“Seven sevilir, hor gören hor görülür!”

İnsanın kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun büyüklerinin hakîkatlerini anladığı kadardır.           Sünnetî Ahmed Efendi on beşinci yüzyılda Kastamonu’da yetişen evliyânın büyüklerinden olup Halvetî tarîkatının Şâbân-ı Velî hazretlerinden önceki Pîri ve Kastamonu Şâbân-ı Velî Dergâhının da ilk bânisidir. 1459 yılında vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:   “İnsanın kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun … Devamını oku

Sırâtı geçerken kendisine nûrdan ışık verilen kullar!

“Kim ki bir Müslüman kardeşinin ihtiyâcını temin ederse, Allahü teâlânın yakın dostu ve velî kulu olur…”       Küçük Ahmed Efendi Rufâî tarîkatı şeyhlerindendir. Samsun’un Ladik ilçesinde yaşadı ve orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:   Abdullah İbn-i Ömer (radıyallahü anh) rivâyet ediyor: “Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki:   “Kim ki … Devamını oku

Hatâ ve kusurları affet, görmezlikten gel!..

“Sevgili oğlum! Âlimlere, tasavvuf ehline, Kur’ân-ı kerîm ehline hürmet et! Cömert ve güler yüzlü ol!..”       Ahmed Hicâbî Efendi Kastamonu velîlerinin büyüklerindendir. Soyu Resûlullah efendimize uzanmakta olup seyyiddir. Büyük velî Seyyid Ahmed Siyâhî hazretlerinin oğludur. 1826 (H.1242) senesinde dünyâya geldi. Babası Ahmed Siyâhî hazretlerinden sarf, nahiv, fıkıh, hadîs ve kelâm tahsilinden sonra babası … Devamını oku

Hiç kimse ölümden kurtulamayacaktır!

Kur’ân-ı kerimde buyuruldu ki: “Ey Resûlüm! Elbette sen öleceksin ve Mekke müşrikleri de ölecektir!..”     Çapakçurlu Ahmed Efendi büyük velîlerdendir. Bingöl’ün Kür köyünde 1830 (H. 1246) senesinde doğdu. 12 yaşında iken babası onu Palu’da meşhur âlim Ali Septî hazretlerine götürdü ve okutup terbiye etmesi için teslim etti. Ali Septî hazretlerinin derslerinde ilim öğrenen Ahmed … Devamını oku

Sâdık talebenin, uyması gereken edepler vardır!

Talebe, hocasının emrini muhâkeme ve münâkaşa etmeden yerine getirmeye çalışmalıdır…       Seyfeddîn Menârî, Şâh-ı Nakşibend hazretlerinin yetiştirdiği büyük velîlerdendir. Taşkend ile Semerkand arasında bulunan Menâr köyünde doğdu. On beşinci asrın başlarında vefât etti. Şâh-ı Nakşibend vefât edinceye kadar sohbet ve hizmetinden ayrılmadı. Şâh-ı Nakşibend hazretleri, vefâtına yakın bu kıymetli talebesine, kendisinin vefâtından sonra … Devamını oku

İdârecilerin en hayırlısı, âlimleri sevendir…

“Nefsine karşı olan sevginden dolayı isteklerine rızâ göstermek, onu Cehennem’e atmaktır!”       Seyfeddîn Halvetî hazretleri büyük velîlerdendir. Afganistan’da Herat şehrinde doğdu. 1410 (H.813) târihinde orada vefât etti. Pîr Ömer Halvetî hazretlerinden ilim ve edeb öğrendi. Bir zaman Bağdât ve Tebriz’e gitti. Hocasından öğrendiklerini anlatmakla meşgûl oldu. Sözleri çok tesirliydi. Sohbetine nice kimseler gelir, … Devamını oku

Duâdaki tesir, kudret silâhlarda yoktur!..

Duâ ordusu görünüşte zayıf, âciz olsa da, gazâ ordusundan daha kuvvetlidir.        Muhammed Seyfeddîn Fârûkî hazretleri Silsile-i aliyye adı verilen âlim ve velîlerin yirmi beşincisidir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu ve Urvetü’l-Vüskâ Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin beşinci oğludur. 1639 (H.1049) senesinde Hindistan’ın Serhend şehrinde doğdu. 1684 (H.1096) senesinde aynı yerde vefât etti. Babası Muhammed … Devamını oku

Gücünüz yettiği kadar, Allah’tan korkunuz!..

Serûcî hazretleri buyurdu ki: “İbâdetlerde aşırı gitmemeli, kendini sıkıntıya düşürmemeli!”       Ahmed bin İbrâhim Serûcî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 1239 (H.637) senesinde Mısır’da doğdu. Mısır’daki âlimlerden ilim öğrendi. Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerini anlatan Hidâye kitabını ezberledi. Fıkıh, hadîs ve başka ilimlerde yükseldi. Çeşitli medreselerde ders verdi. Kâhire kâdısı oldu. 1301 (H.701) senesinde … Devamını oku

Dünya menfaatleri, seni akrabandan koparmasın!

“Akrabâya, arkadaşlarına, komşularına samimî bir sevgi, tevâzu ve alçak gönüllülük üzere olmalı.”       Sertarîkzâde Emin Efendi İstanbul velîlerinden olup Nûreddîn Cerrâhî hazretlerinin halîfelerindendir. 1687 yılında doğdu. Çeşitli hocalardan ders aldıktan sonra Nûreddîn Cerrâhî hazretleri vâsıtasıyla yüksek derecelere kavuştu. Hocasının izni ile Eyüp Nişancası’nda kurduğu Sertarîkzâde Dergâhının şeyhliği yanında Fâtih Medreselerinde müderrislik yaptı. 1761 … Devamını oku

Yırtıcı hayvanlar için yapılan misafir odası!

Arslanlar, hazreti Sehl’i ziyârete gelirdi. O da, onları “özel” bir odada misâfir eder, et ikrâm ederdi!..       Ebû Nasr Serrâc hazretleri büyük velîlerdendir. Horasan’da Tûs şehrinde doğdu. 988 (H.378) yılında orada vefât etti. Zamânının büyüklerinden ders aldı. Ebû Muhammed Mürteiş’in talebesi idi. Sırrî-yi Sekatî ve Sehl-i Tüsterî gibi büyük evliyâları gördü. Kıymetli sözlerinden ve … Devamını oku

Saatlerce kaynatıldığı hâlde bir türlü pişmeyen et!..

Bir kimse çarşıdan bir mikdâr et alıp evine gidiyordu. Yolu, Senûsî hazretlerinin mescidinin yanından geçiyordu…       Muhammed bin Yûsuf Senûsî hazretleri büyük velîlerdendir. 1428 (H.832) senesinde Cezâyir’de Tilmsân şehrinde doğdu. 1490 (H.895) senesinde Tilmsân’da vefât etti. Memleketinde büyük âlimlerden ilim öğrendi.   Rivâyet edilir ki, sıcak bir yaz günü, bir kimse çarşıdan bir mikdâr … Devamını oku

İstenmeden gelen şeyler tevekkülü bozmaz!..

“Şükür, Allahü teâlânın verdiği nîmetleri, O’nun râzı olduğu şeye sarf etmektir.”       Mevlevî Sebnehlî hazretleri büyük velîlerden olup Hindistan’da Sebnehl’de doğdu, On dokuzuncu asrın başlarında orada vefat etti. Delhi’ye giderek Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerine talebe oldu. Evliyâlık yolunun son makamlarına kadar yükseldi. Ondan ve dolayısıyla Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinden icâzet alıp, Sebnehl beldesinde … Devamını oku

Kendi için istediğini din kardeşin için de iste!..

Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir.       Senâullah Harâbâtî hazretleri büyük velîlerdendir. 1809 (H.1224) senesinde Hindistan’da Keşmir’de doğdu. 1880 (H.1297)’de Hindistan’da Celalpur’da vefât etti. Senâullah Harâbâtî, dedesi Seyyid Abdülgafûr’dan husûsî olarak ders almak sûretiyle ilim öğrendi. Tahsîlinden sonra tasavvufta Kâdiriyye yolunda yetişip kemâle erdi. Ayrıca Çeştiyye, Kübreviyye, Üveysiyye, Nakşibendiyye, Sühreverdiyye … Devamını oku