Oruçla kavuştuğumuz nimetler…

Oruçta, sayılamayacak kadar çok faydalar vardır. Fakat biz orucu bu faydalar için değil, dinimizin emri olduğu için tutuyoruz…       Rabbimiz, bize neyi emretmişse, neyi yapmamızı buyurduysa mutlaka onda bizim maddi ve manevi faydalarımız vardır. Hangilerini haram kılmışsa, şüphesiz onlarda da pek çok zararlarımız vardır. Bugün anlamasak bile yarın, gün geçtikçe daha iyi anlayacağız. … Devamını oku

“On bir ayın sultanı”na ​kavuşmak üzereyiz…

Ramazan ayı, manevi ticaret mevsimidir. Mevsiminde yapılan ticaretin kârı bir başkadır; daha çok kazandırır…       “On bir ayın sultanı”na kavuşmaya günler kaldı… Ramazan ayı gelince Sevgili Peygamberimiz (aleyhisselâm) şöyle buyururdu:    (Ramazan geldi. Bu ayda Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. Yazıklar olsun o adama ki; bu aya kavuşur, fakat Rabbimizin rahmetinin … Devamını oku

Rabbimizin bize olan sevgisi…

Cenâb-ı Hak bizi sevmeseydi, hayırlı işlere samimi bir şekilde niyet edersek onu yapmış olmak gibi kabul buyurmazdı. Günahlara ise niyet etsek bile, yapmayıncaya kadar bize günah yazılmaz.        Hadis-i kudside Rabbimizin bizi annemizden daha çok sevdiği bildirilmektedir. Süfyan-ı Sevri rahimehullah, bir hastayı ziyarete gider. Hasta çok genç, ama hastalığı ağır, son demlerini yaşamaktadır… … Devamını oku

Fırsat elimizde iken, böyle geceleri değerlendirelim…

Bu geceye sağ olarak kavuştuysak, geçen senedeki listede adımız yoktu demektir. Ancak, her an ölüme hazır olmalıyız. Fırsat elimizde iken, böyle manevi ticareti kaçırmayalım.       Bu gece Berât Kandilini idrak edeceğiz inşallah. Bu gece, bir sene içinde olacak işlerin, rızıkların, ecellerin, hastalıkların, zelzele ve buna benzer meydana gelecek şeylerin, listesi yetkili meleklere teslim edilir, … Devamını oku

İnsan, ruhuyla insandır…

Ruhumuzun gıdasına önem vermiyor, çoğu zaman aç bırakıyoruz. İşte bu yüzden huzur bulamıyor, tek kanatla kuş uçurmaya çalışıyoruz!           İnsan iki şeyden meydana gelir: Ruh ve ceset! Bunlar beraber oldukça yeryüzünde hayat devam eder. Ruh ayrılınca bedenin kıymeti kalmaz ve hiçbir işe yaramaz. Ruhsuz ceset soğur, rengi kaçar, kokmaya başlar. Hele sıcak mevsimlerde ve sıcak … Devamını oku

Lezzetleri yıkan ölümü çok hatırlayınız!..

Ölümü yakın gören kimse her an onun hazırlığı ile meşgul olur, yalan dünyaya bel bağlamaz. Böyle bir insan tövbesini geciktirmez…       Çok yaşayacağını, uzun yıllar hayatta kalacağını sanan bir insan öbür dünya için bir iş yapamaz. Kendi kendine der ki:   “Nasıl olsa önünde çok zaman var, ibadetlerini istediğin zaman yaparsın, şimdi rahatına bak, keyfini çıkar…” … Devamını oku

Söylemediğimiz sözün sahibi söylediğimiz sözün esiriyiz!

Konuşmaya başlamadan evvel söyleyeceklerimizi süzmeli, kontrol etmeliyiz. Konuştuktan sonra düşünmek neye yarar? Artık ok yaydan çıkmıştır!     Dil; küçücük bir organdır fakat ibadeti de, isyanı da büyüktür. Küfür ve iman ancak dilin şehâdetiyle açığa çıkar.   Sahasının ne sonu vardır, ne de sınırı. Hayır da dilin alanına girer, şer de…   Dilini dizginleyemeyenleri şeytan sürükler, … Devamını oku

Öfkelenmek hem ruha hem bedene zarar verir

Dinimiz dünyalık için kızmamayı emretmiştir. Çünkü kızmak, bağırmak, çağırmak ruha zarar verdiği gibi bedene de zarar verir.            Müslümanın aşırı kızgınlık göstermesi uygun değildir, ancak bazı hâllerde gadab kıymetlidir, hatta emredilir. Fetih suresinde Rabbimiz Eshab-ı kiramı  “Kâfirlere gadap ederler” diyerek övmektedir.   Tevbe Suresi yetmiş dördüncü âyet-i kerimesinde “Kâfirlere karşı sert ol” buyurulmaktadır.    İslâm dinine ve Müslümanlara … Devamını oku

Allah için harcadığımız para bizimdir…

“Elindeki paranın kime kısmet olacağı belli değildir. Ölürsün, vârislere kalır. Kaybedersin bulanın olur. Çaldırırsın başkalarına kalır…”         Hiçbir insan, akıbetinin ne olacağını bilemez, kendisini hangi sıkıntıların beklediğinden haberi yoktur. Bütün insanları dört yağma bekliyor:   1- Azrâil aleyhisselâm ve ona yardımcı olan melekler ruhumuzu yağmalayacak. Ölüm meleği ruhumuzu aldıktan sonra, salihlerin ruhunu rahmet meleklerine teslim eder. … Devamını oku

Rahmet, bereket ve mağfiret mevsimi…

“Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ dünyada ve ahirette ikram eder.”           Mübarek “üç aylar” başladı… Rahmet, bereket, mağfiret ve fazilet mevsimi yine geldi hamdolsun. Müminlerin gönülleri gibi gecelerini de aydınlatan kandillerin dört tanesi bu aylar içindedir. Bunların ilki bu gece idrâki ile şerefleneceğimiz receb ayının … Devamını oku

Ömür takvimimizden bir yaprak daha düştü…

Bırakın seneleri, nefeslerimiz sayılı, öyle bir hayat yaşıyoruz ki; her an bir nefes daha azalıyor…       Ömrümüzün bir senesi daha gitti, kabir hayatına biraz daha yaklaştık, ömür takvimimizden bir yaprak daha düştü… Bırakın seneleri, nefeslerimiz sayılı, öyle bir hayat yaşıyoruz ki; her an bir nefes daha azalıyor…   Geçirdiğimiz yılda iyi ve yararlı işler … Devamını oku

Sabretmek insanoğluna mahsus bir haslettir…

Kur’ân-ı kerimde 70’ten fazla âyet-i kerîme sabrı emir ve teşvik eder. Ki bunlardan biri de “Allahü teâlâ sabredenlerle beraberdir” müjdesidir.           Akıllı mümin muhasebesini yapar, kârını zararını hesaplar. Eğer karşılaştığı sıkıntıya sabrederse alacağı mükâfatın, kaybettiğinden daha fazla olacağını bilir ve rahatlar.   Çektiğimiz acılar, ızdıraplar, uğradığımız felaketler geçicidir. Allahü teâlânın lütfu ihsanı ise … Devamını oku

Kitaplara inanmak imanın şartlarındandır…

Kur’ân-ı kerim, kendinden önceki kitapları tasdik etmiş, fakat onların koymuş olduğu bazı hükümleri kaldırarak, yeni hükümler getirmiştir.       Kitaplara iman; Allah tarafından bazı peygamberlere kitap indirildiğine ve içinde yazılanların tamamen doğru ve gerçek olduğuna inanmaktır… Kitaplara inanmanın imanın şartlarından biri olduğu bilinmelidir.   Her ilahi kitap bir peygamber aracılığı ile gönderilmiştir. Kendisine kitap … Devamını oku