Düşmanı püskürten velî zat…

İbrâhim bin Mûsâ “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Mısır’da yetişen velîlerdendir.   Kerâmet sâhibiydi.   Şöyle ki:   Bâzen atına atlayıp süratle bir yerlere gider; saatler sonra tozlara ve kana bulanmış olarak geri dönerdi.   Bir defâsında yine öyle oldu.   Kanlı elbiselerle geri döndü.   Yakınları çok merak ettiler…   Ancak çekinirlerdi hikmetini sormaya.   Kendi de … Devamını oku

“Korkarız sen mahcup olursun!”

Ebdal Murâd “rahmetullahi aleyh”, Bursa’da yetişen velîlerden olup, kabr-i şerîfi Bursa’dadır.   Kalp gözü açık bir velîydi.   Ancak bâzısı çekemiyordu bu zâtı.   Bunlardan biri vardı.   İleri gitti bu hususta.   Kendi gibi düşünen birkaç kişiyi evinde topladı ve onlara;   “Benim bir planım var” dedi.   Onlar, “Nasıl?” diye sordular.   Dedi ki: … Devamını oku

Misâfirimize bir şey ikrâm edelim

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir.   Büyük âlim Takıyyüddîn bin Salâh, Alî el-Harîrî hazretlerini ziyârete geldi. Alî el-Harîrî;   “Misâfirimize bir şey ikrâm etmemiz lâzım” dedi.   O sırada bir koyun sürüsü gelip, havâliye yayıldılar.   Bu zât, bir gence;   “Git, şu koyunlardan kendisi ve kuyruğu iri olan alaca renkli koyunu getir!” buyurdu.   Takıyyüddîn kalbinden;   … Devamını oku

Gelen, mala gelsin!..

Alî el-Harîrî hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Şam’da vefât etti…   Aynı mahallede oturan bir aile vardı o devirde.   Ancak evleri ahşap ve eskiydi. Bir akşam üzeri otururlarken bu mübârek zât belirdi.   Ve onlara;   “Çabuk evden çıkın!” dedi.   Ve kayboldu gözden…   Adam ve hanımı o an kalkıp dışarı fırladılar.   Ancak … Devamını oku

Bu gariplerden ne istersin?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerindendir.   Muslihiddîn Efendi, soğuk bir kış gününde çoluk çocuğunun maîşetini, temin ettiği dükkânında çalışırken bir “kadın” ve iki çocuğunun yoldan geçtiğini gördü.   Çocuklara acıdı.   Zîra üşüyorlardı.   Koşup yetişti ve; “Bre kadın! Bu garipleri bu kış gününde sokağa dökmüş, böyle nereye gidiyorsun?” dedi.   Kadın çâresizdi.   Ağlayarak; … Devamını oku

Sevmenin alâmeti nedir?

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerinden olup, kabr-i şerîfi Dimitrofça şehrindedir…   Bir gün bu zâta;   “Hocam! Allahü teâlânın bir kulunu sevdiğinin alâmeti, işâreti var mıdır?” diye sordular.   Cevâbında;   “Vardır” buyurdu.   “O alâmet nedir?” dediklerinde “O kimse hep hayırlı işlerle meşgul olur. İnsanlar fayda görürler kendisinden” buyurdu.   Sordular yine:   “Ya … Devamını oku

Evliyâya kötü gözle bakmak!

Dimitrofçalı Muslihiddîn Efendi, “rahmetullahi aleyh”, Rumeli evliyâsının büyüklerinden olup, kabr-i şerîfi Dimitrofça şehrindedir…   O devirde bir kişi vardı.   Bilmiyordu bu zâtın büyüklüğünü.   Bir gece rüyâ gördü.   Sevgili Peygamberimiz o beldeyi teşrîf etmiş ve bu zâtın dergâhında sohbet etmekteydi.   O kimseyi gördü.   Ve ona bakarak;   “Ey filân! ‘Allah adamları’na kötü … Devamını oku

Hazreti Hızır’ın nasihati…

Derviş Muhammed “rahmetullahi aleyh” hazretleri, dayısı olan Kadı Muhammed Zâhid hazretlerinin sohbetinde kemâle geldi.   Ondan önce nefsiyle çokca mücâdele etti.   O zamanlar insanlardan bîgâne yaşıyor, nefsinin şerrinden kurtulmak için çalışıyordu.   On beş sene riyâzet ve mücâhede yaptı…   Nefsiyle çok uğraştı.   Her şeyi yaptıysa da yine kavuşamadı murâdına.   Çâresizlik içinde ellerini kaldırıp;   “Yâ … Devamını oku

“Cennette öyle köşkler vardır ki…”

Derviş Muhammed hazretleri “rahmetullahi aleyh”, evliyânın büyüklerindendir. Hindistan’da, Büster kasabasının Dasferar köyünde vefât etti…   Talebesinden biri, izin alıp sefere çıktı bir gün.   Yolda kaybetti kâfileyi.   Uçsuz bucaksız bir sahrâda kalmıştı tek başına.   Çâresizdi!..   Açtı ellerini.   “Yâ Rabbî! Hocamın hürmetine bana yardım et. Yetiştir beni kâfileme” diye yalvardı.   Elini yüzüne sürerken “hocasını” … Devamını oku

İyi insan nasıl olur efendim?

Derviş Ahmed Semerkandî hazretleri, Mâverâünnehr bölgesinde yetişen âlim ve velîlerin büyüklerinden bir mübârek zâttır.   Bir zaman, kadı/hâkim yapmak istediler bu zâtı.   Ancak o, kabul etmedi.   Kadı olursam “kul hakkına” girerim diye korktu!   Isrâr ettiler.   Yine kabul etmedi.   Zorladıklarında;   “Ben hâkimlik yapamam!” buyurdu:   “Hayır yaparsın” dediler.   “Yemînle söylüyorum ki, ben hâkimlik … Devamını oku

Ben kötü söz bilmem ki…

Demirtaş Muhammedî “rahmetullahi aleyh” Mısır’da yetişen büyük velîlerden olup, kabr-i şerîfi, Mısır’ın Hüseyniyye beldesinde bulunan kendi zâviyesindedir.   Bir gün birkaç sevdiğiyle yolda giderken birisi hakaret etti bu zata.   O, hiç cevap vermedi…   Ve devam etti yoluna.   Adam bunu görünce ileri gidip daha çirkin şeyler söyledi. Yine cevap vermeyince yanındakilerin sabrı taştı.   … Devamını oku

Sen verirsen Allah da sana verir

Demir Hoca “rahmetullahi aleyh”, Nevşehir’de yaşayan velîlerden olup, kabr-i şerîfi oradadır.   Çok cömert bir zâttı.   Kendisine bir hediye gelseydi hemen fakîrlere dağıtır, kendine bir şey ayırmazdı.   Kendisi de muhtaçtı hâlbuki…   Hanımı bir gün dert yandı kendisine.   Dedi ki:   “Efendi! Biliyorsun ki, bizler fakîr ve muhtâcız.”   “Evet hanım.”   “İhtiyaçlarımızı temin … Devamını oku

Allah dostlarını üzenlerin cezâsı!

Bâlî Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, Anadolu Evliyâsının büyüklerindendir…   1572’de İstanbul’da vefât etti. Bu zâtı bir düğün yemeğine dâvet ettiler.   Kabul edip teşrîf etti.   Ancak yemek sırasında birisi yüksek sesle malayani, boş şeyler konuşup üzdü bu büyük velîyi.   Mübârek zât onun bu hareketinden rahatsız olmuştu…   Ev sâhibini çağırdı.   Yavaşça kendisine;   … Devamını oku