Mühim bir şey mi oldu?

Manisa velilerinden Balzat Hacı Baba Horasan erenlerinden olup, Anadolu’nun fethi için bölgeye gelmiştir.   Bir gün evinde otururken birden ellerini kaldırıp hararetle dua etmeye başladı.   Bu hâl, evdekilerin dikkatini çekti.   Az sonra sakinleşince sordular:   “Hayırdır inşallah Efendi.   Mühim bir şey mi oldu?”   Büyük veli;   “Okyanusta bir gemi fırtınaya tutuldu. İçinde sevdiklerimiz de … Devamını oku

Yâ Rabbî! Kurtar beni bu adamdan

Demirci toprağını nurlandıran Balzat Hacı Baba, Horasan erenlerinden olup, Anadolu’nun fethi için bölgeye gelmiştir.   Keramet ehli olup, mübarek bir zat idi.   Şöyle ki;   O devirde genç bir kadın, tek başına evinden çıkmış, karşı köye gidiyordu. Akşamüzeri, tenha bir mevkiye gelmişti.   Edepsiz birisi onu gördü.   Ve musallat olmak istedi.   Kadıncağız büyük … Devamını oku

Benim bir dostum var

Anadolu evliyasından Şeymer Hasan Dede’nin kabri, Manisa’nın Demirci ilçesindedir. Bu zât bir gün şunu anlattı sevdiklerine;   Allahü teâlâ Musa aleyhisselama “Ya Musa! Falan şehirde benim bir dostum vefat etti. Git, onu İslam’ın vecibelerine göre defnet’ buyurdu.   Musa Nebi gitti o şehre.   Ve buldu o kimseyi.   Yakınları, bir “virane”ye terk etmişlerdi kendisini.   Sordu onlara: … Devamını oku

Biraz yeşil ot topla getir!

Anadolu evliyasından Şeymer Hasan Dede’nin kabri, Manisa’nın Demirci ilçesindedir.   Henüz ilim tahsiline başladığı çocukluk günlerinde babası çağırdı onu.   Ve kendisine;   “Oğlum! Bahçeye git de koyunlar için biraz yeşil ot topla getir!” dedi.   Küçük Hasan;   “Peki babacığım!” dedi.   Ve koştu bahçeye.   Ancak biraz sonra, “eli boş” geri döndü.   Babası sordu: … Devamını oku

Develerimi kaybettim

Manisa’nın Demirci ilçesinde yatan Şeymer Hasan Dede’nin sevdiklerinden birinin develeri kayboldu bir gün.   Çok aradı, bulamadı.   Yorgun argın döndü.   Bu işe bir çare düşünürken Hasan Dede geldi aklına. Derhâl koşup çaldı kapısını.   Açılınca;   “Hocam! Ne olur, bize bir himmet edin” diye yalvardı.   “Hayrola, ne oldu?”   “Develerimi kaybettim!”   “Aradın … Devamını oku

Acaba özürlü mü ki?

Allah dostlarından Sefer Efendi, Anadolu’nun fethi için bölgeye gelen Horasan erenlerinden olup, türbesi, Demirci ilçesinde, Şeyh-i İlâhî Câmii bahçesindedir.   Bu zatı seven birinin çocuğu oldu bir gün. Nur topu gibi güzel, sevimli bir oğlan çocuğu idi bu.   Fakat ağlamıyordu.   Anne babanın içine bir “kurt” düştü bu yüzden. “Acaba çocuğumuz özürlü mü?” diye endişeye kapıldılar. … Devamını oku

Hazırlanın, Hicaz’a gidiyoruz!

Kabr-i şerîfi Manisa-Kırkağaç’ta bulunan Hak dostlarından Sarı Hoca, bir sene oğullarına;   “Eşyamızı hazırlayın. Hicaz’a gidiyoruz!” buyurdu.   Oğulları da;   “Peki babacığım!” dediler.   Ve sevinç içinde hazırlığa koyuldular.   Yöre halkına da haber verilmişti. Şehir dışında “büyük bir ziyafet” verildi o gün herkese.   Yemekten sonra Sarı Hoca   Herkesle, tek tek vedalaştı.   Helallık … Devamını oku

Aşçının kalp gözü açıktı

Kabr-i şerifi Manisa-Kırkağaç’ta bulunan Hak dostlarından Sarı Hoca, dergâhında talebe okutur ve her ihtiyaçlarını karşılardı.   Bir de aşçısı vardı.   Osman Dede   Kalp gözü açıktı. Bir gün Sarı Hoca, talebesiyle sohbet ederken Osman Dede tefekküre daldı.   Kendi kendine;   “Şu anda İslam askeri küffarla cihat ediyor. Keşke ben de onlarla gitseydim. Hem cihat … Devamını oku

Hayrola, derdin nedir?

Bandırma’da yaşayan Hak dostlarından Ağlayan Dede’nin huzuruna bir “köylü” gelip dert yandı bir gün;   “Çok sıkıntıdayım hocam.”   Mübarek zat sordu:   “Hayrola, nedir derdin?”   “Sormayın efendim… Birinden borç para almıştım. Bugüne kadar ödeyemedim, bu borç yükünün altında eziliyorum. Gidecek hiç kimsem de yok.” Büyük veli sordu:   “Borcun ne kadar?”   “On bin … Devamını oku

Allah neşeni arttırsın

Hindistan’da yetişen velîlerden Gulâm Muhammed Mâsum hazretleri, 1748 senesinde vefat etti. Bir sevdiğinin düğün yemeğine gitmişti bir gün.   Herkes edeple otururken “gencin biri” gevezelik ediyor, gülünç şeyler anlatarak hem kendi gülüyor, hem de oradakileri güldürüyordu.   Büyük zât hiç kızmadı.   Acıyıp şefkatle baktı ve “Ey genç, Allah neşeni arttırsın! Ne için böyle çok sevinçlisin?” dedi.   Genç … Devamını oku

Buyur bacım, hoş geldin!

Bandırma velîlerinden Kerpiçli Dede’nin dergâhına, başı ve kolları açık bir “kadın” geldi bir gün.   Maksadı bir şeyler sorup öğrenmekti bu velîden.   Mübârek zât bu hanıma;   “Buyur bacım, hoş geldin!” dedi.   Sonra kalkıp, yer   gösterdi kendisine.   Kadıncağız bâzı dînî konularda suâller sorup, îzâhat istedi.   Kerpiçli Dede, hepsini   anlatıp, çözdü müşkilini.   … Devamını oku

İslâma hizmet eden çok şanslıdır

Kabr-i şerîfi Bandırma’da bulunan Kerpiçli Dede, talebeleriyle sohbet ediyordu ki, “Evlâtlarım! Sizinle benim aramda ne fark var, biliyor musunuz?” diye sordu.   Dediler ki:   “Çok fark var.”   Buyurdu ki:   “Hayır, sâdece iki fark var. Birincisi; ben yaşlıyım siz gençsiniz. İkincisi de benim günâhım çok, sizinki az. Onun için bu günâhı çok kula duâ edin” buyurdu.   ● … Devamını oku

Demek oğlum vefât etti…

Bandırma’da yaşayan velîlerden Kerpiçli Dede’nin küçük oğlu hastalandı bir gün.   İsmi Necati idi.   Günden güne ağırlaştı! Bir gün Kerpiçli Dede dergâhtayken küçük Necati rûhunu teslim eti.   Ailesi telâşa kapıldılar!   Zîra bu haberi, babasına nasıl söyliyeceklerdi?   Yakınlarından biri üstlendi bu vazîfeyi.   Ve koştu dergâha.   O esnâda mübârek zât, tatlı tatlı sohbet ediyor, … Devamını oku