Sadaka-i fıtrın önemi

Bayramın birinci günü sabâh namâzı girdiği ânda, nisâb mikdârı kadar mala mâlik olanın fıtra vermesi vâcib olur.        “Sadaka-i fıtr”a, “fıtra” veya “fitre” de denilir. “Sadaka”: “Allahü teâlânın rızâsını kazanmak niyetiyle ve karşılık beklemeden, muhtâc olanlara hibe edilen mal, para ve her türlü iyilikte bulunma” ma’nâsına geldiği gibi, “Zekât” ve “Ganîmet” ma’nâlarında da kullanılmaktadır. Yapıldıktan sonra sevâbı devâm eden hayırlı işlere de, “Sadaka-i câriye” denilir. … Devamını oku

“Her geceyi Kadir bil…”

Atalarımız, “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil” demişlerdir. Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli.       “Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli” demek olan “mübârek” sıfatıyle sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği on geceden biri de Kadir gecesidir. Kadir gecesi, sâdece Peygamber Efendimize ve ümmetine tahsîs kılınmıştır; başka Peygamberlere ve ümmetlerine verilmemiştir.   Husûsî kıymet verilen 10 mübârek gece, … Devamını oku

Kadir gecesinin fazîleti 

“Kadir gecesi”nin bin aydan daha fazîletli olduğu, bizzât Allahü teâlâ tarafından, Kur’ân-ı Kerîm’de “Kadir sûresi”nde açıkça bildirilmiştir.        Takvîmlerde, 5 Nisan 2024 (26 Ramazân 1445) Cumayı, 6 Nisan 2024 Cumartesiye bağlayan gece, “Kadir Gecesi” olarak yazılıdır. [Bu vesîleyle, kıymetli okuyucularımızın, asîl milletimizin ve bütün İslâm âleminin Kadir gecelerini cândan tebrik ediyoruz.]   Kadir gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’de medhedilen en … Devamını oku

Oruç, eski ümmetlerde de farzdı

İlk insan ve aynı zamanda ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem’den itibâren bütün Peygamberlere (aleyhimüsselâm) ve ümmetlerine oruç farz idi.       Bütün Ülü’l-azim Peygamberler, Resûller ve sayılarını kesin olarak bilemediğimiz Nebîler (Peygamberler) (aleyhimüsselâm), insanlığı kendileri gibi birer mahlûk olan varlıklara tapınmak karanlığından kurtararak, bütün varlıkların yaratanı ve hakîkî sâhibi olan Allahü teâlâya ibâdet etmenin şeref ve üstünlüğüne çağırmışlardır. … Devamını oku

İnsanların yaratılış gayesi nedir?

Kur’ân-ı kerîmde buyuruldu ki: “Hanginizin daha güzel amelde bulunacağını imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayâtı da yaratan O’dur…”       Aslında bütün insanların yaratılmalarındaki maksat, Allahü teâlâyı bilip tanımaları, O’na îmân ve ibâdet etmeleridir. Nitekim Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîminde Zâriyât sûresinin 56. âyet-i kerîmesinde meâlen “Cinnîleri ve insanları, ancak (beni bilmeleri, tanımaları) bana ibâdet etmeleri için … Devamını oku