Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı!

Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokmadır, ama az ye! Çünkü ateşten bir lokmadır!       Celâleddîn Ârif Çelebi Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî’nin torunu, Sultan Veled’in oğludur. 1271 (H.670) senesinde doğdu. Babası Sultan Veled’den zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrendi. Babasının vefâtından sonra onun halîfesi, vekîli oldu. 1319 (H.719) senesinde Konya’da vefât etti. Bir sohbeti sırasında … Devamını oku

İnsanların hep iyi taraflarını gör, günahlarını araştırma!

“Yol ikidir: Ciddiyet, sıkıntıya tahammül. Bir de haddi aşmamak ve beklemektir.”       Ukayl el-Münbecî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Suriye’de Münbec’de yaşadı. Büyük bir zât olan Ukayl hazretlerinin davranış ve konuşmaları hikmetli idi. Bir gün, Şeyh Mesleme hazretlerinin talebelerinden birkaçı ile birlikte Fırat Nehri kenarına geldiler. Her biri seccâdesini su üzerine sererek, oturup karşıya geçtiler. … Devamını oku

Amellerin en iyisi, insanın kendini hesâba çekmesidir

“İkindi namazından sonra öyle bir vakit vardır ki, o vakitte amellerin en iyisiyle meşgûl olmak lâzımdır.”       Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri “Silsile-i aliyye” adı verilen büyük âlim ve velîlerin on sekizincisidir. 1403 (H.806) senesinde Taşkent’te doğdu. Önce Semerkant’ta Seyyid Kâsım Tebrîzî’nin sohbetinde bulundu. Sonra Yâkûb-i Çerhî hazretlerinin sohbetinde üç ay kaldı. Ondan feyz alıp, … Devamını oku

İhlâs ve muhabbetle yazılan bir eser…

Hâşim-i Keşmî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin ‘Mektûbât’ kitabının üçüncü cildini toplamıştır.       Hâşim-i Keşmî, İmâm-ı Rabbânî Ahmed-i Fârûkî Serhendî hazretlerinin talebelerindendir. İran’da Bedâhşân’ın Keşm kasabasındandır. Önce Seyyid Mîr Muhammed Nûmân hazretlerinin huzûrunda tövbe edip, ona talebe oldu. Sohbetinde yetişip, Seyyid Mîr Muhammed’in işâreti ile, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetiyle şereflendi. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerine yazdığı … Devamını oku

İsmi Kostantin idi, Abdürrahmân oldu

Abdürrahmân bin Muhâcir hazretleri çok zengindi. Bütün malını mülkünü satıp sadaka olarak dağıttı.       Abdürrahmân bin Muhâcir hazretleri Tâbiînin meşhûrlarındandır. Ebû Zür’a Dımeşkî, Ebû Misher’den şöyle nakletmiştir: “O aslen Rum’dur, ismi Kostantin idi. Müslüman olduktan sonra ona Abdürrahmân ismi verildi.”   Bu mübarek zat, 730 (H.112) senesinde vefât etti. Eshab-ı kiramdan bazılarını görüp hadîs-i … Devamını oku

Nefis, zararlı şeyleri iyi gösterip, kalbi aldatır!

Akıl ve nefis dimâgımızda, kalb göğsümüzün sol tarafındaki yüreğimizdedir.         İbrâhim bin Yahlef hazretleri evliyânın büyüklerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimidir. Tunus’ta doğdu. İlk tahsilinden sonra Mısır, Şam ve Hicaz taraflarına giderek hadîs-i şerîf, kelâm, mantık ve münâzara ilimlerini öğrendi. Tahsîlini tamamladıktan sonra Tlemsân’a gitti. 1336 (H.737) senesinde Cezayir’de Tlemsân’da vefât etti. … Devamını oku

Sâlihler cehenneme hiç gitmeyecektir…

Kâfir, muhakkak cehenneme gidecektir. Cehennemden hiç çıkmayacak, sonsuz azap görecektir.       İshak Zencânî Efendi Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. On yedinci asırda Tokat’ta yaşadı. Osmanlı sultanlarından Dördüncü Mehmed Han ve İkinci Süleymân Han devrini gördü. Zamânının büyük âlimlerinden olan Muhammed Vânî’den ilim öğrendi. Ehl-i sünnet îtikâdında bir âlim olup, eserlerinde Ehl-i sünnet îtikâdını anlattı. Manzûme-i Akâid adlı … Devamını oku

Paltonu bırak, inşallah yarına hazırlarım…

Bir gün Erzincan’a fakir birisi geldi. Üzerindeki palto çok eski olduğu gibi, ele alınamayacak kadar kirli idi.       Hayyât Vehbî Efendi Anadolu’da yetişen büyük velîlerdendir. “Terzi Baba” ismiyle meşhur oldu. 1780 (H.1195) senesinde Erzincan’da doğdu. Terzi idi, hem dikiş diker hem de dili ve kalbi ile Allahü teâlâyı anardı…   Bir gün Erzincan’a … Devamını oku

Dünyâdan çıkmadan önce, sevgisini kalbinden çıkar!

“Dünyâ zıll-i zâildir. Ona güvenen nâdimdir. O seninle kalırsa da, sen onunla kalmazsın.”       Ahmed Tebâsî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1420 (H. 831)’de Tûnus’ta doğdu. Kerâmetler ve hârikalar sâhibi veliyyi kâmil Ahmed bin Mahlûf Şâbî’nin sohbetinde yetişti. 1523 (H.930) senesinde, Tûnus’ta Neferât beldesinde vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:   “Nerede olursanız olun, ne yaparsanız … Devamını oku

Allahü teâlâyı anmak, kalbe, ruha hayat verir

Dünyâyı tercih eden, emânet olan günleri gafletle geçiren kimseye akıllı denmez.       İbrâhim Tâzî hazretleri İslâm âlimlerinden ve büyük velîlerdendir. Fas’ta Tâze şehrinde doğdu. İlk olarak zamânının âlim ve velîlerinden Ebû Zekeriyyâ Yahyâ el-Vâziî’den okudu. Vehrân’a giderek, orada bulunan âlimlerin derslerine devâm edip, ilmini ilerletti. Tasavvuf yolunda; Sâlih bin Muhammed ez-Zevâvî’den feyiz aldı. … Devamını oku

Ahirete eli boş gitmemek için…

“Yaptığım ibadetleri insanlar görsün diye düşünüyorsan, ahirete eli boş dönersin”       Tâvûs bin Keysân hazretleri Tâbiînden, meşhur hadis âlimi ve velilerdendir. Aslen İranlıdır. Eshâb-ı kirâmdan yetmiş kişiyi gördüğünü söylerdi. Hadîs-i şerîf ilmini; hazret-i Âişe, hazret-i Abdullah İbn-i Ömer, hazret-i Ebû Hüreyre, hazret-i Abdullah bin Amr, hazret-i Zeyd bin Erkam “radıyallahü anhüm” gibi sahâbe-i … Devamını oku

Kibir, başkalarını küçük görmeye sebep olur

Kalbinde kibir olan kişi kendisini büyük görüp, başkalarını aşağı görür.       Ali bin Abdülkâfî hazretleri fıkıh, tefsîr, hadîs, kırâat, lügat ve nahiv âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. 1284 (H.683) senesinde, Mısır’ın Sübk köyünde doğdu. Bu sebeple Takıyyüddîn Sübkî adıyla meşhur oldu. Kahire’ye giderek zamanının büyük âlimlerinden fıkıh, hadîs, usul, mantık, tefsîr, ferâiz, nahiv ilimlerini … Devamını oku

Cuma, fakirlerin haccı müminlerin bayramıdır

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Cuma günü iyiliklerin hazînesidir ve güzel şeylerin menbaıdır.”       Muhammed Taflâtî hazretleri hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. Fas’ta Taflât’ta doğdu. İlim tahsîl etmek için Batı Trablus’a ve Mısır’a giden Muhammed Taflâtî, burada ileri gelen âlimlerinden ders aldı. Sonra Kudüs’e giderek talebe yetiştirdi. 1777 (H.1191) senesinde Kudüs’te vefât etti. Bir dersinde … Devamını oku