Sırât köprüsü hakkında…

Sırât köprüsü, Allahü teâlânın emri ile, Cehennem’in üstünde kurulacaktır. Herkese, bu köprüden geçmesi emr olunacaktır.       Dünkü makâlemizde, âhıretle ilgili bazı terimlerden (Mahşer, Arasât Meydânı, Mevkıf’tan) bahsettik; sırât hakkında da birkaç kelime söyledik. Bugünkü makâlemizde, birazcık daha “Sırât”tan, “Sırât köprüsü”nden bahsedelim inşâallah:   Evvelâ şunu ifâde edelim ki, Sırât Köprüsü denilince, bilinen köprüler gibi zannedilmemelidir. Meselâ bizler, “sınıf geçmek için imtihân … Devamını oku

“Mahşer” ne demektir?

“Mahşer” kıyâmet gününde bütün mahlûkâtın (bütün canlıların) yeniden dirildikten sonra hesap için toplanacakları yerdir.       Âhıretle ilgili bazı önemli terimler vardır. Bunlardan “Mahşer”, “Arasât Meydânı”, “Mevkıf”, “Sırât”, “Mîzân”, “Arş”, “Kürsî”, “Illiyyîn”, “Havz”, “Haşr” ve “Neşr” gibi terimler ne demektir? Bunları, bugünden itibâren, birkaç makâle hâlinde ele almak istiyoruz inşâallah.   “MAHŞER”: Haşr olunacak, toplanılacak yerdir. Kıyâmet gününde bütün mahlûkâtın … Devamını oku

Rûh ve ceset beraber olacak…

“Cennet” ve “Cehennem”e giden insanlar, sâdece rûhen mi gidecekler? Cehennem azâbı, sâdece rûha mı, yoksa bedene de olacak mı?       Cennet nimetlerini, lezzetlerini yalnız bedenin lezzeti zannetmek yanlıştır. Zâten İmâm-ı Gazâlî, felsefecilerin küfre düştükleri 3 mes’eleyi açıklarken, bir madde olarak, “haşrin cismânî değil, rûhânî olduğunu iddiâ etmeleridir” buyurmuştur. Yanî rûh meal-cesed (rûh ve cesed beraber) haşir olacaktır… Cennette … Devamını oku

Cennet ve Cehennem ebedîdir

“Elbette, ehl-i kitaptan [Yahûdî ve Hıristiyân] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem âteşindedir, orada ebedî kalırlar…”       Cennet ile nimetlerinin ve Cehennem ile azaplarının ebedî, sonsuz olduklarına dâir birçok âyet-i kerîme vardır. Mesela Bakara 25, Âl-i İmrân 116, Mâide 85, En’âm 128, Tevbe 68, Hûd 107’de olduğu gibi. Âyet-i kerîmelerde, Cennetlikler için de, Cehennemlikler için de, “Onlar orada ebedî kalırlar” buyuruluyor. (Bakara, 81-82)   Âyet-i kerîmelerde şöyle buyurulmuştur: “Önce Müslümân olanlardan, muhâcirlerin ve … Devamını oku