Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uyulmazsa…

“Bir mümin, kendisine en büyük düşman olarak kendi nefsini görmedikçe, Allah dostu olamaz kardeşlerim.”     Dinimizde, namazın ayrı bir yeri vardır. Müslüman, namazını her halükârda kılmalıdır. Çocuklarımıza, yemek yemesini, su içmesini öğretmeden önce, namazlarını vaktinde kılmalarını öğretmeliyiz, emretmeliyiz.   Çoğumuzun eline yeteri kadar para geçmesine rağmen sıkıntı çekiyoruz. Çünkü bereket yok. Bereket kalmadı. Allahü teâlânın … Devamını oku

Evliliğin temeli, karşılıklı saygı ve sevgidir…

“Armudun sapı var, üzümün çöpü var…” diyerek, her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek kimseye bir şey kazandırmaz…       Çevremize baktığımızda, teferruatla uğraşıp, asıl meseleyi ihmal edenlerle karşılaşmayanımız yok gibidir. Aile geçimsizliğinde, iş hayatında, sokakta vs… İş yerindeki, sokaktaki, evdeki tartışmalara, kavgalara baktığımızda da bunların çoğunun esas sebebinin kayda değer şeyler olmadığını görürüz…   … Devamını oku

Bir testiye bir can gitti, yazık oldu!..

İsmail Fakirullah hazretleri, talebesi olan İbrahim Hakkı’ya testiyi verip, çeşmeden su doldurmasını ister. Ancak orada enteresan bir hadise yaşanır!..     Bugün, İbrahim Hakkı Erzurûmî hazretlerinin vefat yıl dönümüdür… On sekizinci yüzyıl Osmanlı âlimi ve büyük velîlerinden olan İbrâhim Hakkı hazretleri 1703 (H.1115) târihinde Erzurum’un Hasankale kasabasında doğdu. Babası Osman Efendi olup, evliyâdan bir zâttı. Annesi Hanîfe Hâtun … Devamını oku

Bela ve musibet, işlenen günahlar sebebiyledir!

Herkese dert ve bela, günah yolundan, rahat ve huzur da, itaat yolundan gelir. Allahü teâlânın âdeti böyledir.       Her izzet ve her nimet, Allahü teâlâya ihlas ile itaat ve ibadet etmekten, her kötülük ve sıkıntı da, günah işlemekten hasıl olur. Herkese dert ve bela, günah yolundan, rahat ve huzur da, itaat yolundan gelir. … Devamını oku

Hâtem-ül-Enbiyâ” Muhammed aleyhisselam

Muhammed aleyhisselâm son Peygamber olarak bütün insanlara ve cinlere gönderildi. Bunun için “Hâtem-ün-nebiyyîn” ve “Hâtem-ül-Enbiyâ” denilmiştir. Peygamber efendimiz, Peygamberlerin en üstünü ve sonuncusudur. Allahü teâlânın yarattığı varlıkların en şereflisi Muhammed aleyhisselâmdır. Her şey O’nun hürmetine yaratıldı. O, Allahü teâlânın resûlü, son peygamberidir. Allahü teâlâ bütün peygamberlerine ismiyle hitâb ettiği hâlde, O’na “Habîbim” (sevgilim) diyerek hitâb … Devamını oku

Mevlâ görelim n’eyler, N’eylerse, güzel eyler…

Mutlu olmak için, gülün yanında diken var diye üzülmemeli, dikenler içinde gül var diye sevinmeli.       Mutluluğun sırrı, sevilen şeyleri yapmakta değil, yapmaya mecbur olunan şeyleri sevmektedir. İnsan sevdiğini, olmasını istediği gibi değil, olduğu gibi, o hâliyle sevmelidir. Böyle sevmezse mutlu olamaz…   Çölde yaşayan bir bedevî ve ailesinin, bir horozu, bir köpeği … Devamını oku

Zülkarneyn aleyhisselam

Nûh aleyhisselamın oğlu Yâfes’in soyundan olan “İskender-i Zülkarneyn” doğu, batı ve kuzeydeki bütün ülkeleri fethetmiştir…     Hazreti Zülkarneyn, peygamber veyâ velîdir. Asıl ismi İskender’dir. Doğuya ve batıya gittiği için “İskender-i Zülkarneyn” diye anılmıştır. Nûh aleyhisselamın oğlu Yâfes’in soyundandır. (Yemen’de yaşamış olan Münzir İskender ile Aristo’nun talebesi olan Makedonyalı İskender’den daha önce yaşadı.)Sâlih bir zât olan … Devamını oku

Razı olan kadere, kolay düşmez kedere

Kadere razı olmak çok kıymetlidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kaza ve kadere rıza gösteren imanın zirvesine çıkar.”        Geçenlerde ziyaretimize gelen bir okuyucumuz kaderle alakalı şöyle bir sual sordu:   “Efendim, elimizde olmadan başımıza gelen her şey kaderdendir. Vâki olanda hayır vardır, diyoruz. Peki, başımıza kötü bir iş gelse veya biri bize hakaret etse yahut … Devamını oku

İsa aleyhisselam

Hazreti İsa, peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine “Ülül’azm” denilen altı peygamberin beşincisidir…   Hazreti İsa, İsrailoğullarına gönderilen ve Kur’ân-ı kerîmde ismi bildirilen peygamberlerdendir. Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine “Ülül’azm” denilen altı peygamberin beşincisidir. Annesi hazret-i Meryem’dir…   İsa aleyhisselamın annesi Meryem Hatun, Süleyman aleyhisselamın neslinden sâlihâ ve temiz bir hanımdı. Allahü … Devamını oku

Mürşide düşmanlık ilme yani dine düşmanlıktır!

“Dînî hükümleri, rehbersiz, hocasız, kendi aklıyla anlamaya çalışmak isteyen, peygamberliğe inanmamış olur.”       Geçenlerde bir okuyucumuz aradı. “Aynı iş yerinde çalıştığımız bir arkadaş dedi ki: ‘Hazret-i Ali, (En hakiki mürşid ilimdir) dediğine göre, ilimden başka mürşid aramak yanlıştır. Çünkü mürşid hikâyedir, saltanatı şahanedir. Yalnız ilme itibar etmek gerekir…’ Bu konuda vereceğiniz cevabı bu arkadaşa ileteceğim … Devamını oku

Uzeyr aleyhisselam

Kudüs’te doğup aynı yerde vefat eden Hazreti Uzeyr’in ismi Kur’ân-ı kerîmde geçmekte ancak peygamber olup olmadığı açıkça bildirilmemiştir… Hazreti Uzeyr, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden veya velîlerdendir. Kudüs’te doğdu. İsmi Kur’ân-ı kerîmde bildirilmiş olup, peygamber olup olmadığı açıkça bildirilmemiştir…Allahü teâlâ ilâhi emirlerden yüz çevirip, peygamberlerin nasîhat ve ikâzlarına kulak tıkayan İsrailoğullarına Bâbil hükümdârı Buhtunnasar’ı cezâ olarak musallat etti. Kudüs’ü istilâ eden Buhtunnasar, Mescid-i … Devamını oku

Kur’an-ı kerime mâna vermek!

Kur’an-ı kerimi okuyunca yanlış anlamak günah değildir. Anlaşılan yanlış mânaya inanmak günahtır!..       Muteber kitaplarda buyuruluyor ki: Kur’ân-ı kerimi okuyunca yanlış anlamak günah değildir. Anlaşılan yanlış mânaya inanmak günahtır. Kelimelerin, cümlelerin Türkçesini anlamanın mahzuru olmaz. Âyetlere kendi görüşüne göre mâna vermek, hüküm çıkarmak yanlış olur. Birkaç örnek verelim:   Fâtiha sûresindeki (İyyâke neste’în) ifadesini Türkçe … Devamını oku

Yahya aleyhisselam

Hazreti Yahya, rüşd (olgunluk) çağına ulaştığı zaman, kendisine Allahü teâlâ tarafından peygamberlik emri bildirildi.     Hazreti Yahya, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerdendir. Zekeriyya aleyhisselamın oğludur. Geçen haftaki yazımızda bir nebze değindiğimiz gibi, Allahü teâlâ, onu babası Zekeriyya aleyhisselamın duası üzerine ihsân etti. Zekeriyya aleyhisselam yüz yirmi yaşına geldiği hâlde neslini devâm ettirecek bir evlâdı yoktu. Gerek kendisinin, gerekse … Devamını oku