Mescid-i Aksâ’ya dâir…

Kudüs’te bulunan; yeryüzünün en fazîletli mescidleri arasında, “Mescid-i Harâm” ve “Mescid-i Nebevî”den sonra 3. sırada olan, “Beytül-makdis” adı da verilen “Mescid-i Aksâ”nın inşâsına Dâvûd aleyhisselâm başladı, fakat tamamlayamadan vefât etti. Dâvûd aleyhisselâmdan sonra hem Peygamber, hem hükümdâr olan oğlu Süleymân aleyhisselâm, Mescid-i Aksâ’nın inşâsını yedi senede tamâmladı. Mescid-i Aksâ’nın ismi, Kur’ân-ı kerîmde zikredilmekte ve Peygamber Efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc gecesinde oraya götürüldüğü, hadîs-i şerîflerle bildirilmektedir. Mescid-i Aksâ, … Devamını oku

Kudüs, Osmânlı toprağıdır…

Kudüs şehri, 1517 senesinde Yavuz Sultân Selîm Hân tarafından Osmânlı topraklarına katıldı. Kânûnî Sultân Süleymân Hân, Kudüs’ün sûrlarını yaptırdı ve Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin mozayik kaplamalarını kaldırtarak, yeşil ve sarı ile karışık mavi çini ile kaplattı. Duvarın alt kısımlarına mozaik yerine mermer kaplattı. Şehre dört büyük çeşme inşâ ettirdi. Kubbetüs-Sahrâ Câmiinin ve Kudüs sûrlarının bugünkü hâli, Kânûnî Sultân Süleymân zamanından … Devamını oku

Kuds-i şerîfin önemi…

Dünkü makâlemizde, bir nebze Kuds-i şerîfin faziletinden, Hazret-i Ömer Efendimiz zamanında fethedildiğinden bahsettik. İslâmiyetin ilk yıllarında [Mekke-i mükerreme döneminde 13 sene, Medîne-i münevvere devrinde de 16 ay], Müslümânların Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya yönelerek namaz kıldıklarını, Peygamber Efendimizin de (sallallahü aleyhi ve sellem) Mîrâc’a giderken Kudüs’ten göğe yükseldiğini de ifâde ettik. Emevî Halîfesi Süleymân bin Abdülmelik ve diğer Emevî halîfeleri de, … Devamını oku

Müslümânların kırmızı çizgisi: Kuds-i şerîf ve Mescid-i Aksâ

Kudüs, Filistîn’de bulunan, hem Mûsevîler ve Hıristiyânlar, hem de Müslümânlarca mukaddes kabûl edilen ve içerisinde Mescid-i Aksâ’nın da bulunduğu bir şehirdir. Müslümânlar, İslâmiyetin ilk yıllarında [Mekke-i mükerreme döneminde 13 sene, Medîne-i münevvere devrinde de 16 ay], Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’ya yönelerek namaz kıldılar. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de Mîrâc’a giderken Kudüs’ten göğe yükseldi. İbrâhîm aleyhisselâmın oğlu İshâk … Devamını oku

“Mazlûm kardeşine yardım et”

Cenâb-ı Hak, zulmün yerine adâleti ikâme etmiştir. Bir âyet-i kerimede buyurmuştur ki: “Biz sana, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği gibi hüküm vermen için hakîkatin ifâdesi olan bu vahyi indirdik. Sakın hâinlere taraftâr olma.” (Nisâ, 105) Diğer bir âyet-i kerîme meâli de şöyledir: “Düşmânlık ancak zâlimlere karşıdır.” (Bakara, 193) Allahü teâlâ, 2 şeyin cezâsını, bu dünyâda veriyor; âhırete tehîr etmiyor: Ana-babaya ısyân ve … Devamını oku