Cihâdla ilgili hadîs-i şerifler

“Cehd” kökünden gelen ve sözlük bakımından “bir işi başarmak için elden gelen bütün imkânları kullanmak; güç ve gayret sarf etmek” mânâsındaki  “cihâd”ın ıstılâhî mânâsı ise, “Dînî emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek; iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmak; İslâm’ı teblîğ, nefse ve dış düşmânlara karşı mücâdele etmektir.” Cihâd cân, mâl, silâh, el, dil, kalp gibi her türlü vâsıta ile yapılabilir. Bir … Devamını oku

Cihâd, kaç türlü yapılır?

Abdullah İbn-i Mes’ûd (radıyallahü anh), Peygamber Efendimize, “Hangi amel, Allahü teâlâya en sevimlidir?” şeklinde bir suâl sormuştur. Onun verdiği cevap, kaynaklarda “Allah’a en sevimli amel (veya en fazîletli amel), vaktinde kılınan namaz, sonra ana-babaya yapılan iyilik, sonra da Allah yolunda cihâddır” şeklinde zikredilmiştir. Hem İmâm-ı Birgivî, hem de Ebû Saîd Muhammed Hâdimî (rahmetullahi aleyhimâ) buyuruyorlar … Devamını oku

Cihâd, ancak Allah rızâsı için yapılır…

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), “Kim Allah yolunda cihâd etmektedir?” mefhûmundaki bir suâle karşılık: “Kim, Allah’ın kelâmı, en yüce olsun diye savaşırsa, işte o kimse, Allah yolunda cihâddadır” tarzında cevap vermiştir. Yine Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki: “Sırf ganîmet niyetiyle savaşan kimse için, sâdece niyet ettiği şey vardır (Cihâd sevâbı verilmez.)” Bazı hadîs-i şerîflerinde de, cephede ölenlerin şehîdlik sevâblarının, niyetlerine göre olacağını … Devamını oku

Mescid-i Aksâ’ya dâir…

Kudüs’te bulunan; yeryüzünün en fazîletli mescidleri arasında, “Mescid-i Harâm” ve “Mescid-i Nebevî”den sonra 3. sırada olan, “Beytül-makdis” adı da verilen “Mescid-i Aksâ”nın inşâsına Dâvûd aleyhisselâm başladı, fakat tamamlayamadan vefât etti. Dâvûd aleyhisselâmdan sonra hem Peygamber, hem hükümdâr olan oğlu Süleymân aleyhisselâm, Mescid-i Aksâ’nın inşâsını yedi senede tamâmladı. Mescid-i Aksâ’nın ismi, Kur’ân-ı kerîmde zikredilmekte ve Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc gecesinde oraya götürüldüğü, hadîs-i şerîflerle bildirilmektedir. Mescid-i Aksâ, … Devamını oku

Kudüs, Osmânlı toprağıdır…

Kudüs şehri, 1517 senesinde Yavuz Sultân Selîm Hân tarafından Osmânlı topraklarına katıldı. Kânûnî Sultân Süleymân Hân, Kudüs’ün sûrlarını yaptırdı ve Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin mozayik kaplamalarını kaldırtarak, yeşil ve sarı ile karışık mavi çini ile kaplattı. Duvarın alt kısımlarına mozaik yerine mermer kaplattı. Şehre dört büyük çeşme inşâ ettirdi. Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin ve Kudüs sûrlarının bugünkü hâli, Kânûnî Sultân Süleymân zamanından … Devamını oku