Bu gece “Yâ Rabbî, bize dünya ve âhiret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma” diye duâ etmelidir…
Bu gece yani Berât gecesi, rahmet kapılarının açılıp, duaların kabul olacağı gecelerden biridir. Resulullah efendimiz bu gece çok ibadet eder ve (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okurdu. Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Berât gecesinde, sabaha kadar ibâdet ettiğini görünce sordu:
– Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en sevgili kulusun! Buna rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
– Ey Âişe, ben şükredici kul olmayayım mı? Ey Âişe, sen bu gecede, ne olduğunu bilir misin?
Âişe vâlidemiz tekrar sordu:
– Bu gecenin diğer gecelerden üstünlüğü nedir yâ Resûlallah?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
– Bu sene içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu sene içinde öleceklerin isimleri bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip edilir. Bu gece herkesin ameli ve işleri Allahü teâlâya arz olunur. Bir kimse, evinden ayrılıp yolculuğa çıkar. Hâlbuki, onun adı yaşıyanlar defterinden, ölüler defterine geçirilmiştir.
Gâfil olmamalı, bu geceyi mutlaka ihyâ etmeli ve; “Yâ Rabbî, bize dünya ve âhiret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma” diye duâ etmelidir… Sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmelidir. Bunların sevabını ölülere de göndermelidir…
***
İmâm-ı Rabbânî hazretleri vefât etmeden altı ay önce, Şabân ayının onbeşinci gecesi olan “Berât kandili” gecesini, kendi husûsi odasında ihyâ eyledi. O gece yarısı, kıymetli hanımının bulunduğu odaya geldi. Hanımı dedi ki:
– Bu gece ecellerin ve amellerin takdir edildiği gecedir. Kimbilir Allahü teâlâ kimin defterine ölecek ve kimin defterine de yaşayacak, diye kaydetti. Acaba bu gece kimlerin berâtı verilmemiştir?
İmâm-ı Rabbânî hazretleri bu sözü duyunca buyurdu ki:
– Niçin tereddüt ve şüphe ile söylüyorsun? Ya isminin, dünyada yaşayacaklar sayfasından silindiğini görenin hâli nice olur?
Bunu söyleyince, esrâr yatağı olan kalbinden bir âh çekti. Böylece İmâm-ı Rabbânî hazretleri, o sene vefat edeceğine kerâmetiyle işaret buyurmuşlardı… Vefat ettiği safer ayının yirmi dokuzuncu salı günü, gece hizmetçilerine; “Çok zahmet çektiniz, bu sizin son zahmetinizdir” buyurdu… Cenaze namazını, oğlu Hace Muhammed Said kıldırdı. Vefatında 63 yaşında idi. Serhend’de evinin yanında defnedildi. Daha sonra Afganistan Padişahı Şah-i Zaman, kabri üzerine büyük ve çok sanatlı bir türbe yaptırdı. Allahü teala şefaatine nail eylesin.