İnanarak duâ edenler, eli boş dönmezler!..

İmâm-ı Muhammed Bâkır hazretleri “Oniki İmâm”ın beşincisidir. Hazret-i Hüseyin’in torunu ve İmâm-ı Zeynelâbidîn hazretlerinin oğlu İmâm-ı Câfer-i Sâdık hazretlerinin babasıdır. 676 (H.57) senesinde Medîne-i münevverede doğdu. Eshâb-ı kirâmdan hazret-i Câbir ve hazret-i Enes bin Mâlik ile görüşüp onlardan ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet eden Muhammed Bâkır hazretleri Medîne’nin büyük fıkıh âlimlerinden oldu. İmâmlığı on dokuz … Devamını oku

Helâl kazanıp helâl yere sarf ediniz!..

“Faydalı veya zararlı olan altın veya gümüş değil, bunların kullanış ve sarf ediliş şekilleridir…”   Bahâeddîn et-Tavilî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1836 (H.1252) senesinde Irak’ta Tavila’da doğdu. Babası Osman et-Tavilî hazretleri onun yetişmesi için husûsî gayret gösterdi. Nakşibendiyye yüksek yolu usûlüne göre yetişerek, bâzı ilimleri o çevrede bulunan Mahmud Deşî gibi âlimlerden öğrendi. Zâhirî ilimlerde derin … Devamını oku

Belâ ister gibi duâ doğru değildir!..

Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretleri Silsile-i aliyye denilen büyük İslâm âlimlerinin on üçüncüsüdür. Buhârâ civarında Semmâs köyünde doğdu. 1354 (H.755)’te orada vefât etti. Tasavvuf ilmini büyük âlim Ali Râmîtenî’den öğrendi. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, tasavvufta yüksek dereceye ulaştı. Hocasının vefâtından sonra irşâd makâmına geçen Muhammed Bâbâ Semmâsî, çok talebe yetiştirdi ve içlerinden bir kısmını tasavvufta … Devamını oku

Zikir, hâtırlamak, anmak demektir

Şemsüddîn İbn-i Atiyye hazretleri Şâfiî mezhebi âlimi ve büyük velîlerdendir. Mısır’ın İskenderiyye şehrinde, 1415 (H.818) senesinde doğdu. Çok ilim tahsîl etti. Birçok âlimden hadîs ve fıkıh ilimlerini okudu. Kânûnî Sultan Süleymân Hân devrinde, deniz yolu ile İstanbul’a geldi. Pâdişâh kendisine çok tâzim edip, sayısız ikrâm ve ihsânlarda bulundu. Bir ara kadıaskerlik vazifesine tâyin edildi. Fakat … Devamını oku

Dünyâda en güzel üç kazanç vardır!

Muhammed bin Anân hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1415 (H. 818)’de Mısır’da doğdu. Tasavvuf yolunu Ebü’l-Abbâs Gamrî’den öğrendi. 1516 (H.922) senesinde Kahire’de vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Kerâmetlerinden bazılarını, talebesi Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretleri, Tabakât-ül-Kübrâ adlı eserine yazdı. Abdülvehhâb-ı Şa’rânî hazretleri şöyle anlatır: Bir gece ayaklarımı uzatıp yatmak istedim. Ayaklarımı uzatmak istediğim her yönde, Allahü teâlânın bir velî kulunun … Devamını oku

Allahü teâlâ ilmi şerefli kıldı…

Ebû Bekr ibni Hıllikân hazretleri Şafiî Mezhebi âlimlerindendir. 770 (m. 1369) senesinde Kâhire’nin Meşhed-i Hüseyn mevkiinde doğdu. 855 (m. 1451) senesinde Kâhire’de vefât etti. Zamanın meşhur âlimlerinden çeşitli ilimleri tahsil etti. İbn-i Haldûn’un kâtipliğini yaparak onun ilminden istifade etti.  Buyurdu ki: Allahü teâlâ ilmi şerefli kıldı. Onu başka şeylere üstün kıldı. İlim sahiplerini övdü ve onların … Devamını oku

Aile efradı ile sohbet, güzel ahlâk ile olur…

İbn-i Hüvârâ el-Betâihi hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Irak’ta Betâih’te hicri beşinci asrın sonları ile altıncı asrın başlarında yaşamıştır. Irak’ta bulunan Kürtlerin, Hüvârin veya Hüvâriyyîn kabilesine mensûptur. Ebû Muhammed Şenbekî ve başka birçok velî, kendisinden ilim ve feyiz almışlardır. İbn-i Hüvârâ hazretleri bir defasında sohbet ederken, “Irak’ın en yüksek sekiz evliyâsı şunlardır: Ma’rûf-i Kerhî, Ahmed bin Hanbel, Bişr-i Hafî, … Devamını oku

“Kim, şirk koşmadan ölürse, Cennete girer”

“Fakirler, zenginlerden, dünyâ seneleriyle beşyüz yıl, âhıret günüyle yarım gün, önce Cennete girer.”   Ebû Bekir bin Iyaş hazretleri hadîs ve kırâat âlimlerinden olup meşhûr kırâat âlimi İmâm-ı Âsım’ın râvilerinden ve hadîs ilmi âlimlerindendir. 97 (m. 715) senesinde doğup, 193 (m. 808)’de Kûfe’de vefât etti. Bildirdiği hadîs-i şerîfler: “Sahur yemeğini yiyiniz, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.”  … Devamını oku

Fakirleri doyurmak, her zaman sevaptır

Zarûret olmadan, kimseden bir şey istememelidir. Zarûret olmadan istemek haramdır.    Molla Yegân hazretleri Osmanlı devrinde yetişen büyük veli ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. İsmi, Mehmed’dir. Aydın’da doğdu. Çocukluğu Aydın’da geçti. Orada temel bilgileri öğrendikten sonra Bursa’ya gitti. Molla Fenârî’den ilim öğrenip icâzet aldı. Kendi adıyla anılan Molla Yegân Medresesinde senelerce müderrislik yaptı. Molla Fenârî’nin … Devamını oku

Yaşayanlar ölenlerden ibret almıyorlar!..

Derviş Osman Efendi Anadolu velîlerinden olup, Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin babasıdır. 1670 (H.1081) senesinde Erzurum-Hasankale’de doğdu. Zamânın velîlerinden Zekeriyyâ Efendiye hizmet etti. Bir müddet sonra arkadaşlarıyla birlikte Hicaz’a gitmek niyetiyle Siirt’e doğru yola çıktılar. Hizan’dan Siirt’e giden kervanda ihtiyâr bir kimse ile tanıştılar. O ihtiyâr bunlara, “Siirt’in Tillo kasabasında şeyh İsmâil Fakîrullah hazretleri vardır. Allahü … Devamını oku

Osmanlı Şeyhülislâmı Molla Hüsrev

Molla Hüsrev hazretleri Üçüncü Osmanlı Şeyhülislâmıdır. İsmi, Muhammed bin Feramuz (Feramerz)’dir. Sivas ile Tokat arasındaki Kargın köyünde doğdu. Babası, bir Fransız subayı iken Müslüman olmuştu. Burhâneddîn Haydar Hirevî ve zamânının diğer âlimlerinden ilim tahsîl etti. Tahsîlini tamamladıktan sonra müderrislik yaptı. Sultan İkinci Murâd Hân devrinde Kadıaskerliğe tâyin edildi. İstanbul’da Galata ve Üsküdar kâdılıklarına tâyin edildi. … Devamını oku

İbâdetler, îmandan parça değildir…

Ahmed Hayâlî hazretleri Osmanlı Hanefî mezhebi âlim ve velîlerindendir. 1448 (H.852) senesinde İznik’te doğdu. “Molla Hayâlî” mahlası ile meşhurdur. İlk tahsîlinden sonra, Bursa Sultâniyyesinde Müderris Hızır Bey’e talebe oldu. Hızır Bey’in kızı ile evlendi. Bâzı medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, Fâtih Sultan Mehmed tarafından İznik Medresesine tâyin edildi. Zeyniyye koluna bağlı olan Hayâlî, tasavvuf mârifetlerine, hocası … Devamını oku

Resulullah’ın mübârek âzâ-i şerîfeleri…

Halil Si’ridî hazretleri Osmanlı tefsir, fıkıh, hadîs ve tasavvuf âlimidir. “Molla Halil” ismiyle meşhur oldu. 1750 (H.1164) senesinde Bitlis-Hizân’da doğdu. 1843 (H.1259) senesinde Siirt’te vefât etti. Babası, onu Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin huzûruna götürdü. Onun duâ ve teveccühlerine mazhar oldu. Sonra Kelpik’e, Van’ın Müküs kasabasına ve Cizre’ye giderek tahsilini tamamladı. Nihayet Siirt’e geldi ve bir … Devamını oku