Evde huzur yoksa orası zindandır!..

Karı koca iyi geçinmeye çalışmalıdır. Birbirinin kötü huylarına sabretmelidir! Büyüklerimiz “Evinde huzuru olmayan, zindandadır” buyurmuştur.         Efendim, dün kadının kocası üzerindeki haklarından bahsetmiştik. Bugün de bir nebze erkeğin hanımı üzerindeki haklarından behsedelim…   Muteber kitaplarda “Erkeğin hanımı üzerindeki hakkı daha çoktur” buyuruluyor. Kadın, kocasına, elinden geldiği kadar güler yüzlü davranıp, sevgi göstermeli, dili … Devamını oku

Bu dünyada kusursuz eş arayan eşsiz kalır!..

Güzel ahlaklı olan iki cihanda da rahat olur… Kusursuz kul olmaz. Kusursuz arkadaş arayan, arkadaşsız kalır, kusursuz eş arayan bulamaz…           Yazının başında, lafı eğip bükmeden söyleyelim ki hanımını idare edemeyen erkek acizdir!.. Dinimizin emir ve yasaklarına riayet eden bir Müslüman, hanımı ile iyi geçinir… Yeryüzünde dört dörtlük kadın olmaz. Hepsinin iyi yönü … Devamını oku

Tedbir ve takdir…

Sadece rızık değil, her işi yaratan, hasta eden de Allahü tealadır. Ama hasta olmamak için tedbir almak dinimizin emridir.       Alınyazısı değişmez… Bir kimsenin cennete veya cehenneme gideceği takdir edilmiştir. Ancak insan cennete veya cehenneme gideceğini bilemez. Ama Allahü tealanın emri olduğu için inanıp iman eder, Müslümanlığa uyarsa cennete gitmesi kolaylaşır…   İlacın etki kuvvetini … Devamını oku

Akıllı, tedbir alır!..

Kaza ve kaderimizi, başımıza gelecekleri bilmediğimiz için, tedbir almak gerekir. Tedbir almak, sebeplere yapışmak dinimizin emridir.       Bir okuyucumuz şöyle sordu: “Günümüz şairlerinden biri, bir makalesinde, Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin tefviz şiirindeki ‘Tedbirini terk eyle!’ ifadesinin dine aykırı olduğunu iddia ediyor. Şiir gerçekten yanlış mı, yoksa bizim bilmediğimiz bir incelik mi var?”   O uzun şiirin bir … Devamını oku

Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur!

Müslümanın bir işinde veya sözünde birçok küfür alameti ile bir iman alameti bulunsa, hüsnüzan edip buna kâfir dememelidir…       Suizan, birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir ve haramdır. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması suizan olur. Mesela birisinde bir saat görünce, (acaba bu saati çalmış olabilir mi) … Devamını oku

Adak düşmanlığı yapanlar!

Adak, kaza-i mübremi yani kaderi değiştirmek için değildir. Namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermek gibi bütün ibadetler de böyledir.   Bir okuyucumuzdan şöyle bir mail geldi: “Çevremde çok mezhepsiz kimse var. Geçenlerde onlardan biri dedi ki: ‘Şu işim olursa, hastam iyileşirse üç gün oruç tutacağım, diye adakta bulunmak makbul değildir. Böyle bir adak kaderi de değiştirmez!’ Bir cevap … Devamını oku

Toplumda görgü kuralları

Edep; güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet demektir. Edep, hiçbir hırsızın çalamadığı güzel bir ziynettir.   Müslüman, edepli, görgülü, nazik, kibar, güler yüzlü olmalı, “efendim” demeden konuşmamalıdır! Edep; güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet demektir. Edep, hiçbir hırsızın çalamadığı güzel bir ziynettir. Edep, insanla hayvanı ayıran farktır.Hazret-i Ömer, (Edep, ilimden … Devamını oku

Ailede görgü kuralları

Bugün milletimizin çocuklarına büyük bir ihtimamla öğrettiği görgü kurallarının çoğu, asırlar öncesinden gelmektedir…   Eskilerin “Adab-ı muaşeret” dediği görgü kuralları; toplumların inanç, eğitim, ekonomik güç, teknolojik seviye, örf ve âdetlerine göre farklılıklar gösterir…Görgüden maksat; bir toplumdaki insanların birbiriyle münasebetlerinde olgun, medeni davranışlar içinde bulunarak, fert ve toplumun huzurunu, rahatını temin eder. Ayrıca bunlar, çok sık … Devamını oku

Bu milletin asaletinde saygı ve edep vardır…

“Bakın Orta Doğu ülkelerindeki insanlara, Kur’ân-ı kerimi koyuyor başının altına, upuzun yatıyor. Osmanlı Mushafı göbeğinin altında hiç tutmamış!” Edep; güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet gibi manalara gelir. Mesela terbiyeli çocuk, edepli çocuk demektir. Hadis-i şerifte, (Evladınızı edepli, terbiyeli yetiştirin) buyuruluyor. Dinimiz, baştan başa edeptir. Peygamber efendimiz, bir kimsenin yanında iki diz üzerine oturur, ona saygı … Devamını oku

En son vefat eden “hidâyet yıldızı!”

Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile “radıyallahü anh” en son vefat eden sahâbedir. Mekke’de, hicretin yüzüncü yılında vefat etmiştir.   Bugün “Son sahâbe” Ebüt-tufeyl Âmir bin Vâsile’nin “radıyallahü anh” vefat yıl dönümüdür. Bu vesileyle, önce Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Efendimizin mübarek eshâbından bahsetmek istiyoruz efendim…   Peygamberlerden ve meleklerin üstünlerinden sonra, bütün yaratılmışların en üstünü, Eshâb-ı kirâmdır. O mübarek … Devamını oku

Gönül yalan sözden ferah bulmaz…

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “İmân sâhibi, her hatâya düşebilir. Fakat, hâinlik yapamaz ve yalan söyleyemez.”           Yalan, günâhların en çirkini, ayıpların en fenası, kalpleri karartan bütün kötülüklerin başıdır. Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) en sevmediği huydur. Eshâb-ı kirâm da en çok yalana buğzederdi. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İmân sâhibi, her hatâya … Devamını oku

Öldükten sonra da amel defteri kapanmayanlar…

“İnsan ölünce amel defteri kapanır. Ancak şu üçü bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat bırakan.”         Hayırlı evlat ve cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, ilmî eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işler,​ sadaka-i cariyedir. Yani öldükten sonra da, amel defterimize sevap yazılır.   … Devamını oku

Ebû Hüreyre’yi ancak müminler sever…

Hazret-i Ebû Hüreyre: “Yâ Resulallah! Annemi ve beni müminlerin sevmesi için, bizim de müminleri sevmemiz için dua ediniz.”     Eshâb-ı kirâmdan Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) hazretleri en çok hadîs-i şerîf rivâyet eden mübarek bir zattır… Hicretin 7. senesinde Müslüman oldu…   Yemen’den yetmiş kişiden fazla mümin, bir kâfile hâlinde Medîne’ye geldiler… Ebû Hüreyre bir an önce … Devamını oku