunsuz bir sözü terk etmek, nefse bir gün oruç tutmaktan daha ağır gelir! Cemâlüddîn Gürânî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. İran’da Güran kasabasında doğdu. Mısır’a giderek birçok âlim ve evliyâdan ilim öğrendi. 1367 (H.768) senesi Kâhire’de vefât etti.   Cemâlüddîn Gürânî’nin yanına gelip, dergâhta üç seneye yakın kalan biri vardı. Bu kimse devamlı Allahü teâlâya giden … Devamını oku

İnsan dilini tutabilirse bütün amelleri iyi olur

İnsanın yaptığı iyi amellere bir şeyler karışır. Ama dilini muhâfaza edebilirse bu durum müstesnâdır.       Ebû Abdullah bin Ubeyd hazretleri Tâbiînin büyüklerindendir. Basra’da doğdu ve orada yaşadı. Eshâb-ı kirâmdan hazret-i Enes bin Mâlik’i “radıyallahü anh” gördü. 756 (H.139) yılında vefât etti. Hadîs ilminde, yüz bin hadîs-i şerîfi râvileri ile birlikte ezbere bilen hâfızlardandı.Manifaturacılık … Devamını oku

Sünnetleri öğrenmek sünnet farzları öğrenmek ise farzdır

Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet îtikatını, kısaca öğrenmesi farzdır.       Yayabaşızâde Hızır Efendi Osmanlılar zamânında yetişen hadîs, fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. İstanbul’da Eyüb Sultan semtinde doğup yetişti. Mâlülzâde Nakîb Efendiden ders almaya başladı. Zâhirî ilimlerdeki tahsîlini bu zâtın huzûrunda tamamladıktan sonra, o zamanda bulunan Halvetiyye büyüklerinden Vişne Efendinin sohbetlerine devâm etti. … Devamını oku

Duygu organlarından uzak olan, kalbden de uzak olur!

Uygunsuz kimselerle arkadaşlık etmekten, elden geldiği kadar sakınınız!       Mevlânâ Yâr Muhammed hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerindendir. Afganistan’da Talkân’da doğdu. On yedinci asrın sonlarında Hindistan’da vefât etti.   İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Yâr Muhammed Kadîm’e icâzet vererek, insanların Cehennem’e düşmekten kurtulmasına vesîle olmasına izin verdi. Mektûbât’ın birinci cildinde 117 ve 211. mektuplarını Yâr Muhammed Kadîm’e … Devamını oku

Allahü teâlânın sıfatlarını bilmemek özür değildir!

Âkıl ve bâliğ olan, her Müslümanın, Allahü teâlânın sıfat-ı zatiyyesini ve sıfat-ı sübûtiyyesini, doğru bilmesi lâzımdır.     Mustafa İsmet Efendi, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfesi olan Abdullah-ı Mekkî hazretlerinin halîfesidir. Rumeli’de Yanya’da doğdu. Abdullah-ı Mekkî hazretleri icâzet verdikten sonra Edirne’ye gönderdi. Daha sonra İstanbul’a gelen Mustafa İsmet Efendi, Fâtih Çarşamba’da bir dergah ve câmi … Devamını oku

Fırtınaya yakalanan tüccarın adağı!..

“Eğer sağ sâlim karaya çıkarsak, köle olarak aldığım bu genci Ebü’l-Abbâs hazretlerine vereceğim…”       Yâkût-i Arşî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebelerinin büyüklerinden olup, Habeşistanlıdır. Onu yakalayıp köle yaptılar. Mısırlı bir tüccâr bunu satın alıp, memleketi olan Mısır’a götürmek üzere yola çıktı. Gemi ile gelirken, denizde bir fırtına çıktı. Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî … Devamını oku

“Hayatta hiç kimseye hased etmedim!”

“Câhillikte ileri olan, sefîhlikte, ahmaklıkta, malını vara yoğa sarf etmekte de ileri olur!”   Germiyânlı Yakûb Efendi Osmanlı âlim ve evliyasının büyüklerindendir. Kütahya’da doğdu. Zamânında bulunan yüksek âlimlerin, sohbet meclislerinde ve derslerinde yetişerek kemâle geldi. İstanbul’a gelerek, Kocamustafapaşa Dergâhında bulunan, Sünbül Sinân hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Sünbül Sinân Efendinin vefâtından sonra Merkez Efendinin sohbetlerine devâm … Devamını oku

Levh-i mahfûzda ilk yazılan, besmeledir

“Cehennemde azap yapan on dokuz melekten kurtulmak isteyen, Besmele okusun!”       Ya’kûb-i Çerhî hazretleri “Silsile-i aliyye” denilen İslâm âlimlerinin on yedincisidir. Afganistan’da Gazne yakınlarında Çerh köyünde doğdu. Buhârâ’ya gitti. Orada âlimlerden ilim öğrenip, icâzet aldı. Zâhirî ilimlerde yetiştikten sonra Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin, sonra da onun halîfesi Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetinde yetişti. Onun … Devamını oku