“Çok yemek yiyen, nefsinin kölesidir!”

Hâce Kutbüddîn-i Bahtiyâr hazretleri Hindistan’da yetişen büyük velîlerdendir. 1173 (H.569) senesinde, Mâverâünnehir’de Ûş kasabasında doğdu. Hâce Muînüddîn-i Çeştî hazretlerine intisab ederek evliyalık yolunda yükseldi. 1235 (H.633) senesinde Hindistan’da Delhî’de vefât etti. Kutbüddîn-i Bahtiyâr hazretleri buyururdu ki: “Çok yemek yiyen, nefsinin kölesi olur. Bunun için az yemelidir. Bedeni ayakta tutacak kadar ve ibâdette kuvvetli olacak kadar … Devamını oku

“Peygamberlerden sonra, insanların en iyisisiniz!”

Bendegî Mahdûm-i Cihâniyan hazretleri Çeştiyye yolunun ileri gelenlerindendir. “Kutb-i Zaman” ismiyle de tanınır. Hindistan’da 1307 (H.707) yılında doğdu, 1383 (H.785) yılında Gücerât’ın Ahmedâbâd şehrinde vefât etti. Şeyhülislâm Rükneddîn Ebü’l-Feth Kuraşî’nin talebesi, Nasıruddîn Mahmûd’un halîfesidir. Nâsıruddîn Mahmûd da Nizâmüddîn Evliyâ’nın halîfesiydi. Delhi’ye giderek Sultân Muhammed Tuğluk Şah zamânında ona şeyhülislâmlık makâmı ve büyük bir dergâh verildi. … Devamını oku

Allahü teala zaman ve mekândan münezzehtir

İmâm-ı Kuşeyrî hazretleri fıkıh, tefsîr, hadîs ve kelâm âlimi olup adı Abdülkerîm’dir. 986 (H.376) senesinde Horasan’ın Üstuvâ nâhiyesinde doğdu. Nişâbûr’da büyük velîlerden Ebû Ali Dekkâk ile karşılaşarak tasavvuf yolunda büyük merhaleler katetti. Hocasının emriyle Muhammed ibni Bekr-i Tûsî’den fıkıh, Ebû Bekr ibni Fûrek’ten kelâm ve usûl-i fıkıh, Ebû İshâk İsferâînî’den kelâm ilmini öğrendi. İcazet verilerek … Devamını oku

“Melekler, o namazı göğe çıkarır…”

Kuşadalı İbrâhim Halvetî Efendi Osmanlı fıkıh âlimlerinden ve Halvetiyye tarîkatının Şa’bâniyye kolunun büyüklerindendir. 1774 (H.1188) senesinde Aydın’ın Kuşadası kasabasında doğdu. İstanbul’a gelerek, Fâtih’te Feyziyye Medresesinde Emîn Efendiden ders aldı. Sonra Fâtih’teki Atpazarı Dergâhında bulunan Beypazarlı Şeyh Ali Efendiye intisab ederek Halvetî-Şa’bânî yolunda kemale erdi ve icazet alarak Fâtih’te, Çarşamba Pazarı civârında talebe yetiştirdi. Hacdan dönerken … Devamını oku

“Muhabbetin şartlarına son derece dikkat edin”

“İmân ve muhabbet birliktedir. Allahü teâlânın rızâsı için her ikisi de mutlaka lâzımdır.”   İbrâhim Sıdkı Efendi Kıbrıs’ta yetişen velîlerdendir. On dokuzuncu asırda yaşadı. Tahsil için Anadolu’ya gelip zamânın âlimlerinden ilim öğrenen İbrâhim Efendi, tahsîlini tamamladıktan sonra Kıbrıs’a döndü. Çok talebe yetiştirdi Kıbrıs’ın Baf kasabasında vefat etti. Çok kerametleri görüldü.Bir gün Mekke’den birisi gelip; “Hacı … Devamını oku

Huşû ile kılınan namaz kurtuluş vesilesidir…

Hâfız Ali Efendi Kıbrıs’ta yetişen velîlerdendir. 1846 (H.1262) senesinde Kıbrıs’ın Limasol şehrinde doğdu. Tahsil çağına gelince, İbrâhim Sıdkı Efendinin ders verdiği medreseye devâm etti. İbrâhim Efendiden Kâdiriyye tarîkatında icâzet aldı. Hocasının vefâtından sonra yerine geçerek insanlara doğru yolu anlatmaya çalıştı. 1926 (H.1345) senesinde Kıbrıs’ın Baf kasabasında vefât etti. Baf’a belli günlerde gemi gelirdi. Gemi tayfalarından … Devamını oku

“Hocanın ölüm ânında ne işe yaradığını görelim!”

Kerîmüddîn Ebdâlî hazretleri Hindistan’ın büyük velîlerinden olup Kâbil ile Lâhor arasında, Osmanpûr beldesindendir. 1640 (H.1050) senesinde vefât etti. İlk tahsîline memleketinde başladı. Daha sonra Lâhor’a gitti. Oradan Serhend’e giderek İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi, feyiz ve himmetlerine kavuştu. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin feyiz ve himmetleri o kadar çok ve kuvvetliydi ki, daha sohbet olmadan, sâdece huzûrunda … Devamını oku

“Sana birinci vasiyetim ilmihâlini iyi öğren!”

Ebû İshâk Kâzerûnî hazretleri büyük velîlerden olup Çin, Hindistan, İran ve Anadolu’da İslâmiyetin yayılmasında büyük hizmeti geçen âlim ve mücâhidlerdendir. İsmi İbrâhim bin Şehriyâr’dır. 963 (H.352) senesinde İran’da Şîrâz civârındaki Kâzerûn kasabasında doğdu. 1034 (H. 426) senesinde Kâzerûn’da vefât etti. Kur’ân-ı kerîm okumayı ve temel dînî bilgileri öğrendikten sonra Ebû Abdullah Hafif’in derslerine devâm etti. … Devamını oku

“Kayyûm-i Zaman” Muhammed Sibgatullah

Muhammed Sibgatullah hazretleri Muhammed Ma’sûm-i Fârûkî hazretlerinin büyük oğlu, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin de torunudur. “Kayyûm-i Zaman” ismiyle meşhûrdur. 1624 (H.1033) senesinde Hindistan’da Serhend şehrinde doğdu. İmâm-ı Rabbânî hazretleri onu görür görmez; “Esselâmü aleyküm Molla Sibgatullah” buyurdu. Sonra mübârek yüzünü, o çocuğun kulağına yaklaştırıp, kimsenin duymadığı gizli gizli bir şeyler söyledi. Husûsî sırları, kendilerine mahsus ilim … Devamını oku

Sonsuz kurtuluşa kavuşabilmek için

Muhammed Seyfullah hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarındandır. 1743 (H.1156) senesinde doğdu. Kayyûm-i Cihan ismiyle meşhur oldu. Önce babası Gulâm Muhammed Ma’sûm-i Sânî’nin teveccüh ve feyizleriyle yetişti. Onun vefâtından sonra da kardeşi Şâh Gulâm Muhammed’den feyiz alarak yetişti ve icâzet aldıktan sonra talebe yetiştirdi. 1797 (H.1212) senesinde Afganistan’da Kâbil’de vefât etti. Bir sohbetinde şöyle anlattı: Yüksek … Devamını oku

Sonsuz olarak ateşte yanmak felâketi!..

Abdullah bin Ebî Zeyd hazretleri tefsir, kıraat, kelâm, hadîs ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. 922 yılında İspanya’nın (Endülüs) Nefza şehrinde doğdu. Daha sonra Afrikiyye’ye (Tunus) gelerek Kayrevân’a yerleşti ve “Kayrevânî” nisbesiyle meşhûr oldu. Kuzey Batı Afrika’da Mâlikî mezhebini, yetiştirdiği talebeleri ve yazdığı kitaplarıyla yaygın hâle getirdiği için “Mâlik-üs-Sagîr” lakabıyla tanındı. 996’da Kayrevân’da vefât edip oraya … Devamını oku

Sıkıntılara karşılık veren kimse sabırlı değildir!

“İnsanlardan gelen sıkıntılara sabretmeyen, onlara karşılık vermeyi terk etmeyen kimse sabırlı sayılmaz.”   Cemâlîzade Kâsım Çelebi meşhur velîlerindendir. İstanbul’da doğdu. 1519 (H.926) târihinde İstanbul’da vefât etti. Evliyanın büyüklerinden Çelebi Halîfe’ye intisab ederek tasavvufta yüksek derecelere ulaştı. Sonra Hadım Ali Paşanın kendisine bir dergâh ve bir câmi yaptırmasıyla oraya geçip talebeleriyle birlikte ilim ve ibâdetle meşgûl … Devamını oku

Allahü teâlânın sevmediği âlimler!

Îneci Kasım Efendi Anadolu’da yetişen meşhur velîlerindendir. Ayıntab’da (Gaziantep) doğdu. Mısır’a giderek evliyânın meşhurlarından Şeyh Emîr Ahmed Hayâlî hazretlerine intisab etti. Tasavvufta yetişip kemâle erdi. Kânûnî Sultan Süleymân, Emîr Ahmed Hayâlî hazretlerini İstanbul’a dâvet etmişti. Giderken Haleb’e uğradı. Haleb’de onu sevenler huzûruna koşup; “Efendim bize nasîhat etmesi, rehberlik yapması için talebelerinizden birini burada bırakma lütfunda bulunsanız, … Devamını oku