Yaratılış gâyemiz ibâdettir…

İslâmiyetin farz kıldığı ibâdetlerin faydası, aslında insanlara yâni o ibâdetleri yapan fertlere, âilelere ve cemiyetleredir…           En büyük ve en son Peygamber olan Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm) tarafından teblîğ edilmiş olan îmân, ibâdet ve ahlâk esâsları ile insanlar, mânen ve mâddeten yükselmeye, üstünlük ve şeref sâhibi olmaya, dünyâ ve âhiret saâdetlerine kavuşmaya dâvet … Devamını oku

Bütün yıl oruç tutmuş sayılmak

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ramazân orucu ile Şevvâlde de altın gün oruç tutan kimse, bir yıl oruç tutmuş sayılır.”       Her zaman oruç tutmak sevaptır. Hadîs-i şerîfte, “Oruç, Cehennem ateşinden koruyan bir kalkandır” buyuruldu. (Buhârî)   Şevvâl ayında tutulan orucun çok sevâbı vardır. Şevvâl ayında olsun, diğer mübârek gün ve aylarda olsun, tutulan oruçlar hep nâfiledir. … Devamını oku

Şevvâl ayında oruç tutmanın önemi

“Ramazândan sonra, Şevvâl ayında da 6 gün oruç tutan, anasından doğduğu günkü gibi günâhsız olur.”       Aslında, bedenî ibâdetlerden olan orucu, [oruç tutulması harâm, yasak veya mekrûh olan zamanlar hâricinde] her zaman tutmak sevâptır; fakat Şevvâl ayında tutulan orucun sevâbı daha çoktur.  Ramazân-ı şerîften sonra, Şevvâl ayında tutulan oruçlar sâyesinde, insan günâh kirlerinden temizlenir. Bu … Devamını oku

Bayramların cemiyet hayâtımızdaki yeri

“Ramazân” kelimesi “yanmak” demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. Bundan dolayı da Müslümânlar bayram yaparlar.       Müslümânlar, her yıl Ramazân ayında günâhları affedildiği için sevinirler. Bir hadîs-i şerîfte: “Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmağı farz bilir (yani vazîfe bilir) ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları afv olur” [Sahîh-i Buhârî] buyurulmuştur. … Devamını oku