Sünnetleri öğrenmek sünnet farzları öğrenmek ise farzdır

Her müminin, en önce, Ehl-i sünnet îtikatını, kısaca öğrenmesi farzdır.       Yayabaşızâde Hızır Efendi Osmanlılar zamânında yetişen hadîs, fıkıh âlimi ve evliyânın büyüklerindendir. İstanbul’da Eyüb Sultan semtinde doğup yetişti. Mâlülzâde Nakîb Efendiden ders almaya başladı. Zâhirî ilimlerdeki tahsîlini bu zâtın huzûrunda tamamladıktan sonra, o zamanda bulunan Halvetiyye büyüklerinden Vişne Efendinin sohbetlerine devâm etti. … Devamını oku

Duygu organlarından uzak olan, kalbden de uzak olur!

Uygunsuz kimselerle arkadaşlık etmekten, elden geldiği kadar sakınınız!       Mevlânâ Yâr Muhammed hazretleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerindendir. Afganistan’da Talkân’da doğdu. On yedinci asrın sonlarında Hindistan’da vefât etti.   İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Yâr Muhammed Kadîm’e icâzet vererek, insanların Cehennem’e düşmekten kurtulmasına vesîle olmasına izin verdi. Mektûbât’ın birinci cildinde 117 ve 211. mektuplarını Yâr Muhammed Kadîm’e … Devamını oku

Allahü teâlânın sıfatlarını bilmemek özür değildir!

Âkıl ve bâliğ olan, her Müslümanın, Allahü teâlânın sıfat-ı zatiyyesini ve sıfat-ı sübûtiyyesini, doğru bilmesi lâzımdır.     Mustafa İsmet Efendi, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfesi olan Abdullah-ı Mekkî hazretlerinin halîfesidir. Rumeli’de Yanya’da doğdu. Abdullah-ı Mekkî hazretleri icâzet verdikten sonra Edirne’ye gönderdi. Daha sonra İstanbul’a gelen Mustafa İsmet Efendi, Fâtih Çarşamba’da bir dergah ve câmi … Devamını oku

Fırtınaya yakalanan tüccarın adağı!..

“Eğer sağ sâlim karaya çıkarsak, köle olarak aldığım bu genci Ebü’l-Abbâs hazretlerine vereceğim…”       Yâkût-i Arşî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî hazretlerinin talebelerinin büyüklerinden olup, Habeşistanlıdır. Onu yakalayıp köle yaptılar. Mısırlı bir tüccâr bunu satın alıp, memleketi olan Mısır’a götürmek üzere yola çıktı. Gemi ile gelirken, denizde bir fırtına çıktı. Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî … Devamını oku

“Hayatta hiç kimseye hased etmedim!”

“Câhillikte ileri olan, sefîhlikte, ahmaklıkta, malını vara yoğa sarf etmekte de ileri olur!”   Germiyânlı Yakûb Efendi Osmanlı âlim ve evliyasının büyüklerindendir. Kütahya’da doğdu. Zamânında bulunan yüksek âlimlerin, sohbet meclislerinde ve derslerinde yetişerek kemâle geldi. İstanbul’a gelerek, Kocamustafapaşa Dergâhında bulunan, Sünbül Sinân hazretlerinin talebeleri arasına girdi. Sünbül Sinân Efendinin vefâtından sonra Merkez Efendinin sohbetlerine devâm … Devamını oku

Levh-i mahfûzda ilk yazılan, besmeledir

“Cehennemde azap yapan on dokuz melekten kurtulmak isteyen, Besmele okusun!”       Ya’kûb-i Çerhî hazretleri “Silsile-i aliyye” denilen İslâm âlimlerinin on yedincisidir. Afganistan’da Gazne yakınlarında Çerh köyünde doğdu. Buhârâ’ya gitti. Orada âlimlerden ilim öğrenip, icâzet aldı. Zâhirî ilimlerde yetiştikten sonra Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin, sonra da onun halîfesi Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetinde yetişti. Onun … Devamını oku

Dünyâ dedikleri bir hiçten ibârettir…

“Hiç olan dünyâya gönül verenler ve hiç olan şeyi isteyenler de bir hiçten ibârettirler!”       Eşrefzâde-i Rûmî hazretleri Anadolu’da yaşayan büyük velîlerdendir. İsmi Abdullah olup, babasınınki Eşref’dir. Babasının ismi ile şöhret buldu. Babası, Mısır’dan İznik’e göç etti. Eşrefoğlu Rûmî İznik’te doğdu. 1484 (H. 889)’da İznik’te vefât etti. Önce İznik’te sonra Bursa’da medreselerde tefsîr, … Devamını oku

“Açlık nûr, tokluk ateş şehvet ise odundur!”

“Şehvet ve tokluk bir araya gelince, ateş yanmaya başlar. Sâhibini yakıp bitirir!..”       Yahyâ bin Muâz-ı Râzî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. İran’da Rey’de doğdu. Bağdât ve Belh şehirlerine gitti. Tasavvuf ehli büyük âlimlerle görüşüp sohbet etti. 872 (H.258) târihinde Nişâbur’da vefât etti. Kardeşlerinden birisi Mekke’ye gidip oraya yerleşti. Yahyâ hazretlerine bir mektup … Devamını oku

”Artık o mescidlere gidip gelen kalmamıştır!”

Ümmetimin fesâda uğradığı zamanda, bir sünnetimi öğretene yüz şehîd sevâbı verilir   Muammer Mezûrî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin talebelerinin önde gelenlerindendi. İsmi Yahyâ’dır. 1736 (H. 1146)’da doğdu. Bağdat’ta, meşhur âlimlerden din ve âlet ilimlerini öğrendi. Bilhassa fıkıh bilgilerinde çok ilerledi. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Hindistan’dan Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinden aldığı feyzlerle Irak’a … Devamını oku

Hasımlar bizi tâciz etti ancak biz onları rahatsız etmeyiz!..

Bir gün, Küçük Ârif Çelebi için Bolvadin mahkemesine şikâyette bulunurlar!       Küçük Ârif Çelebi Mevleviyye tarîkatının büyüklerindendir. Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde doğdu ve orada yaşadı. Şeyh Küçük Mehmed Efendinin sohbetlerinde yetişip kemâle geldi. Hocası onu kızı ile evlendirerek kendisine dâmad yaptı. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin mânevî işâreti ile hocasının vefâtından sonra yerine geçti.   Bir gün, Bolvadin … Devamını oku

“İnsan, açlık ile tokluk arasında yemeli!..”

“Kadı efendi, bana yemek yemede ölçüm ne olsun, söyler misin?”       Yahyâ bin Eksem hazretleri Hanefî fıkıh âlimlerinin büyüklerindendir. 775 (H.159) senesinde Türkistan’da Merv’de doğdu. Bağdad ve Kûfe’de İmâm-ı Muhammed Şeybânî, Abdullah bin Mübârek ve daha başka âlimlerin derslerini dinleyip icazet aldı. Basra şehrine kâdı tâyin edildi. 856 (H.242) senesinde hacdan dönerken Medîne … Devamını oku

Osmanoğullarının âkıbeti nasıl olacak ağabey?..

Kânûnî, süt kardeşi Yahyâ Efendi’ye bir gün istikballeriyle ilgili bir sual sorar!       Beşiktaşlı Yahyâ Efendi Osmanlı Devleti zamânında yetişen âlim ve evliyanın büyüklerindendir. 1494 (H.900) senesi Trabzon’da doğdu. Kânûnî Sultan Süleymân da Trabzon’da aynı sene aynı haftada doğdu. Kânûnî ile süt kardeşi oldular. Kânûnî dünyâya geldiğinde, annesi Âişe Hafsa Sultanın sütü kesilmişti. Bunun üzerine … Devamını oku

Gıybet ve buğzedenin nasîhatine güvenilmez!

“İbâdet veya hikmet on kısımdır. Bunun dokuzu, sükût edip, konuşmamaktır.”       Abdülkâdir Yâfiî hazretleri büyük âlim ve velîlerdendir. 1809 (H.1224) senesinde Filistin’de Yafa’da doğdu. Zamânının büyük âlimlerinden ders alıp, sohbetlerinde bulundu. Aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Kâdirî, Rufâî, Ahmedî, Düsûkî, Halvetî, Şâzilî tarikatlerinden icâzet aldı. 1877 (H.1294) senesinde Yafa’da vefât … Devamını oku