Cihâd, ancak Allah rızâsı için yapılır…

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Kim Allah yolunda cihâd etmektedir?” mefhûmundaki bir suâle karşılık: “Kim, Allah’ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır” tarzında cevap vermiştir. Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: “Sırf ganîmet niyetiyle savaşan kimse için, sâdece niyet ettiği şey vardır (Cihâd sevâbı verilmez.)” Bazı hadîs-i şerîflerinde de, cephede ölenlerin şehîdlik sevâblarının, niyetlerine göre olacağını … Devamını oku

Mescid-i Aksâ’ya dâir…

Kudüs’te bulunan; yeryüzünün en fazîletli mescidleri arasında, “Mescid-i Harâm” ve “Mescid-i Nebevî”den sonra 3. sırada olan, “Beytül-makdis” adı da verilen “Mescid-i Aksâ”nın inşâsına Dâvûd aleyhisselâm başladı, fakat tamamlayamadan vefât etti. Dâvûd aleyhisselâmdan sonra hem Peygamber, hem hükümdâr olan oğlu Süleymân aleyhisselâm, Mescid-i Aksâ’nın inşâsını yedi senede tamâmladı. Mescid-i Aksâ’nın ismi, Kur’ân-ı kerîmde zikredilmekte ve Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc gecesinde oraya götürüldüğü, hadîs-i şerîflerle bildirilmektedir. Mescid-i Aksâ, … Devamını oku

Kudüs, Osmânlı toprağıdır…

Kudüs şehri, 1517 senesinde Yavuz Sultân Selîm Hân tarafından Osmânlı topraklarına katıldı. Kânûnî Sultân Süleymân Hân, Kudüs’ün sûrlarını yaptırdı ve Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin mozayik kaplamalarını kaldırtarak, yeşil ve sarı ile karışık mavi çini ile kaplattı. Duvarın alt kısımlarına mozaik yerine mermer kaplattı. Şehre dört büyük çeşme inşâ ettirdi. Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin ve Kudüs sûrlarının bugünkü hâli, Kânûnî Sultân Süleymân zamanından … Devamını oku

Kuds-i şerîfin önemi…

Dünkü makâlemizde, bir nebze Kuds-i şerîfin faziletinden, Hazret-i Ömer Efendimiz zamanında fethedildiğinden bahsettik. İslâmiyetin ilk yıllarında [Mekke-i mükerreme döneminde 13 sene, Medîne-i münevvere devrinde de 16 ay], Müslümânların Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya yönelerek namaz kıldıklarını, Peygamber Efendimizin de (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc’a giderken Kudüs’ten göğe yükseldiğini de ifâde ettik. Emevî Halîfesi Süleymân bin Abdülmelik ve diğer Emevî halîfeleri de, … Devamını oku

Müslümânların kırmızı çizgisi: Kuds-i şerîf ve Mescid-i Aksâ

Kudüs, Filistîn’de bulunan, hem Mûsevîler ve Hıristiyânlar, hem de Müslümânlarca mukaddes kabûl edilen ve içerisinde Mescid-i Aksâ’nın da bulunduğu bir şehirdir. Müslümânlar, İslâmiyetin ilk yıllarında [Mekke-i mükerreme döneminde 13 sene, Medîne-i münevvere devrinde de 16 ay], Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya yönelerek namaz kıldılar. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de Mîrâc’a giderken Kudüs’ten göğe yükseldi. İbrâhîm aleyhisselâmın oğlu İshâk … Devamını oku