Hedefimiz ölmek değil İslamı yaymaktır…

“Ey mücahid kardeşlerim! Sıkıntılara, tehlikelere katlanmadan, rahata kavuşulamaz. Sıkıntılara katlanın ki, sonunda tatlı meyveleri toplayalım…”       Târık bin Ziyâd, Emevîler zamanında, Afrika’nın fethi ile görevlendirilmiş, Mûsâ bin Nusayr’ın azadlı kölesidir. Mûsâ bin Nusayr, onda, sağlam karakter, kahramanlık, azim ve irade, isabetli karar verme, fasih konuşma, dinleyenlerde derin tesirler uyandıracak kuvvetli bir hitabet görünce, onu Endülüs’ü (İspanya’yı) fethe … Devamını oku

Şeytan ve buzağının ipi!..

Bir gün, köyün birinde şeytan bir ağacın altına oturmuş, keyiflice etrafı seyrediyor. Bir bakmış orada, kazığa bağlanmış bir buzağı var!..   Allahü teâlânın bir kuluna verdiği en büyük nimet imandır yani Müslüman olmaktır. İman, dünyada huzur ve saadet, ahirette Cennet ve Cemalullah demektir. Kimde bu nimet varsa, o seçilmiş kul demektir; çünkü imanı bizzat Allahü … Devamını oku

Emekli bir generalin kızına nasihatleri…

  Emekli Tümgeneral Hayri Aytepe: “Kızım! Bir genç kızın, kendi başına yalnız kendi aklı ve idraki ile iffetini muhafaza etmesi, cidden güçtür…”           Kurallar insanlar içindir; ancak günümüz insanı, “özgür yaşam” (o ne demekse!) için kural mural tanımıyor! Etrafımıza baktığımızda, bilhassa kadınların giyim kuşamında, kılık kıyafetinde bir curcuna yaşandığına şahit oluyoruz… Tesettürlüsü de tesettürsüzü … Devamını oku

Bizim inancımızda hiçbir peygambere dil uzatılmaz!

Peygamberlerden herhangi birini inkâr veya herhangi birine hakaret etmek küfürdür, yani böyle yapan kâfir olur.           Daha önce bazı Avrupa ülkelerinde son günlerde de ülkemizdeki bir dergide, Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimize hakaret maksadıyla karikatürler yapıldı. Bunlara tepki amacıyla bazı kendini bilmez din cahilleri de Hazret-i İsa’ya dil uzattı…   Şunu … Devamını oku

Şehitlere vadedilen nimete kavuşmak için…

“Hazret-i Hasan’a elmas parçaları içirdiler, midesi bağırsakları parçalandı ve şehîd oldu. Hazret-i Hüseyin’in başını keserek şehid ettiler…”           Bugün 10 Muharrem, yani Aşure günü… Cenâb-ı Hakk, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Şu duayı üç defa okuyan belalardan emin olur:   (Elhamdülillâhi Rabbil-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. … Devamını oku

Aşurenin faziletinden faydalanmak isteyen…

“Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.”           Bugün “Aşure gecesi”ni, yarın da “Aşûre günü”nü idrak edeceğiz inşallah…   Muharrem ayı Kur’ân-ı kerimde kıymet verilen aylardandır. Cenâb-ı Hakk, cümlemizi, bu günleri iyi değerlendirenlerden eylesin…   Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir. Peki, bizler Aşure … Devamını oku

Şeytan-ı laini perişan eden şeyler!..

Evliyadan bir zat, Arafat’ta, insan kılığına girmiş olan İblis’i gördü. Zayıflamış ve benzi solmuş, kamburu çıkmış, perişan bir hâldeydi.            Din büyüklerinin en çok korktuğu, son nefes olmuştur. Mesela çok büyük bir âlim olan Ahmed ibni Hanbel hazretleri, tam sekerat hâlindeyken, birden can havliyle üç defa “Olmaz, olmaz, olmaz” diye bağırıp, tekrar yatağa … Devamını oku

Muharrem ayında oruç tutmanın fazileti…

“Ramazandan sonra en faziletli oruç, Allahü teâlânın ayı muharrem ayında tutulan oruçtur. Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.”       Bugün 2 Muharrem 1447. Dün, hicri yeni yıla girdik. Bu ay, Kur’ân-ı kerimde (Tevbe 36) kıymet verilen dört aydan biridir… (Diğer üçü Zilkade, Zilhicce ve Receb ayıdır.)    Bilindiği gibi, Peygamber Efendimiz, miladi 571’de 20 Nisan’a rastlayan, Rebiul-evvel … Devamını oku

Namaz vakti geçerken kalbin sızlamıyorsa!..

Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Bir kimse, bir vakit namazı kasten terk ederse, onun cezası Cehennemde seksen hukbe miktarı yanmaktır.”       Bütün muteber kitaplarda yazıyor: “Namaz vakti geçerken kalbi sızlamayanın îmânı tehlikeye girer. Kalbi sızlarsa îmânı var, ama kalbi sızlamazsa, içi yanmazsa küfre girer.”   İmandan sonra en büyük vazifemiz, beş vakit namaz kılmaktır. Namaz kılmak büyük … Devamını oku

Kıyamet günü pişman olmamak için!..

“Ey mümin, vaktini boş geçirme! Zamanını mamur eyle! Namazlarını vaktinde kıl ki, Kıyamet günü pişman olmayasın…”       Namaz, İslam’ın beş şartından ikincisi olup, Fahr-i kâinatın “sallallahü aleyhi ve sellem” miracı teşriflerinde, en hayırlı ümmet olan ümmeti üzerine, Allahü teâlânın ezelî hitabı ile her gün beş vakit olarak farz oldu.   Namaz, dinin direğidir. Kim, namazı … Devamını oku

Musibetlere sabredene müjdeler olsun!..

“Ben bazı mümin kullarımı dünya nimetlerinden mahrum eder, musibetlere düçâr ederim. Bu hâl, onun günâhlarına kefâret olur…”       Önceki ümmetlerden birinin peygamberi, Allahü teâlâya şöyle niyaz eder:   “Yâ Rabbi! Mümin kulların sana itâat ederler. Emirlerini yerine getirirler. Yasakladığın şeylerden sakınırlar. Böyle olmakla beraber bunlar, birçok dünyalık nimetlerden mahrum olurlar, hatta belalara ve musibetlere maruz … Devamını oku

Biz, az kâr ile çok sevap kazanmayı severiz…

Karaborsacılığın haram olması, Müslümanlara zararlı olduğu içindir. Sanki çeşme suyunu saklayıp, herkesi susuz bırakmaya benzer.        Esnaf, tüccar hile yapmazsa, dürüst çalışırsa kazandığı helal olur. Dinimizde dürüst olarak ticaret yapmak övülmüştür…   Alışverişte, ticarette Müslümanlara ziyan yapmak iki türlü olur. Birisi, herkese zararı dokunmak olup, bu da iki kısımdır: Biri ihtikâr (karaborsacılık) diğeri ise piyasaya kalp (sahte) para sürmektir…   “İhtikâr” demek, insan … Devamını oku

Hâbil’in kabul olan kurbanı ve Kâbil…

Hâbil ve Kâbil, Âdem aleyhisselâmın oğullarıdır. Bir gün ikisi arasında büyük bir ihtilâf çıktı. Kâbil haksız olmasına rağmen anlaşmazlığa son vermiyordu!..           Bugün Kurban Bayramı’nın ikinci gününü idrak ediyoruz… Böyle bir günde size Âdem aleyhisselâmın oğulları Hâbil ve Kâbil’in adak kurbanından bahsetmek istedim; çünkü gerçekten ibretlik bir hadise…   Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Hayra delalet eden [yol … Devamını oku