Müslümanın hüsn-i zannı nasıl olmalı?

Müslüman, bir çocuk gördüğü zaman, “Bunun günahı yoktur, benim günahım çoktur. Binâenaleyh bu çocuk benden daha faziletlidir” demelidir.   Mümin kardeşinin kusurlarını araştırmak; kendi ayıplarını görmeyip onun günah işlediğini zannetmek suizandır. Zan etmek, yani kalbin o tarafa kayması suizan olur. Fasığa suizan câiz olmadığı gibi, salih kimseye suizan asla câiz değildir. Müslümanın bir işinde veya sözünde birçok küfür … Devamını oku

Kandiller geçidi “Üç Aylar”

Müminlerin gönülleri gibi gecelerini de aydınlatan kandillerin dört tanesi “Üç Aylar”ın içindedir. Bunların ilki “Regâib Kandili”dir…     Müminler olarak bizleri manevi zevklere kavuşturan ve fevkalâde hallerin meydana geldiği mübarek günlerimiz, mübarek gecelerimiz ve mübarek aylarımız vardır. Mübarek günlerimizin başında cuma günü, arefe günü ve bayram günlerimiz gelmektedir. Bir bayram sabahında kılınan bayram namazının, yapılan … Devamını oku

Rabbini bilen elbette onu sever…

  Ahirette en çok mesut olanlar, Allahü teâlâyı en çok sevenlerdir. Ahiret demek, Allahü teâlâya kavuşmak saadetine ermek demektir. Uzunca bir hasretten sonra ebediyyen sevgilisine kavuşmaktan daha büyük sevinç ne olabilir? Herkes kendi varlığının hiç yok olmadan devam etmesini ister. Kendini ve Rabbini bilen, kendi varlığının elinde olmadığını bilir. Bunun Allahü teâlânın dilemesiyle var olduğunu da … Devamını oku

Bir sene daha rüzgâr gibi geçti…

Hatalarımızı da tespit etmeliyiz, onları bir daha hiç yapmamaya veya çok daha az yapmaya şartlanmalıyız. Yeni yıl böyle kutlanır.    Ömür takvimimizden bir yaprak daha düşmek üzere… Bırakın seneleri, nefeslerimiz sayılı, öyle bir hayat yaşıyoruz ki; her an bir nefes daha azalıyor… Geçirdiğimiz yılda iyi ve yararlı işler yaptıysak onları bu yeni yılda artırmaya çalışmalıyız, “Nasıl daha … Devamını oku

Onlar, zamanlarını acıyarak harcardı!..

“Siz nasıl paranızı acıyarak harcıyorsanız Eshab-ı kiram efendilerimiz de vakitlerini öyle acıyarak harcardı!..”   Geçmiş zaman ne kadar güzel olursa olsun bir daha yaşanmıyor. Şu gençliğini düşünerek ah çeken ihtiyar, şu parlak devirlerini hatırlayarak dövünen toplum, eninde sonunda anlar ki geçen geçmiştir artık. Onu geri getirmek, tekrar yaşamak hiç kimse için bugüne kadar mümkün olmamıştır, olamaz … Devamını oku

Ölümü çok hatırlayanın kalbi yumuşar…

Sıhhatimize ve gençliğimize aldanmayalım… İstatistiklere bakarsanız çocuk ve genç ölümlerinin yaşlılardan az olmadığını göreceksiniz.   Çok yaşayacağını, uzun yıllar hayatta kalacağını sanan bir insan öbür dünya için bir iş yapamaz. Kendi kendine der ki: “Nasıl olsa önünde çok zaman var, ibadetlerini istediğin zaman yaparsın, şimdi rahatına bak, keyfini çıkar…” Ölümü yakın gören ise her an onun … Devamını oku

Dil, cennete de götürür cehenneme de!..

Dilimiz sayesinde derdimizi anlatabiliyor, ilim öğreniyor ve öğretebiliyoruz. Yine dilimiz yüzünden, gaileler yaşıyor, dert çekiyoruz.   Dil; küçücük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar. Sahasının ne sonu vardır, ne de sınırı. Hayır da dilin alanına girer, şer de… Dilini dizginleyemeyenleri şeytan sürükler, uçurum kenarına çeker. Şeytanın … Devamını oku

Kur’ân okunmayan evin hayrı azalır!..

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Evlerinizde Kur’ân okumayı artırın! Kur’ân okunmayan evin hayrı azalır, şerri çoğalır, o ev halkına darlık gelir.”   Kur’ân-ı kerimi öğrenmek, öğretmek ve okumak çok sevaptır.  Din büyüklerimiz buyurdu ki: “Bir evde ezbere de Kur’ân-ı kerim okunmuyorsa, o ev kabir gibidir.”  Hadis-i şerifte buyuruldu … Devamını oku

Niyetin dinimizdeki önemi…

Hadis-i kudside buyuruldu ki: “Allahü teâlâ sizin suretlerinize, mallarınıza bakmaz. Kalblerinize ve amellerinize bakar.”     Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki, Allahü teâlâ insanın elbisesine, giyimine, malına, rütbesine bakarak sevap vermez. Bunları ne düşünce ile ve ne niyetle yaptığına bakar. Hadis-i kudside; “Allahü teâlâ sizin suretlerinize, mallarınıza bakmaz. Kalblerinize ve amellerinize bakar” buyuruldu. O hâlde, her mümine … Devamını oku

Hayırlı bir evlâda sahip olmak için…

Hayırlı evlât sahibi olabilmek için erkek, saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da salih bir erkekle hayatını birleştirmelidir.   Hayırlı evlât yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız olacaklardır. Evlada bırakılacak en kıymetli miras da, … Devamını oku

Arkadaş seçerken dikkat edeceğimiz hususlar…

Kötü arkadaş insanın hem dünyasını, hem de ahiretini harap eder, dayanılması güç sıkıntılara sokar…   Bizler insan olarak toplu yaşamak zorunda olduğumuzdan, arkadaş edinmek mecburiyetindeyiz… Arkadaşımızı seçerken de dikkat edeceğimiz bazı hususlar vardır. Bu hususlar göz önünde bulundurulmaz ve önem verilmezse çok sıkıntılara sebep olur. Birinci husus, akıllı olmasıdır. Akıllı olmazsa bize fayda vereceğine zarar verir. Yani … Devamını oku

Komşu, evden daha önemlidir!

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allahü teala, bir salih Müslümanın hürmetine komşularından binlerce belayı uzaklaştırır.”   Dinimiz komşuluğa çok önem vermiştir. Her Müslümanın, güzel ahlaklı, salih komşular arasında ev araması lazımdır. Atalarımız; “Ev alma komşu al” demişlerdir. Elbette komşu, evden daha önemlidir. İnsanın komşusu kötü ise en iyi evde otursa bile huzurlu olamaz… Peygamber Efendimiz de … Devamını oku

Yenilmez orduları mağlup eden güç!

Sayıları yüz binleri bulan, tam techizatlı, geçtikleri yeri sarsacak kadar güçlü İran, Bizans ve Mısır ordularını Müslümanlar mağlup etmiştir…   Tarihte Araplar, Müslüman olmadan önce, neredeyse dünyadan tecrit edilmiş bir milletti. Çöl bir taraftan, yarımadayı üç yönden kuşatan denizler bir taraftan, medeni dünyadan uzak kalmasına sebep teşkil ediyordu… O derece bölünmüş, tembelleşmiş ve aşağı derecelere … Devamını oku