Cennet ve Cehennemin tabakaları

“Cennet’te yukarıya doğru birbirlerinin üstünde bulunmak sûretiyle yüz derece ve mertebe vardır. Genişlikleri de çok fazladır…”       Dünkü makâlemizde, Cennetin 8 tabaka olduğunu belirtmiş ve 4 tabakasını zikretmiştik. Bugün de, kalanlarına temâs edelim:   5- Cennetün-Naîm: Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: “Îmân edip de sâlih ameller işleyen kimselere, onların Rabbi, îmânları sebebiyle, kendilerine ağaçları altından … Devamını oku

Cennet ve Cehennem…

“Cennet” ve “Cehennem” kelimeleri ne demektir? Bunların başka isimleri var mıdır? Tabakaları, kısımları, nevileri, çeşitleri nelerdir?       “Cennet” ve “Cehennem” konuları mevzû-i bahis edilince, insanın aklına birçok suâl geliyor. Evvelâ “Cennet” ve “Cehennem” kelimeleri ne demektir? Bunların başka isimleri var mıdır? Tabakaları, kısımları, nevileri, çeşitleri nelerdir?   Önce “Cennet” kelimesiyle konumuza başlayalım: “Cennet” kelimesi, dünyâda “bostân”, âhirette ise, “Cennet denilen, sonsuz nimetlerin bulunduğu yer” demektir. “Cehennem” de, burada “derin ateş kuyusu”, âhırette ise “Cehennem denilen azap dolu yer”e denir.   Demek ki sözlükte “Bahçe” demek … Devamını oku

Dünya ve âhirette mesut olmak…

Dünyâdaki bütün insanlar mesut olmak isterler. Fakat mesut olan pek azdır, çünkü saâdetin ne olduğunu bilen azdır.       Allahü teâlâya ibâdet için yaratılan insanlar, O’nun râzı olduğu işleri yaparlarsa, “İbâdet” etmiş olurlar. Bilindiği gibi ibâdetler üç kısımdır: 1- Beden ile yapılanlar (Namaz ve Oruç gibi), 2- Mal ile yapılanlar (Zekât, Sadaka-i Fıtır ve Kurbân gibi), 3- Hem beden, hem de mal ile yapılan (Hac ve Umre gibi) ibâdetlerdir. Allahü … Devamını oku

Cennet ve Cehennem hakkında…

Kıyâmette bir beden yaratılıp, rûh ile bu beden birlikte Cennette veya Cehennemde sonsuz yaşacaklardır.       Son zamanlarda, bazı kimseler, televizyonlarda ve sosyal medyada, Cennet hayâtı hakkında ileri-geri konuşmaya başlamışlardır. Bazı kardeşlerimiz de bize, bu konuda bazı suâller sormaktadırlar. Hâlbuki hiçbir kimse, kabir hayâtı hakkında da, âhıret hayâtı hakkında da kesin bir bilgiye sâhip değildirler ve olamazlar. Çünkü … Devamını oku

Mezhep imâmına uymak…

Kur’ân-ı kerîmde: “Mü’minlerin [i’tikâd ve ameldeki] yolundan ayrılanların Cehenneme gidecekleri…” [Nisâ, 115] beyân buyurulmuştur.   “Medârik” tefsîrinde bu âyetin açıklamasında, “Kitâb ve Sünnetten ayrılmak gibi, icmâdan da ayrılmak câiz değildir” buyuruluyor.   Kâdî Beydâvî (rahimehüllah) tefsîrinde, aynı âyet-i kerîmenin açıklamasında: “Bu âyet, icmâdan ayrılmanın harâm olduğunu göstermektedir. Mü’minlerin yolundan ayrılmak harâm olunca, bu yola uymak da vâcib olur, şart olur” buyurmuştur.   Kıyâmette, herkes kendi … Devamını oku

“İmâmları ile çağrılmak” ne demektir?

Âyet-i kerimeden anlaşılan, “Her ümmet, âhırette, Peygamberlerinin ve dînde uydukları İmâmlarının isimleriyle çağrılacaklardır.        Mukaddes kitâbımız Kur’ân-ı kerîmde, “İsrâ” Sûre-i celîlesinin 71. âyet-i kerîmesinde meâlen: “O gün (Kıyâmette), her fırkayı İmâmları ile çağırırız” buyurulmuştur. Bugünkü makâlemizde, bu mühim âyet-i celîlenin açıklaması hakkında mu’teber bazı tefsîrlerden [2’si Arabî ve 1’i Fârisî 3 tefsîrden] bazı nakıller yapmak … Devamını oku