Her nimeti gönderen, yalnız Allahü teâlâdır

Allahü teâlânın nîmetleri güneş gibi meydandadır. Başkalarından gelen iyilikler, yine Ondan gelmektedir.        İbn-i Bayram-ı Rûmî hazretleri Osmanlı Devleti zamânında yetişen âlim ve evliyanın büyüklerindendir. İsmi, Mehmed’dir. 1615 (H.1023) senesinde Filibe’de doğdu. Şeyhülislâm olan amcası Yahyâ Efendinin yanında yetişti. Sultan Dördüncü Murâd, İbn-i Bayram-ı Rûmî’yi İstanbul’a davet ederek çok ikrâmda bulunurdu…   Bir gün … Devamını oku

Kurtarmak için önce kurtulmak lazımdır!..

Bir yandan günah işleyip, bir yandan da, “Estagfirullah” demek, istigfar değildir.    Helvacı Baba ismiyle meşhur olan Yakup Efendi, Silifke’nin Zeyniye köyünde doğdu. Gördüğü bir rüya onun bir yolculuğa çıkmasına ve İstanbul’a gelmesine vesile oldu. İstanbul’a geldiğinde Pir Ali Aksarayî hazretleri ile tanışan Helvacı Baba, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Şehzade Camiinde dersler verdi. Padişah, Vefa ile … Devamını oku

Günahlarını hatırladığı zaman, içi titreyenler!..

Allahü teâlâ Dâvûd aleyhisselâma şöyle vahyetti: “Biliyor musun, kullarımdan kimin günâhını bağışlamayı severim?”        Şemseddîn Efendi, Emîr Sultan hazretlerinin halîfelerinden Hoca Hasan Efendinin talebesidir. Vaaz ve nasîhatle meşgûl olurdu. Bu sûretle kendisinden çok kimse istifâde etti. 1470 (H. 875)’te Bursa’da vefât etti. Bu zât kerâmetleriyle meşhûr olmuştur.   Nakledilir ki: Bursalı Hocazâde Efendinin babası bir … Devamını oku

“Dünyâ, imtihân için sâlih kullardan alındı”

“İnsanı, Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, dünyâ düşüncelerinin kalbe yerleşmesidir.”       Şemsüddîn Muhammed Rûcî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1417 (H. 820) senesinde Türkistan’da Rûc köyünde doğdu. Mevlânâ Sa’düddîn’in sohbetine kavuşarak yüksek derecelere ulaştı ve icazet verilerek talebe yetiştirdi. 1498 (H. 904) senesinde vefât etti. Buyurdu ki:   “İnsanı, Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en … Devamını oku

Dünyâ ehlinin bile ilme saygısı vardı!

“Bizden önceki âlimler, ilme sarılıp, dünyâya ehemmiyet vermezlerdi.”       Vehb bin Münebbih hazretleri Tâbiîn devrinde yetişen büyük âlimlerdendir. 645 (H.24) senesinde Yemen’de Sana’da doğup, 741 (H.124) yılında yine burada vefât etti. Ebû Hüreyre, İbn-i Abbâs, İbn-i Ömer, Abdullah bin Amr bin Âs, Hemmâm bin Münebbih “radıyallahü anhüm” ve başkalarından hadîs-i şerîf bildirmiştir…   … Devamını oku

Fâtih’in, kapısından giremediği dergâh!

Ebü’l-Vefâ hazretleri, Fâtih Sultan Mehmed Han’la görüşmek istememişti. Talebeleri merak ettiler…       Şeyh Ebü’l-Vefâ hazretleri İstanbul’daki meşhûr velîlerdendir. İsmi Mustafa’dır. Konya’da doğdu. İstanbul’a gelerek tahsîlini yaptıktan sonra, evliyânın büyüklerinden Abdüllatîf-i Kudsî hazretlerinin sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf ilminde ve hâllerinde de yetişip yükseldi. 1490 (H.896) târihinde İstanbul’da vefât etti.   Bir defâsında, Fâtih Sultan Mehmed Han … Devamını oku

Tasavvufun hakîkatinden gâfil olandan sakın!..

Tövbenin icâbı, ibâdettir. Bir büyüğe bağlanmanın icâbı ise, ona itâattir.     Ömer Vecîhüddîn hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İran’da Sühreverd’de doğdu. Büyük âlimlerden ilim tahsil etti. Sühreverd’e onu kâdı tâyin ettiler. Sonra Bağdat’a giderek evliyanın bazılarının terbiyesinde yetişti. Bir defâsında hasta oldular. Sevdiklerinden bâzısı; “Sultânım! İlaç alsanız olmaz mı?” dediler. “Bir tabib getirseniz iyi olur” buyurdu. … Devamını oku

Mescid yapmanın ve tâmir etmenin fazîleti

Cenâb-ı Hak insanı şu fâni dünyâda, bâkî ve ebedî olan âhirete azık toplamak için yarattı.       Vânî Mehmed Efendi Osmanlı âlimlerindendir. Peygamber Efendimizin soyundan olup seyyiddir. Van’da doğdu. İlk tahsîline Van’da başladı. Gence, Karabağ ve Tebriz gibi bâzı beldelerde ilim tahsîl etti. Nûreddîn Şirvânî’den Halvetî yolunun tasavvuf bilgilerini öğrenip kemâle geldi. Erzurum’da câmilerde vaaz … Devamını oku

El helâl kârda, gönül ise hakîkî yârdadır…

“Söz söylemek, dilin gönülle, gönlün de Hak ile olduğu zaman makbûldür…”       Üryânî Mehmed Dede Rumeli velîlerinin büyüklerindendir. Şimdi Romanya’da bulunan Yergöğü kasabasında doğdu. Küçük yaşta ilim tahsîli ile meşgûl olan Üryânî Dede, çeşitli dallarda ilim sâhibi olduktan sonra, aşk-ı ilâhî’nin cezbesine kapılıp kendinden geçti. Dizkapağı ile göbeği arası hâriç, diğer taraflarına bir … Devamını oku

Gelen belalara sabırlı hatta şükredici olmalı

“Allahü teâlâdan gelen belalara sabırlı, hatta şükredici olmak lazımdır. Zira, birbirinden acı belaları çoktur.”       Ebû Ali Hadramî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 1178 (H.574) senesinde, Yemen’de Terîm’de doğdu. Seyyid olup, hazret-i Hüseyin’in evladındandır. 1256 (H.653) senesinde orada vefat etti. Bazı kıymetli risaleleri mevcut olup, Bedâi’u Ulûm-il-Mükâşefât Vet-Tecelliyât bunlardandır. Bu eserinde keramet olarak, vefatından sonra meydana gelecek … Devamını oku

Kişiyle alay etmenin sonu pişmanlıktır…

Zinhar, sakın kimseyle eğlenmeyiniz. Bu kişi kâfir bile olsa. Zira bu işin sonunda pişman olursunuz       Hasan Ünsî Efendi İstanbul’da yetişen büyük velîlerdendir. 1645 (H.1055) senesinde Kastamonu’da Taşköprü’de doğdu. Önce Bayramiyye yolu büyüklerinden olan babası Recep Efendi’den okudu. Sonra Şeyh Karabaş Ali Efendi’nin sohbetlerine devam ederek kemale geldi, icazet alıp vekili oldu. 1723’te (H.1136) … Devamını oku

İnsanlarla uğraşmakta hayır ve fayda yoktur…

Kutub İbrâhim Efendi Bursa’da yaşayan büyük velilerden olup Üftâde hazretlerinin torunudur. 1606 (H.1015) senesinde doğdu. Azîz Mahmûd Hüdâî’nin sohbetlerinde kemâle geldi. Rivayete göre, Üftâde Efendi bir gün Azîz Mahmûd Hüdâî’ye; “Bizim evladımızdan biri size talebe olacak ve sizin vasıtanızla hakikat sırrına kavuşacaktır.” demiş, böylece torununun Hüdâî’den hilâfet alacağını kerametiyle haber vermiştir. Kutub İbrâhim Efendi, hilâfet … Devamını oku

Ey Mahmûd! Uzat elini seni yukarı çekeyim…

Bir kış akşamı, Üftâde hazretleri talebeleriyle sohbet ediyordu. Birden “Canımız tâze üzüm istedi” dedi…       Mehmed Üftâde Efendi, Kânûnî Sultan Süleymân Hân zamânında, Bursa’da yaşayan büyük velîlerdendir. 1490 (H.895) senesinde Bursa’da doğdu. Karacabeyli Hızır Dede isminde bir velînin sohbetlerinde yetişti. Şeyh-i ekber Muhyiddîn-i Arabî hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde ederek kalb gözü açıldı, kemâle gelip … Devamını oku