Zamanın kıymetini bilmek…

“Zaman=Vakit” ni’meti, Cenâb-ı Hakk’ın bizlere olan en önemli lutuflarından birisidir. Akıp giden zamân içerisinde, bize emânet edilen ömrümüzü tamâmlamaktayız. Aslında bizler, Allahü teâlânın lutfettiği çok büyük ni’metlere sâhibiz. Bizler, bütün mahlûkâttan, meselâ hayvânlardan; yüz milyonlarca, hattâ milyarlarca insandan daha şanslıyız. Ama bizlere ihsân buyurulan ni’metleri yerli yerinde kullanabiliyor muyuz? Sevgili Peygamberimiz buyurmuşlardır ki: “İki [büyük] ni’met vardır ki, … Devamını oku

2023 senesi bitmek üzere…

31 Aralık 2023 (18 Cemâzil-âhır 1445)Pazar günü, ömrümüzden bir mîlâdî sene daha geçmiş olacak. Malûm olduğu üzere takvîmlerin, “Hicrî (Kamerî ve Şemsî)”, “Mîlâdî”, “Mâlî”, “Rûmî” gibi çeşitleri vardır. Ayın, dünya etrâfında 12 defa dönmesiyle bir “kamerî sene” meydâna gelir ve 354 gündür; dünyânın güneş etrâfında 1 defa dönmesiyle de bir “şemsî=mîlâdî sene” oluşur, o da 365 … Devamını oku

En çok hadîs rivâyet edenler

Dünkü makâlemizde, hadîs târihinin 4 döneminden kitâbet, tedvîn ve tasnif dönemlerini ele almıştık; bugün de bir nebze “Tehzîb” döneminden bahsedip ondan sonra hadîs rivâyeti konusuna geçelim. “Tehzîb” dönemi, 4-5. asrın ortalarından başlayıp günümüze kadar devâm etmektedir. Bu devre, hadîs eserleri üzerinde, yeniden tasnîf, cem’, tedkîk, şerh, değerlendirme ve benzeri çalışmalarla daha kullanışlı hâle getirme devresidir. Peygamberimizin söz, fiil (iş), takrîr (onay) ve hâllerini, … Devamını oku

Hadîsler ne zaman yazılmıştır?

Makâlemizin hemen başında ifâde edelim ki, sayıları yüz binlerle ifâde edilen hadîs-i şerîflerin ve sünnetin sözlü ve yazılı olarak toplanmasına, derlenip koruma altına alınmasına, daha Peygamber Efendimiz ve Sahâbe-i kirâm zamanında başlanmıştır. Bu işe, hadîslerin kitâbeti veya tesbîti denilir. Bu dönem, aşağı yukarı hicrî 1. asrın son çeyreğine kadar devâm etmiştir. Başlangıçta, hadîslerin yazılması,yazı bilenlerin … Devamını oku

“Şunu yapan Cennete girmez…” ne demek?

Bazı hadîs-i şerîflerde, “şunu yapan Cennete girer”, “şunu yapan Cennete girmez”, “şunu yapan Cehenneme girer”, “şunu yapan Cehenneme girmez” gibi ifâdeler geçiyor. Burada bazı misâller verelim: “Cimri çok ibâdet etse de, Cennete girmez. Cömert, çok günâh işlese de Cehenneme girmez” hadis-i şerifi var. Âlimlerimiz bu hadîs-i şerîfi şöyle açıklıyorlar: Cömerdin îmânı yoksa, ebedî olarak Cehennemde kalır. … Devamını oku

“Bizden değildir…” ne demek?

Bazı hadîs-i şerîflerde, “Lâ yü’minü ehadüküm…..” yanî “herhangi biriniz îmân etmiş olmaz….” gibi ifâdeler geçiyor. Hemen başta ifâde edelim ki, bu, “o kişi kâfirdir”anlamında değildir; o kişi kâmil mü’min değildir; eğer kâmil mü’min olsa, bu işleri yapmaz manâsında kullanılmaktadır. Meselâ “Komşusu aç iken tok yatan, mü’min (veya bizden) değildir” hadîs-i şerîfindeki, “mümin değil” ifâdesi, o kişi … Devamını oku