Saadete ve rahata kavuşmak…

İnsanın dünyâda ve âhırette mes’ûd olması için, Müslümân olması lâzımdır. Dünyâda mes’ûd olmak, râhat yaşamak demektir. Âhırette mes’ûd olmak ise, Cennete gitmek demektir.           Bilindiği üzere, dünyâda iyi ve faydalı şeyler; kötü ve zararlı şeylerle karışık şekilde bulunmaktadır. Saâdete, rahat ve huzûra kavuşmak için, hep iyi, faydalı şeyleri yapmak lâzımdır. Allahü teâlâ, kullarına çok merhametli olduğu için, onlarda … Devamını oku

Cemiyetlerin huzurlu olması için…

İnsanlar, yasaklara uymadıklarında, huzûrsuz olmuşlar, râhatları bozulmuş, ahlâksızlık ve haksızlık bütün cemiyeti sarmıştır…           Allahü teâlâ, pekçok hikmetlere mebnî, Hazret-i Âdem babamız (aleyhisselâm) ile Hazret-i Havvâ vâlidemizi (radıyallahü anhâ), Cennetten çıkarıp dünyâya göndermiş; böylece bu dünyâda beşerî hayât başlamıştır.   Bilindiği üzere, Allahü teâlâ, beşeriyeti, daha ilk insandan i’tibâren muallimsiz, mürşidsiz, rehbersiz, kılavuzsuz, öndersiz, muktedâbihsiz, … Devamını oku

H. Hilmî Efendi’nin vasiyeti

“Aklı olan herkes, dünyâda râhat ve huzûr içinde yaşamak, âhirette de, azâbdan kurtulup sonsuz ni’metlere kavuşmak ister. İşte bunun için, Seâdet-i Ebediyye kitâbımı yazdım.”       Merhûm Hüseyin Hilmî Işık Efendi’nin, 21 Temmûz 1974 [1 Recebü‘l-ferd 1394] Pazar günü hâzırlamış oldukları “Vasiyetnâme”lerinin bir kısmı şöyledir:   “Aklı olan herkes, dünyâda râhat ve huzûr içinde yaşamak, âhirette … Devamını oku