Allahü teâlâ, insanları başıboş bırakmadı…

Saadete kavuşmak isteyen, dinin emir ve yasaklarına uymaya mecbûrdur.        Muhammed Ma’sûm Ömerî hazretleri evliyânın büyüklerinden olup İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunlarındandır. 1846 (H.1263) senesinde Delhi’de doğdu. Zâhirî ilimleri dedesinin talebelerinin önde gelenlerinden Molla Muhammed Nüvâb ve küçük amcası Muhammed Mazhar’dan okudu. İngilizler 1858 senesinde Hindistan’ı işgâl edince Medîne-i münevvereye hicret etti. 1922 (H.1341) … Devamını oku

Abdest için su bulamayan teyemmüm eder…

Teyemmümün farz olduğuna delîl, Nisâ sûresinin kırküçüncü ve Mâide sûresinin altıncı âyet-i kerimeleridir. Çelebi Şâh Mehmed Osmanlı âlimlerinden olup Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin neslindendir. Afyonkarahisar’da doğdu. Burada medrese tahsilini yaptıktan sonra İstanbul’da Sahn-ı semân Medresesinde büyük âlimlerin derslerine devam etti. Bursa ve Edirne’de müderrislik yaptıktan sonra Edirne ve sonra İstanbul kâdılığına terfi ettirildi. 1570 (H.978) senesinde İstanbul’da … Devamını oku

Allahü teâlânın takdir ettiğini kabul et!..

“Helâl lokma ile, hâlis kalb ile kırk gün ibâdete devâm eden kimsenin kalbi nurlanır…”       Molla Şâh Muhammed hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1582 (H.990) senesinde Afganistan’da Bedahşan’da doğdu. İlk tahsilini Belh’de yaptı. Daha sonra Agra’ya kadar olmak üzere Hindistan’ın kuzeyinde bir seyahat yaptı. Tasavvufta Şeyh Meyânmir’in sohbetlerinde bulunarak Kâdirî yolunda kemâle erdi. Kısa zamanda … Devamını oku

Mağarada uzlete çekilen zatın pişmanlığı!

Şâh Kubâd: “Burası medrese değildir. Sen müftî bir adamsın. Biz ise ümmî bir kişiyiz!..”       Mevlânâ Şâh Kubâd hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Azerbaycan’da Şirvan’da doğdu. Evliyânın büyüklerinden Dede Ömer Rûşenî’nin talebesi oldu. Kendisinden yüksek mânevî ilimleri öğrenip icâzet aldı. 1543 (H.950) târihinde Şirvan’da vefât etti.Şâh Kubâd hazretleri ümmî olduğu hâlde, ibâdet ile alâkalı meseleleri çok … Devamını oku

Şefkatli ve merhametli olanı herkes sever…

“Herkesi kötüleyici ve suçlayıcı olma, insanların dilinden kurtulursun…”       Şeyh Abdüsselâm hazretleri Hindistan’da yetişen evliyânın büyüklerinden olup Şeyh Nizâm Pânipütî hazretlerinin oğludur. 1498 (H. 904)’de Pânipüt’te doğdu. Tasavvuf yolunda yüksek babasının huzur ve sohbetlerinde bulunmakla ilerleyen Şeyh Abdüsselâm, ayrıca âlim ve velîlerin kutbu olan Şâh Nizâm Nârnûlî’den de hilâfet aldı. 1623 (H.1033) senesinde … Devamını oku

Bilmiyorum demek, ilmin yarısıdır…

“İlmi, dünyâ nîmetlerine kavuşmak için vâsıta yapmak niyeti ile öğrenen kimseye ilim öğretmeyiniz…”       Ebü’l-Meâlî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. Seyyid olup Kâdiriyye yolunda kemâle ermiştir. 1514 (H.920) senesinde doğdu. 1615 (H.1024) senesinde Hindistan’da Lahor şehrinde vefât etti. Tasavvufta Şeyh Dâvûd-i Cühenî’nin sohbetlerinde kemâle erdi. Sohbetlerinde buyurdu ki:   “Bilmediği sorulunca, bilmiyorum demek, ilmin yarısıdır. … Devamını oku

Fitne çıkaran sahte ve câhil din adamlarından sakının!..

“Keşke ilmim olmasaydı… Âhirete vardığımda, hiç olmazsa bu hususta hesâba çekilmezdim.”       Abdürrahim Dehlevî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 1719 (H.1131) senesinde Hindistan’da vefât etmiştir. Meşhûr hadîs âlimi Şâh Veliyyullah Dehlevî hazretlerinin babasıdır.   Şöyle anlatmıştır: “Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî hazretlerinin kabrini ziyârete giderdim. Bir gün ziyâretim sırasında acabâ benim ziyâretim ona mâlum olur mu diye … Devamını oku

İlmin süsü ve kıymeti nedir?

Âmir bin Şerâhîl hazretleri: “İlmin süsü vakardır, âlim olan kişi, kibirli, sert ve kaba olmaz…”       Âmir bin Şerâhîl Şa’bî hazretleri Tâbiînin büyüklerinden, meşhûr âlim ve velîlerdendir. 641 (H.20) senesinde Basra’da doğup, 723 (H.104) yılında Kûfe’de vefât etti. Büyük bir fıkıh ve hadîs âlimidir. Hattâ İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe gibi, Ehl-i sünnet vel-cemâatın reîsi … Devamını oku

Horasanlı dervişlerin Kastamonu yolculuğu

“Bize bu kâfidir. Göreceğimizi gördük, Şa’bân-ı Velî’nin teveccühlerine kavuştuk…”       Şa’bân-ı Velî hazretleri Osmanlı âlim ve velîlerindendir. Kastamonu vilâyetinin Taşköprü kazâsında doğdu. Küçük yaşlarda İstanbul’a giderek tefsîr, hadîs , fıkıh ilimlerini öğrendi. Zâhirî ilimlerde yetişmiş bir âlim olarak Kastamonu’ya dönerken, Bolu’da Halvetî yolunun büyüklerinden Hayreddîn-i Tokâdî hazretlerine uğradı. Ona hizmet etmekle şereflenip, teveccühlerine … Devamını oku

“Korkmayın, o bize zarar veremez!..”

Bir gün, Sultan Sincar’a Şeyh Nasrullah hazretlerini gammazlayıp, aleyhinde konuşurlar!..       Nasrullah Sincârî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. Diyarbakır’da doğdu. Musul civarında Sincar’da vefât etti. Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretleri de sık sık Süveyd Sincârî’yi anıp, medhederdi.Osman Sincârî anlatır:   “Hocam Nasrullah Sincârî hazretleri ile Sincar’da bir sokakta ilerliyorduk. Hocam bir adamın bir kadına dikkatli bir şekilde … Devamını oku

“Mısır’ın fethi sana müyesser olacak!..”

Mısır’ın fethinin kendisine nasip olup olmayacağı Yavuz Sultan Selim Hân’ın zihnini kurcalıyordu!   Sünbül Sinân Efendi Osmanlı âlim ve velîlerindendir. İsmi Yûsuf bin Ali’dir. Merzifon’da 1452 (H.856) yılında doğdu. Isparta’nın Borlu kasabasında ilim tahsîl etti. Oradan İstanbul’a geldi. Efdalzâde Hamîdüddîn Efendiden ders aldı. Ayrıca Çelebi Halîfe ismi ile şöhret bulan Muhammed Cemâleddîn Efendinin de derslerine katılarak, … Devamını oku

Güzel ahlâktan, sâlih ameller meydana gelir

Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Bana en sevgiliniz ve kıyâmette bana en yakınınız, ahlâkı iyi olanınızdır.”        Abdullah Haddâd el-Yemenî hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 1044 (m. 1634)’te Yemen’in Terim beldesinde doğ­du. Seyyiddir. Dört yaşında iken âmâ oldu. Buna rağmen gayret ederek ilimde yüksek dereceye çıktı. Tasavvufta da ilerleyerek büyük bir velî oldu. Çok kerametleri görüldü. 1132 (m.1720)’de … Devamını oku

Bir mümine hıyânet etmekten çok sakın!

“Kim bir mümine hıyânet ederse, Allahü teâlâ ve Resûlüne hıyânet etmiş olur…”       İzzî Efendizâde Osmanlı âlim ve velîlerindendir. İsmi Süleymân Sıdkî olup, 1795 (H.1210) senesinde İstanbul’da Sütlüce semtinde doğdu. Babasının terbiye ve himâyesinde yetişti. Aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye yükseldi. Evliyanın büyüklerinden Murâd-ı Münzâvî hazretlerinden feyiz aldı ve Nakşibendî yolunun … Devamını oku