Üzülme, fırtına dinecek!

Anadolu’da yetişen evliyâdan Behrullah Efendi “rahmetullahi aleyh”, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Eksel (Koçak) köyündendir.   Bir talebesi vardı.   Adı, İskender’di.   Donanmacıydı.   Bu kimse, bir zaman gemiyle denizde giderken fırtına çıktı ve gittikçe şiddetlendi! Nihâyet gemi batma tehlikesiyle karşı karşıya gelince hocası Behrullah Efendi’nin himmetine sığındı.   Allah’a yalvardı.   Ellerini yüzüne sürerken hocasını gördü karşısında. … Devamını oku

Allahü teala bir kulunu severse…

Behrullah Efendi “rahmetullahi aleyh”, Anadolu velîlerindendir. Kabr-i şerîfi, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Eksel köyündedir.   Bir gün bu zâta;   “Ey efendim! Allah’ın bir kimseyi sevdiğinin alâmeti nedir acabâ?” diye sordular.   Cevâbında;   “Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey nasîb eder. Birincisi; ona sevdiği bir kulunu tanıtır. İkincisi de ona hayırlı bir iş nasîb eder” dedi. … Devamını oku

Mahcup ve pişmân olmuştu!..

Balıkesir erenlerinden bir büyük evliyâ zât var…   Barak Baba. “rahimehullah.”   Bu zâtı sevmeyen biri vardı ki, “çirkin” şeyler söylerdi hakkında. Hattâ hızını alamayıp hakâret dolu bir “mektup” yazıp gönderdi bir gün.   Barak Baba okuttu onu, bir talebesine.   Sonra “yaz!” dedi.   Ve şu mektubu yazdırdı:   “Muhterem kardeşim! Evet, sizin de buyurduğunuz gibi, ben, … Devamını oku

Hatâm varsa açıkça söyleyin!

Balıkesir’in Bigadiç kazâsına bağlı İğciler köyünde, Allah dostlarından bir velî zât yatıyor…   Barak Baba. (rahimehullah)   Bu zât, bir gün cemaatine “Kardeşlerim! Ne olur, benim bir hatâmı görürseniz açıkça söyleyin” buyurdu.   Dinleyenler şaşırdı.   Bir sessizlik oldu.   Sonra biri arz etti:   “Kıymetli efendim, sizin mühim bir kusûrunuz var.”   Sevindi mübârek.   Ve … Devamını oku

Meleklerin imrendiği kimse…

Behâeddînzâde hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Anadolu velîlerindendir. 1545 senesinde Kayseri’de vefât etti.   Bir gün biri gelip;   “Dînimizde ilim öğrenmenin yeri nedir efendim?” diye sordu.   Cevâbında;   “İlim öğrenmek için evinden çıkan kimseye, melekler imrenir. Gelip, o kimsenin ayakları altına kanatlarını sererler” buyurdu.   Ve ilâve etti:   “Denizdeki balıklar, karadaki hayvanlar, havadaki kuşlar, onun için … Devamını oku

Nefis, büyük engel!..

Behâeddînzâde hazretleri Anadolu velîlerindendir. 1545 senesinde Kayseri’de vefât etti.   Bir sohbetinde;   “Nefsinizi ayaklar altına alırsanız çok kazanırsınız” buyurdu.   Ve şunu anlattı:   “Velîlerden biri, dergâhın penceresinden dışarıyı seyrederken, henüz yeni gelmiş bir talebenin dergâha doğru geldiğini gördü.   Delikanlı tam dergâh kapısından girecektı ki, kapıdaki köpek, izin vermedi içeri girmesine. Sağdan girmek istedi. Olmadı.   … Devamını oku

İnsanoğlu gaflet içindedir!..

Amr bin Kays hazretleri, Kûfe’de yetişen âlim ve velîlerdendir. Kabr-i şerîfi Kûfe’dedir. Ticâretle uğraşmasına rağmen dünyâya gönül vermez, âhiret ticâretine sarılırdı.   Gençlerle ilgilenirdi.   Öğüt nasîhat ederdi.   Dünyâya sarılanlara;   “Dünyâya rağbet etmek ne gaflettir. Müslüman; önce âhirete hazırlanmalıdır. Zîra âhiret dehşetli yerdir!” buyururdu.   Amr bin Kays hazretleri vefât ettiğinde bütün Kûfeliler çok üzüldüler! … Devamını oku

“Hakîkî mümin cimri olmaz!”

Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri “rahmetullahi aleyh”, tevâzu sâhibi olup, kendini üzenlere karşı “sabır küpü” gibiydi.   Hattâ kendisine kötülük eden insanlara bile, büyük ihsânlar ve ikrâmlarla cevap verirdi.   Bir sohbette;   “Kardeşlerim! Allahü teâlâ sevdiği kullarını imtihana tâbi tutar, sabrederlerse imtihanı kazanırlar” buyurdu.   Ve ilâve etti:   “Öyleyse kulların cefâsından üzülmemeli, karşılık vermemeli, sabretmelidir, hattâ sabretmekle … Devamını oku

Zengin ve cömert!..

Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri, kerâmetler sâhibi bir “velî” zâttır.   Kalbi, dîne hizmet aşkıyla çarpıyor, faydalı bir şeyler yapmak için fırsat kolluyordu.   Çok “zengin”di…   Çok da cömert.   Bütün vârını “İslâm”a hizmet yolunda dağıttı.   Çünkü mal ve para sevgisinin zerresi yoktu kalbinde. Bütün servetini hayır için sarf ederdi.   Bir gün bir talebesine “Şu odada beş bin dînar … Devamını oku

Halkın refahı için…

Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri “rahmetullahi aleyh”, Hindistan velîlerindendir. Bu zât orada hem İslâmiyeti yaydı hem de halkın refahı için çalıştı.   Şöyle ki;   Sulama kanalları ve kuyular açtırdı. Tarlaları sulattı tamâmen. Öyle ki, kurak yer kalmadı. Cennet gibi oldu o yerler. Kendi de çok “zengin”di…   Bütün servetini, İslâm’ı yaymak için dağıttı. Talebesinin bir ihtiyâcı olsa, şahsî malından karşılardı.   … Devamını oku

Emr-i mâruf yapılmazsa!

Behâeddîn Zekeriyyâ hazretleri “rahmetullahi aleyh” Hindistan velîlerinden olup, kabr-i şerîfi Mültan’dadır.   Henüz çocukken kalbi “ilim öğrenmek” aşkıyla yanıyordu.   Şihâbüddîn-i Sühreverdî hazretlerinden çok istifâde etti.   Bu velî’den aldığı “feyzleri” saçtı insanların kalbine.   Hocası, insanları irşâd için Mültan’a gönderdi onu.   Ancak oranın halkı istemediler.   “Burada, senin gibi âlimler çok. Onun için sana … Devamını oku

Doğru bir kitâbı yüz defâ oku!..

Behâeddîn Zekeriyyâ “rahmetullahi aleyh”, Hindistan’da yetişen velîlerdendir.   Biri sordu ki, bu zâta:   “Hocam! İnsanlar tarafından sevilmemenin sebebi nedir?”   Büyük zât;   “Bir kimsenin gönlünde ‘dünyâ sevgisi’ varsa, onu hiç kimse sevmez. Eğer bu sevgi yoksa, herkes sever” buyurdu.   Ve ekledi:   “Başkalarının eline, avcuna bakanın îtibârı olmaz. Veren sevilir, isteyen sevilmez. Ölçü budur.” … Devamını oku

“Herkes, yanında olandan verir”

Behâeddîn Zekeriyyâ “rahmetullahi aleyh”, Hindistan’da yetişen velîlerden olup, kabr-i şerîfi Mültan şehrindedir.   Bir gün, bir kimse geldi bu velî zâtın yanına ve;   “Hocam! Durduk yerde hakâret edenler oluyor, bunlara karşı ne yapmalıyım?” diye sordu.   Mübârek zât;   “Îsâ aleyhisselâm gibi yap!” buyurdu cevâben.   O kişi sordu ki:   “O nasıl yapmış hocam?”   … Devamını oku