Ehl-i sünnet itikâdı

Ehl-i sünnet itikâdı; Peygamber Efendimizin ve Eshâb-ı kirâmının ve onların yolunda bulunan İslâm âlimlerinin bildirdikleri doğru itikâd, inanıştır.       Şek ve şüphe yoktur ki, Ehl-i sünnet i’tikâdını ortaya koyan Resûlullah Efendimizdir (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem). Eshâb-ı kirâm (radıyallahü anhüm), îmân bilgilerini bu kaynaktan aldılar. Tâbiîn-i ızâm (rahmetullahi aleyhim) de, bu bilgilerini, Eshâb-ı kirâmdan öğrendiler. … Devamını oku

“Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacaktır” hadîsi…

“Ben, sâdece Kur’âna ve sünnete yapışırım” demek yetmiyor. Eshâb-ı kirâmı sevmek ve onların yolunda olmak da şarttır.       Peygamber Efendimizin bir hadîs-i şerîfinin meâl-i âlîsi şöyledir: “Ümmetim, 73 fırkaya ayrılacaktır. Bunlardan 72’si, Cehenneme gidecek, yalnız bir fırka kurtulacaktır. Cehennemden kurtulacak olan tek fırka, benim ve Eshâbımın yolunda gidenlerdir.” [Tirmizî, İbn-i Mâce]   “Ehl-i Sünnet vel-cemâat”, “sünnet … Devamını oku

Resûlullah’ın çizdiği hat…

“İşte bu, benim sırât-ı müstekîmim (dosdoğru yolumdur), ona uyun. Başka yollara uymayın ki, sizi O’nun yolundan ayırmasın…“        Peygamber Efendimiz, Medîne-i münevvere’de bir gün, Mescid-i Nebevî’nin avlusunda, kalın bir hat çizip kenarlarına da ince çizgiler çizdikten sonra, bir âyet-i kerîme (En’âm, 153) okumuştur: Bu âyet-i kerîmede, “İşte bu, benim sırât-ı müstekîmim (dosdoğru yolumdur), ona uyun. Başka yollara … Devamını oku

İstikâmetin önemi…

“Sıdk” ve “İstikâmet” kelimelerinin karşılığı olan doğruluk, ahlâkî vasıfların hepsinin kendisinde toplandığı bir rûh hâlidir.       Geçen haftaki 2 makâlemizde, birer nebze, istikâmetten bahsetmiştik. Bugün ve yarın da inşâallah, bu konu üzerinde biraz daha duracağız. Ma’lûm olduğu üzere, doğruluk; inançta, düşüncede, sözde ve davranışta gerçekleşir. İyi insanın vasıfları arasında en başta doğruluk yer almış ve Müslümânların temel prensiplerinden … Devamını oku