Evliya zatlara saldıranlar!..

Selefîler​, görüşlerine muhalif olanlara müşrik derler. Ehl-i sünnet olanların ve Ehl-i sünnet âlimlerinin öldürülmesini mubah görürler!   Selefî denilen kimselerin, Ehl-i sünnete, evliya zatlara ve yatırlara kızıl şal görmüş boğa gibi saldırmalarının sebebini hiç düşündünüz mü? Onların bu tavırları; Allahü teâlâyı tanıyamayıp Onu, Hristiyanlar gibi, mücesseme fırkası gibi, bir cisim olarak kabul etmelerinden kaynaklanıyor. Hâşâ (O, yaratılmış bir … Devamını oku

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!

Şeyh Edebali hazretleri damadı Osman Gazi’ye​ buyurdu ki: “Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıl’a bağlı. Allahü teâlâ yardımcın olsun!”   Bugün 27 Ocak… Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 725’inci yıl dönümü… Asırlarca dünyanın en büyük ve en güçlü devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun temelinin 27 Ocak 1299’da atıldığı kabul edilir. Sultan Osman’ın babası Ertuğrul Gâzi, Selçuklulara büyük hizmetlerde bulunduğu için, Bizans sınırındaki Söğüt … Devamını oku

Yusuf aleyhisselam

Hazreti Yusuf, İsrailoğullarından gönderilen ilk peygamberdir. Yüzünde parlayan nübüvvet nûru herkesi hayran bırakırdı.   Hazreti Yusuf, Mısır ahâlisine gönderilen peygamberdir. Yakub aleyhisselamın oğludur. Annesinin ismi Râhil’dir. İsrailoğullarından gönderilen ilk peygamberdir.Yakub aleyhisselamın diğer hanımlarından olan oğulları, Yusuf ve kardeşi Bünyamin’i babalarının daha çok sevmesini kıskanıyorlardı… Kardeşlerinin Hazreti Yusuf’a yaptığı kötü muameleleri, kuyuya nasıl attıklarını geçen hafta yazmıştık. Bu hafta … Devamını oku

Senin bu meseleni ben çözerim!..

Bir hanım, kocasına “Ey Cehennemlik!” dedi. Adam da “Dediğin gibiysem seni boşadım” dedi, ancak pişman oldu!   Bugün, İmam-ı Şafii hazretlerinin vefat yıl dönümüdür… İmam-ı Şafii hazretleri, Ehl-i sünnet vel-cemaatin dört büyük mezhebinden biri olan Şafii mezhebinin reisidir… Adı, Muhammed bin İdris’tir. Dedesinin dedesi Şafi, Kureyş kabilesinden ve Eshab-ı kiramdan olduğu için, “Şafii” adı ile meşhur olmuştur. Şafi’nin dedesinin dedesi de Haşim bin Abdi Menaf’tır. … Devamını oku

Yakub aleyhisselam

Hazreti Yakub’un on iki oğlu vardı. Bu yüzden, onun on iki oğlunun torunlarına Benî İsrail, yâni İsrailoğulları denilmiştir… Yakub aleyhisselam, Kenan diyârında, (yâni Fenike denilen Sayda, Sûr ve Beyrut ile Filistin ve Sûriye’nin bir kısmından ibâret olan bölgede) yaşayan insanlara gönderilen peygamberdir… İsmi Yakub olup İbrânicede “Saffetullah”, yâni “Allahü teâlânın sâf ve temiz kıldığı kul” mânâsına … Devamını oku

Baba bedduası alan gencin ibretlik hâli!

Hazret-i Hüseyin: “Babam o felçli gence dua etti. Receb ayında yaptığı bu dua bereketiyle Allahü teâlâ ona şifa ihsan eyledi.”     Bugün hicri takvime göre 2 Receb…  “Üç Aylar”ınız mübarek olsun efendim… Böyle mübârek günler, aylar ve geceler, insanlar için çok büyük kazançlara vesile olan fırsatlardır. Üç ayların ilkinin adı olan receb, “Tercib” kelimesinden gelmektedir. Bu … Devamını oku

Filistin ahâlisi ve İshak aleyhisselam

Şam ve Filistin ahâlisine peygamber olarak gönderilen Hazreti İshak, İbrahim aleyhisselamın ikinci oğludur… Hazreti İshak, Şam ve Filistin ahâlisine gönderilen peygamberlerdendir. İbrahim aleyhisselamın ikinci oğludur. Annesi hazret-i Sâre’dir. İsmail aleyhisselamın kardeşidir.İbrahim aleyhisselam, Nemrûd’un ateşinden kurtulduktan sonra, Bâbil’den hicret ederek, kendisine inananlar ve hanımı Sâre Hatun’la birlikte Mısır’a gitti. Oradan da Filistin ve Şam diyârına döndü. Sâre Hatun’un … Devamını oku

İsmail aleyhisselam

Hazret-i İsmail, babası hazret-i İbrahim’in vefatından sonra, Mekke’ye yerleşmiş olan Cürhüm kabîlesine peygamber olarak gönderildi. Hazret-i İsmail, Arabistan’da Cürhüm kabîlesine gönderilen bir peygamberdir. İbrahim aleyhisselamın oğlu ve Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) dedelerindendir…Hazret-i İbrahim, Nemrud’un ateşinden kurtulduktan sonra, Bâbil’den ayrılıp, Mısır’a gittiğinde hanımı Sâre’ye Firavun musallat olmuştu. Fakat, Sâre’ye yaklaşmak istediğinde, ellerinin tutulup, nefesi kesilerek sara hastalığına … Devamını oku

“Onlar da hata eder” diyenler!

Âlimler için “Onlar da insandır, onlar da hata edebilir” diyerek onların da hatası olduğunu söylemek, edepsizliğin çok ötesinde bir suçtur!   Bir dostum diyor ki: “Günümüzde hemen her yerde (Ebu Hanife’nin üç, Şâfiî’nin beş, Mâlik ile Ahmed’in yedi hatası vardır. Gazali, Rabbani gibi âlimlerin elbette daha çok hatası vardır. Hiçbiri Peygamber değildir, ilah değildir, birer insandır, elbette … Devamını oku

Lut aleyhisselam

Sedum bölgesinde ahlâksız ve sapık bir millet türemişti. Putlara tapıyorlar, zayıfları eziyorlardı. İğrenç olan livata yapıyorlardı!.. Hazret-i Lut, Kur’ân-ı kerîm’de ismi bildirilen peygamberlerdendir. İbrahim aleyhisselamın kardeşinin oğludur. İbrahim aleyhisselam ve ona inananlarla birlikte Nemrûd’un memleketinden hicret edip Şam’a geldikten sonra, Lut Gölü yanındaki Sedum (Sodom) şehri halkına peygamber olarak gönderildi. İnsanlara İbrahim aleyhisselamın dînini tebliğ etti… … Devamını oku

Talmud’da, insanı dehşete düşüren cümleler!..

Şimdi, dünyâda semâvî kitâbı olan üç din vardır: Mûsevîlik, Hıristiyanlık ve İslâmiyyet… Mûsâ aleyhisselâma Tevrât, Îsâ aleyhisselâma İncil kitâbı indirilmiş idi. Mûsevîler, Mûsâ aleyhisselâmın; Hıristiyanlar Îsâ aleyhisselâmın getirdiği dîne tâbi olduklarını söylerler. Kur’ân-ı kerîm, en son Peygamber olan, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma gönderilmiştir. Kur’ân-ı kerîm, bütün ilâhî kitapların hükümlerini neshetmiş, yani yürürlükten kaldırmış ve bu hükümleri kendisinde toplamıştır. (Cevâb Veremedi)      *** … Devamını oku

İbrahim aleyhisselam

Hazreti İbrahim, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamdan sonra peygamberlerin ve insanların en üstünüdür. Allahü teâlâ ona Halîlim (dostum) buyurduğu için “Halîlullah”  veya “Halîlürrahmân” olarak bilinir. Babası mümin olan Târûh olup, annesi Emile’dir… Nûh aleyhisselamdan çok sonra Bâbil’de hüküm süren, yıldızlara ve putlara tapan Keldânî kavminin o devirdeki kralı olan Nemrûd, insanları kendine ve putlara taptırıyordu. Bir gece gördüğü rüyâyı, … Devamını oku

Allahü teâlâ her şeyi sebeplerle yaratır!..

Bütün varlıkların bir düzen içinde olduklarını görüyoruz. Allahü teâlâ varlıkları sebeplerle yaratmasaydı, dünyada hiç düzen olmazdı.   Bir okuyucumuz “İmam-ı Rabbani hazretleri, ikinci cildin 62. mektubunda, (Allahü teâlâ, birçok düzen ve fayda için, her şeyi sebeple yaratmaktadır. Eğer, her şeyi sebepsiz olarak, hemen yaratsaydı, âlemde nizam, düzen kalmaz, karmakarışık olurdu) buyuruyor. Bu ifadeyi nasıl anlamalı” diyor. Allahü … Devamını oku