“Lezzetleri yok eden ölümü çok hatırlayınız”

Ölümünü hatırlayan kişi ona hazırlanır. Unutursa ansızın ölümle karşılaşınca neye uğradığını bilmez. Hazırlıksız olduğu için de büyük sıkıntılarla karşılaşır.   Bütün insanların babası ve ilk Peygamber Âdem aleyhisselam doğrudan doğruya topraktan yaratıldı. Bizler de dolaylı bir şekilde topraktan yaratıldık… Yemek zorunda olduğumuz bütün gıdalar ya bitkilerden veya hayvanlardandır. Her ikisi de topraktan çıkmaktadır. Tâhâ sûresi 55. … Devamını oku

Güler yüzlü olmayan, mümin sıfatlı değildir!

Dînimiz, güzel huylu olmamızı, birbirimizi sevmemizi, büyüklere hürmet, küçüklere şefkat etmeyi, dinli dinsiz, herkese iyilik etmeyi emretmektedir.    Müslümanların öğrenmeleri lâzım olan bilgilere “İslâm ilimleri” denir. İslâm ilimleri ikiye ayrılır: Din bilgileri ve Fen bilgileri. Fen bilgilerine “Hikmet” denir. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Hikmet, Müslümanın kaybolmuş malı gibidir. Onu nerede bulursa  alsın!” buyurdu. Din bilgilerinin esası yirmi ilimdir. … Devamını oku

Bin yıl yaşasan da…

Kısa bir ömür ile, uzun bir ömür arasında fazla bir fark yoktur. İkisinin de sonu ölümdür. Ebedî bir hayata nisbeten hiç sayılır…   Yatağa girip gecenin sessizliği ile baş başa kaldığımızda, bütün bir gün boyunca düşünemediğimiz şeyleri düşünebilir ve o günün muhasebesini yapabilme imkânını bulabiliriz. Bir sürü konuşmayla geçen günümüzün sonunda, ömrümüzün bir gün daha azalmış … Devamını oku

İnsan, doğru yolu aklıyla bulamaz!..

Allahü teala insanlara akıl verdi ancak aklımızın kafi gelmediğini bildiği için, bize acıyarak Peygamberler gönderdi. Kitaplar indirdi. En doğru olanını öğretti…   Rabbimiz, bizlere doğru yolu bulabilmemiz için akıl nimetini vermiştir. Akıl olmazsa iyi ile kötüyü birbirinden ayıramazdık. Fakat aklımız, iki cihan saadetini bize kazandırmaya yetmez. Aklımızın kafi gelmediğini en iyi bilen Rabbimiz, bize acıyarak Peygamberler gönderdi. … Devamını oku

Müslümanın korkması gereken hususlar…

Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır…   Müslümanın bazı hususlarda çok korkması gerekmektedir. İmansız ölmekten korkmak… En çok korkulması gereken şey bu olmalıdır. Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. Bu ona kâfidir. Bu saâdete kavuştuktan sonra bütün dünya saltanatını birden … Devamını oku

Dünya ve âhiret saadeti için…

“Ey benim Peygamberime inananlar! Eğer kâfirlerin sözlerine aldanıp da, Resûlümün yolundan ayrılırsanız, dünyada ve ahirette zarar edersiniz.”   Muhammed aleyhisselâmı sevmek herkese farzdır. Cenâb-ı Hakkı sevmek de buna bağlıdır. Allahü teâlânın sevgili peygamberini sevmedikçe, O’na uymadıkça, Allahü teâlâyı sevmek saadeti ele geçemez. Kur’an-ı kerîmde meâlen buyuruldu ki: “Allahü teâlâyı seviyorsanız bana tâbi olunuz! Bana uyanları … Devamını oku

İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür!..

İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür! Bir insanın en büyük gayesi ve önemli emeli güzel bir ölümle dünyadan ayrılmasıdır. Bunun içindir ki büyükler, hep hüsnühâtimeye çok dua etmişlerdir. Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir hadis-i kudside Rabbimizin bizi annemizden daha çok sevdiğini bildirmektedir. Süfyan-ı Sevri “rahimehullah” genç bir hastayı ziyarete gider. Artık son demlerini yaşamaktadır. Annesi ve babası … Devamını oku

“Mal sahibi, mülk sahibi!..”

“Mal sahibi, mülk sahibi!..” İş, eş ve benzer sebeplerle memleketinden uzakta yaşayan milyonlarca insan vardır. Vatan hasreti hiçbir şeye benzemez. Tatmayan anlayamaz, anlayan anlatamaz. Doğduğu yerde ölenlerin sayısının giderek azaldığı günümüzde herkes için değişmeyen gerçektir sıla hasreti. Hayat, bir rüya, bir film gibi sanki. Yazılı bir senaryonun oyuncularıyız. Bizden öncekiler oyunlarını oynayıp geçip gittiler. Biz de, … Devamını oku