“Kim, şirk koşmadan ölürse, Cennete girer”

“Fakirler, zenginlerden, dünyâ seneleriyle beşyüz yıl, âhıret günüyle yarım gün, önce Cennete girer.”   Ebû Bekir bin Iyaş hazretleri hadîs ve kırâat âlimlerinden olup meşhûr kırâat âlimi İmâm-ı Âsım’ın râvilerinden ve hadîs ilmi âlimlerindendir. 97 (m. 715) senesinde doğup, 193 (m. 808)’de Kûfe’de vefât etti. Bildirdiği hadîs-i şerîfler: “Sahur yemeğini yiyiniz, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.”  … Devamını oku

Fakirleri doyurmak, her zaman sevaptır

Zarûret olmadan, kimseden bir şey istememelidir. Zarûret olmadan istemek haramdır.    Molla Yegân hazretleri Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. İsmi, Mehmed’dir. Aydın’da doğdu. Çocukluğu Aydın’da geçti. Orada temel bilgileri öğrendikten sonra Bursa’ya gitti. Molla Fenârî’den ilim öğrenip icâzet aldı. Kendi adıyla anılan Molla Yegân Medresesinde senelerce müderrislik yaptı. Molla Fenârî’nin … Devamını oku

Yaşayanlar ölenlerden ibret almıyorlar!..

Derviş Osman Efendi Anadolu velîlerinden olup, Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin babasıdır. 1670 (H.1081) senesinde Erzurum-Hasankale’de doğdu. Zamânın velîlerinden Zekeriyyâ Efendiye hizmet etti. Bir müddet sonra arkadaşlarıyla birlikte Hicaz’a gitmek niyetiyle Siirt’e doğru yola çıktılar. Hizan’dan Siirt’e giden kervanda ihtiyâr bir kimse ile tanıştılar. O ihtiyâr bunlara, “Siirt’in Tillo kasabasında şeyh İsmâil Fakîrullah hazretleri vardır. Allahü … Devamını oku

Osmanlı Şeyhülislâmı Molla Hüsrev

Molla Hüsrev hazretleri Üçüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. İsmi, Muhammed bin Feramuz (Feramerz)’dir. Sivas ile Tokat arasındaki Kargın köyünde doğdu. Babası, bir Fransız subayı iken Müslüman olmuştu. Burhâneddîn Haydar Hirevî ve zamânının diğer âlimlerinden ilim tahsîl etti. Tahsîlini tamamladıktan sonra müderrislik yaptı. Sultan İkinci Murâd Hân devrinde Kadıaskerliğe tâyin edildi. İstanbul’da Galata ve Üsküdar kâdılıklarına tâyin edildi. … Devamını oku

İbâdetler, îmandan parça değildir…

Ahmed Hayâlî hazretleri Osmanlı Hanefî mezhebi âlim ve velîlerindendir. 1448 (H.852) senesinde İznik’te doğdu. “Molla Hayâlî” mahlası ile meşhurdur. İlk tahsîlinden sonra, Bursa Sultâniyyesinde Müderris Hızır Bey’e talebe oldu. Hızır Bey’in kızı ile evlendi. Bâzı medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, Fâtih Sultan Mehmed tarafından İznik Medresesine tâyin edildi. Zeyniyye koluna bağlı olan Hayâlî, tasavvuf mârifetlerine, hocası … Devamını oku

Resulullah’ın mübârek âzâ-i şerîfeleri…

Halil Si’ridî hazretleri Osmanlı tefsir, fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimidir. “Molla Halil” ismiyle meşhur oldu. 1750 (H.1164) senesinde Bitlis-Hizân’da doğdu. 1843 (H.1259) senesinde Siirt’te vefât etti. Babası, onu Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin huzûruna götürdü. Onun duâ ve teveccühlerine mazhar oldu. Sonra Kelpik’e, Van’ın Müküs kasabasına ve Cizre’ye giderek tahsilini tamamladı. Nihayet Siirt’e geldi ve bir … Devamını oku

Şehzâde Hocası Molla Gürânî

Molla Gürânî hazretleri Osmanlı Devletinin dördüncü şeyhülislâmıdır. 1410 (H.813) senesinde Gürân kasabasında doğdu. İlim öğrenmek için Bağdât, Diyarbakır, Şam ve Kâhire’ye gitti. Kâhire’de İbn-i Hacer Askalânî hazretlerinden hadîs ve fıkıh ilmine dâir eserler okudu ve icâzet aldı. Sonra Molla Yegân ile birlikte İstanbul’a geldi. Şehzâde Mehmed (Fâtih), bu sırada Manisa’da idi. Babası İkinci Murâd Hân, … Devamını oku

Osmanlının ilk Şeyhülislâmı: Şemseddîn Fenârî

Şemseddîn Fenârî hazretleri Osmanlı Devleti’nin ilk şeyhülislâmıdır. İsmi Muhammed olup, “Molla Fenârî” diye meşhur oldu. 1350 (H.751) senesinde doğdu. Alâüddîn Esved, Şeyh Cemâleddîn Aksarâyî, Şeyh Hamîdüddîn-i Kayserî’den ve birçok büyük âlimden ders okudu. Mısır’a gidip, orada bulunan meşhûr Hanefî fıkıh âlimi Kemâleddîn-i Bâbertî’den ilim öğrendi. İlim tahsîlini tamamladıktan sonra Bursa’ya yerleşti ve talebe yetiştirmeye başladı. … Devamını oku

Gençliğini iyi geçirenin, ihtiyarlığı da iyi geçer…

Sesli DinleYour browser does not support the audio element. “İhtiyarlık, gençliğin sonu ve netîcesidir. Netice ise, başa bağlıdır…”   Abdurrahmân Câmî hazretleri büyük velîlerden olup “Mevlânâ” nisbetiyle meşhûr oldu. Anadolu’da Molla Câmî diye tanınmaktadır. 1414 (H.817) de İran’ın Câm kasabasında doğdu. Beş yaşında Muhammed Pârisâ hazretlerinin huzûruna götürülüp, teveccühe kavuştu. Semerkand’da Hâce Ali Semerkandî’nin, Şihâbüddîn’in … Devamını oku

Güzel bir rüyâ görürsen Allahü teâlâya hamdet!

Abdülhalîm Efendi Osmanlı âlimlerindendir. 963 (m. 1555) senesinde doğdu. Babası Edirne’de kadı iken, babasından ve oradaki âlimlerin büyüklerinden ilim öğrendi. İstanbul’a gelip tahsiline devam etti. Birçok medreselerde vazîfe yaptı. Sonra Bursa kadılığı, Rumeli kadıaskerliği yaptı. 1013 (m. 1604) senesinde İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki: Kişinin, gerek uyumak için yattığı zaman, gerekse, başka zamanlarda ayağını kıbleye … Devamını oku

Eshâb-ı kirâma düşman olan hükümdar!..

Molla Arab hazretleri Osmanlı İslâm âlimlerinin büyüklerindendir. İsmi Vâiz Muhammed bin Ömer’dir. Antakya’da doğdu. Arab lisanını iyi bildiği ve Haleb’den Bursa’ya geldiği için “Molla Arab” diye şöhret buldu. Fıkıh ilmini fazîlet sâhibi babasından, usûl-i fıkıh, kırâat ve Arabî ilimleri, amcaları Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed gibi âlimlerden öğrendi. Tebrizli Mevlânâ Mürîd’den ilim öğrendi. Sonra Antakya’ya … Devamını oku

“Muhabbet, Allah’ın ihsânı ile elde edilir”

Miskâlî Efendi Bursa velîlerindendir. İsmi, Mehmed’dir. 1608 (H.1017) senesinde vefât etti. Gençliğinde işi gücü mızıka denilen bir çalgıyı çalmaktı. Sonradan tövbe edip tasavvufa yöneldi. Nakşibendiyye yolunda Şeyh Şâmî Efendinin sohbetlerine ve hizmetine devâm etti. Kemâle erdikten sonra Bursa’da ikâmet etti. Mudanya ahâlisi fısk u fücûr ve ahlâksızlıkla meşgûlken aralarında bâzı kimselerin Miskâlî Efendiye muhabbeti, sevgisi … Devamını oku

Bağdât Fatihi Murâd Han ve Gül Baba

Gül Baba Anadolu’da yetişen meşhûr velîlerdendir. Misâlî Baba ve Gül Baba lakaplarıyla tanınmıştır. On yedinci asırda yaşamıştır. Osmanlı Sultanlarından Dördüncü Murâd Hanla görüşmüştür. Bağdât seferi sırasında ziyâretine gelen Sultana kış mevsiminde koynundan, açılmış tâze bir gül çıkarıp vermesi sebebiyle, Gül Baba lakabı ile anılmıştır. Kabri, Niğde’nin dokuz kilometre kuzeyinde bulunan Güllüce köyündedir. Bu köy, ismini … Devamını oku