Bütün kazancını kitaba yatıran mübarek zat…

Hüsâmeddîn Hüseyn, dünyâ işlerine hiç ehemmiyet vermez, devamlı kitaplarla ve ilimle meşgûl olurdu.       Molla Hüsâmeddîn Hüseyn Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Aslen İran’ın Tebrîz şehrindendir. 880 (m. 1475) senesinde vefât etti. Önceleri bazı medreselerde müderrislik yaptı. Daha sonra Fâtih Sultan Muhammed Hân tarafından Fâtih Câmii civarında yaptırılan Sahn-ı Semân Medreselerinden birine müderris olarak tayin … Devamını oku

Muhabbet, öyle ince bir yoldur ki… 

Muhib hazretleri buyurdu ki: “Muhabbet, sevenle sevileni birbirine celbettiği zaman kemâle erer.”       Ebû Bekr Muhib bin Abdullah hazretleri büyük velîlerdendir. Basra’da doğdu. Bağdât’a giderek Cüneyd-i Bağdâdî gibi zamanın büyükleriyle sohbet etti. 932 (H.320) yılında Bağdât’ta vefât etti. Buyurdu ki:“Tasavvuf; hiçbir şeye sâhip olmaman ve hiçbir şeyin de sana sâhip olmamasıdır.”   “Allahü teâlâyı … Devamını oku

Ezelî bir inâyet, yardım olmazsa kavuşulamaz!

Allah yolunda ayakları tozlananın cesedini, Allahü teâlâ Cehennem’e haram kılar!       Eşref Emîr Cihângir hazretleri Hindistan’ın büyük velîlerindendir. İran’da Semnân’da doğdu. Seyyid Ali Hemedânî ile berâber seyahat ederlerdi. Sonunda yolu Hindistan’a düştü. Keşf ve kerâmet sâhibi olmasına rağmen, Şeyh Alâ-ül-Hak’ın talebeleri arasına katıldı. Bu zâtın yanında, sohbet ve hizmetinde bulunmakla, daha yüksek makam … Devamını oku

Kur’ân-ı kerim okurken edeplerine dikkat et!..

Kur’an-ı kerimi abdestli olarak, temiz bir yerde kıbleye karşı dizüstü oturarak okumalıdır!        Mûsâ bin Ubeydullah Hâkânî hazretleri kıraat âlimidir. 248’de (m. 862) Bağdat’ta doğdu. Kur’ân-ı kerimi ezberledikten sonra kıraat imamı Kisâî’ye talebe oldu ve icazet alarak talebe yetiştirdi. 325’te (m. 937) Bağdat’ta vefat etti. Tecvide dair ilk defa eser yazan odur. Bu eserinde … Devamını oku

Âhirette sana faydası olmayan şeyi terk et!

“Kötü arzu ve isteklerini öldüren, harpte düşmanı öldürenden daha güçlüdür!..”       Kırımlı Selîm Efendi Kâdiriyye meşayıhındandır. İlim tahsilini İstanbul’da yaptı. Bir müddet kâdılık vazifesinde bulundu. Bosna’da iken kâdılıktan ayrıldı. Tasavvufta yetişmek üzere Kâdirî büyüklerinden Şeyh Hamdi hazretlerinin huzuruna gitti. Ona talebe olup kemale erdi. Hocası onu Üsküp yakınlarında Köprülü (Titoveles) kasabasına gönderdi. 1756 … Devamını oku

Düşmanlar bizi gözetliyor ve fırsat kolluyorlar!..

Şeytân, aklımı ve kalbimi karıştırıyor… Kâfir fırsat bulsa öldürür. Münâfık ise bana buğzeder…       Selîm Fetihpûrî hazretleri Hindistan’ın meşhur velîlerindendir. 1492 (H.897) senesinde Fetihpûr şehrinde doğdu. 1571 (H.979) senesinde orada vefât etti. Tasavvufta hocası Hâce İbrâhim olup, Çeştiyye yolunda kemâle erdi.   Zamânın hükümdârı Ekber Şah’ın çocuğu olmuyordu. Selîm Fetihpûrî hazretlerine gelip, duâ … Devamını oku

Allah’ın rahmeti iyilerle beraberdir…

İki kulağın şükrü; iyilik işitirsen dinlersin, kötülük duyduğun zaman dinlemezsin.       Ebû Hâzım A’rec hazretleri Tâbiînin büyük âlim ve evliyâlarındandır. 757 (H.140) yılında vefât etti.   Ebû Hâzım hazretlerine birisi gözlerin şükrü nedir?” diye sordu. Ebû Hâzım hazretleri şöyle cevap verdi: “Onlarla hayır (iyilik) gördüğün zaman bakar, şerri (kötülük) gördüğün zaman, bakmazsın.” “İki kulağın … Devamını oku

“Evliyânın kerametleri haktır, doğrudur…

“Evliyânın sohbetine kavuşan sâdık bir kimse, her şeyi unutur. Allahü teâlâ ile olur…”       Selâmi Ali Efendi Celvetiyye meşayıhındandır. 1691 (H.1103) senesinde İstanbul’da vefât etti. Türbesi Üsküdar’dadır. İlim tahsil edip yetiştikten sonra müderrislik ve bir müddet İstanköy Adası Müftülüğü yaptı. Bu vazîfelerden sonra tasavvufta yetişmek üzere zamânının meşhur rehberlerinden Şeyh Abdullah Efendinin derslerine ve … Devamını oku

Gelen feyiz ve bereketler hep velîler sebebiyledir…

“Allahü teâlânın evliyâ kulları, insanlara ve diğer mahlûkâta karşı büyük bir rahmet-i ilâhîdir.”       Selâhaddîn Zerkûb hazretleri Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin önde gelen talebelerindendir. Mevlânâ Celâleddîn, Selâhaddîn’i o kadar çok severdi ki, onunla akrabâ olmak istemiş ve oğlu Sultan Veled’e, Selâhaddîn’in kerîmesini nikâh etmişti. 1258 (H.657) senesinde hocası Mevlânâ’nın sağlığında vefât etti. Cenâze … Devamını oku

Ey îmân edenler, Allah’ı çok zikredin

Kalbin Allahü teâlâdan başkasına tutulmasının nifâk olduğu ifâde edilmiştir…       Uşşâkî Selâhaddîn Efendi İstanbul velîlerindendir. 1705 (H.1117) senesinde Rumeli’deki Kesriye kasabasında doğdu. İstanbul’a gelerek tahsilini bitirdikten sonra Bâbıâlî’de katipliğe başladı. Vazifeli olarak Edirne’ye gittiğinde Cemâleddîn Uşâkî’yi ziyâret etti, ona talebe oldu. Bundan sonra hocasının hizmetinde bulunan Selâhaddîn Efendi, onunla birlikte İstanbul’a gitti. Yedi sene hocasına … Devamını oku

Hocaya bağlılık böyle olur…

Sehl-i Tüsterî hazretleri, hocasına uymak için ağrımadığı hâlde parmağını sarmıştı!       Sehl bin Abdullah Tüsterî hazretleri büyük velîlerdendir. 815 (H.200) yılında Horasan’ın Tüster şehrinde doğdu. 896 (H.283) de Basra’da vefât etti. Evliyânın büyüklerinden Zünnûn-i Mısrî hazretlerini gördü ve ona talebe olmakla şereflendi. Küçük yaştan îtibâren hârikulâde hallere kavuştu. Hocasına bağlılığı çok fazla idi… … Devamını oku

Allahü teâlâ indinde hangi amel sevgilidir!

Hadis-i kudsîde buyuruldu ki: “Kulum bana farz namazda olduğu kadar, hiçbir amel ile yakın olamaz.”       El-Hâc Mehmed Efendi Anadolu’da yaşamış olan ilim ve gönül ehli zâtlardandır. Mehmed Efendi, on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda yaşadı. “Sarı Ahmedzâde” diye meşhûr olmuştur. Amasya’da vefât etti. Küçük yaştan îtibâren ilim tahsîline yönelen Mehmed Efendi, İstanbul’a … Devamını oku

Âhireti düşünme hâssasını kaybeden kullar!..

Abdî Efendi Bayrâmiyye meşayıhındandır. Adı Abdullah olup “Sarı” lakabıyla da tanınır. 1584 (H.992) senesinde İstanbul’a doğdu. Zamânın meşhûr âlimlerinin ilimlerinden istifâde etti. Azîz Mahmûd Hüdâyî hazretleriyle görüşüp ondan feyiz aldı. Reîs-ül-küttâblık ve Cizye muhâsebeciliği gibi devlet memuriyetlerinde bulundu. Sultan İbrâhim’in “Ser-şükûfeci” berâtına mazhar olmuştur. 1660 (H.1071) senesinde İstanbul’da vefât etti. “Semerât-ül-Fuâd” adlı eseri meşhur oldu. Bu … Devamını oku