“Bu sûreyi sana kim okuttu ey Hişâm?”

Hazreti Ömer: “Yâ Resûlallah! Bunu, Furkân sûresini bana okuttuğunuzdan başka bir harfle okurken işittim!”

 

 

 

 

 

İbn-i Kâbisî hazretleri kırâat, tefsîr, hadîs, kelâm, Arabî ilimler ve Mâlikî fıkıh âlimidir. 324 (m. 936) yılında Tunus’ta Kayrevân’da doğan İbn-i Kâbisî, yine orada 403 (m. 1012) yılında vefât etti. Bazı ilim merkezlerine uğrayıp, âlimlerin ilminden istifâde ederek, Mekke’ye gitti. Geri dönüşünde de, çeşitli şehirlerde ilim öğrenip Kayrevân’a gelip yerleşti. Kâbisî, Kırâat-ı seb’ayı talebelerine öğretir ve “Müslümanların bu meşhûr kırâat imamlarının okuyuşlarından kalbiniz hangisinde müsterih olursa ona uyun” buyururdu. Bu hususta İbn-i Kâbisî’nin rivâyetlerinden biri şöyledir:

 

Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh) buyurdu ki: Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında, Hişâm bin Hakîm’in namaz kılarken, Furkan sûresini Resûlullahın bana okuttuğuna uymayan birtakım harflerle okuduğunu işittim. Ona saldırmamak için kendimi zor zaptettim. Namazını bitirince hemen yanına gidip: “Bu sûreyi sana kim okuttu?” diye sordum. Hişâm (radıyallahü anh), “Resûlullah okuttu” dedi. “Bir yanılma olmasın. Çünkü bu sûreyi, Resûlullah Efendimiz bana senin okuttuğundan başka bir şekilde okuttu” dedim. Onu, elinden tutarak Resûlullahın huzûruna götürdüm. “Yâ Resûlallah! Bunu, Furkân sûresini bana okuttuğunuzdan başka bir harfle okurken işittim” dedim. Resûlullah Efendimiz bana “Hişâm’ı bırak” buyurdu. Ona da: “Yâ Hişâm oku!” buyurdu. O da namazda okuduğu gibi okudu. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz “Bu sûre böyle inzal olundu” buyurdu. Bundan sonra bana da “Yâ Ömer oku!” diye emretti. Ben de, Resûlullahın bana vaktiyle okuttuğu gibi okudum. Bana da “Bu sûre böyle indirildi. Bu Kur’ân yedi harf üzerine indirilmiştir. Bunlardan hangisi kolayınıza gelirse onu okuyunuz” buyurdu…

 

Yukarıdaki hadîs-i şerîfte harf; lügat, kırâat demektir. Hazreti Ebû Bekr’in topladığı Mushafta, yedi çeşit okumanın hepsi vardı. Hazreti Osman halife iken, Eshâb-ı Kirâmı (radıyallahü anhüm) topladı. Yeni yazılacak Mushafların, Resûlullahın son senesinde okuduğu şekilde olmaları söz birliği ile kabûl edildi. Bu icmâ’ya uygun olarak yazılan Kur’ân-ı kerîmler İslâm memleketlerine dağıtıldı. Kur’ân-ı kerîmi, bu dağıtılan Mushaflara uygun şekilde okumak vâcibdir. Diğer altı şekilde okumak da caizdir.

 

Rivâyet ettiği hadislerinden biri de şöyledir: Hazreti Âişe (radıyallahü anha); “Resûlullah Efendimiz dabağlandıktan sonra (insan ve domuz derisi hariç), bütün ölülerin derisinden istifâde edebileceğimizi bildirdi” buyurdu.

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek