Dünyayı kalpten çıkarmanın ilacı 

Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. O da, Allah adamlarını sevmektir.       Dünya fâni, âhiret bâki… Din büyüklerimiz buyuruyor ki: “Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. İstediğin kadar ibadet yap, sabahlara kadar zikret yine de bu sevgiyi kalpten çıkaramazsın. Çünkü … Devamını oku

Dünyayı kalpten çıkarmanın ilacı 

Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. O da, Allah adamlarını sevmektir.       Dünya fâni, âhiret bâki… Din büyüklerimiz buyuruyor ki: “Dünya sevgisi, her cins kötülüğün başıdır. Dünyayı kalpten çıkarmanın da bir tek ilacı vardır. İstediğin kadar ibadet yap, sabahlara kadar zikret yine de bu sevgiyi kalpten çıkaramazsın. Çünkü … Devamını oku

Sırtın yere gelirse iman eder misin?

Rügâne isminde meşhur bir pehlivan vardı. Kimse sırtını yere getiremiyordu. Peygamber efendimiz onu Müslüman olmaya davet etti…       Bir zamanlar Araplar vahşet içerisinde yaşıyorlardı. O vahşet içerisinde yaşayan insanlara Hazret-i Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi, onlara güzel ahlakın ne olduğunu anlattı, aynı insanlar, dünyanın en mümtaz insanları oldu… Peygamber efendimiz, “Ben güzel huyları … Devamını oku

Namaz kılmayanın ibadeti ruhsuz cesede benzer!..

Ehl-i sünnet âlimleri söz birliğiyle buyuruyorlar ki: “İbadetler imandan parça değildir. Yalnız, namazda söz birliği olmadı.”        Namazsız hayat olmaz. Namazsız Allah’a da kavuşulmaz. Namaz kılmayanın ibadetleri ruhsuz cesede benzer, hiç sevap verilmez. Yani namaz kılmadığı hâlde oruç, zekât, hac gibi ibadetleri yaparsa sadece farz borcunu ödemiş olur, ama o ibadetlere mahsus sevaplara kavuşamaz. Namaz her şeyin … Devamını oku

Maksudun, arzu ettiklerin senin mabudundur!..

Kalbin en ağır hastalığı, Allah’tan başkasına bağlanmasıdır. Her ne Allahü teâlâya bağlanmasına engel oluyorsa mabudu o olur!       Geçenlerde şöyle bir sualle karşılaştım: “Tasavvuf büyüklerinin, (Maksudun yani arzu ettiklerin, mabudun olur) sözü ne demektir? Bir kimsenin arzusu ev almak ve evlenmekse, mabudu bunlar mı oluyor?”   Kalbin en ağır hastalığı, Allah’tan başkasına bağlanmasıdır. Neye bağlanıyorsa … Devamını oku

Tövbe edince, büyük günahlar da affolur!

Bir farzı kasten yapmayan veya bir haramdan kaçmayan, açıkça günah işleyen kimsenin yaptığı nafile ve sünnetleri kabul olmaz, sevap verilmez.       Geçenlerde bir okuyucumuz aradı ve “Günahlarımız var, sevap da işliyoruz. Müslüman olarak ölenlerin sevaplarıyla günahları tartılıp, sevap kefesi ağır gelenler doğrudan cennete gireceğine göre, şimdi günah işlesek sonra bu günahları telafi edecek kadar hayır hasenat yapsak, çeşme … Devamını oku

İman edip de salih amel işleyenler…

Salih amel, İslam’ın beş şartıdır. İslam’ın bu beş temelini, bir kimse hakkıyla kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulur…       Bir arkadaşım geçenlerde şöyle sordu: “Salih amel nedir? Bir komşum (Ancak bir mürşid-i kâmilin yaptıkları salih amel olur) diyor. Bu doğru mu, o zaman herkes nasıl mürşid-i kâmil olacak?”   Salih amelin mürşidlikle alakası yoktur. İmam-ı Rabbani … Devamını oku

İnsan başıboş yaratılmadı!

Allahü teala, başıboş yaratmadığı insanın, ne yapması gerektiğini, peygamberleri vasıtası ile, kitaplar göndererek bildirmiştir.      Dinsiz kimse ölünce, kendi inancına göre, yok olacak! İslamiyet’e göre ise, o Cehennemde sonsuz azap görecektir. İnanan da, sonsuz nimetler içinde yaşayacaktır. Aklı, bilgisi olan bir insan, bu ikisinden elbette, ikincisini seçer. Sonsuz azapta kalmak, bir ihtimal bile olsa, bunu … Devamını oku

Yaratıcı var demek yetmez!

“Yaratıcı var” demekle, Allah’a inanmak çok farklıdır. Yaratıcı diye, hayalî bir varlığa inanmanın ateistlikten hiç farkı yoktur.       Ateist de, deist de dinsizdir!.. Deist, bir yaratıcı var dediği hâlde, hiçbir dine ve peygambere inanmıyor. Nasreddin Hoca’nın, “Doğduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun?” dediği gibi, “Ben öğrenciyim, ama öğretmene, derse, imtihana inanmam” denir mi? Öğrenci ise, öğretmene, derse inanması gerekir. “Ben … Devamını oku

Dinin hükmüne uyarken…

Bir insan, kendi mezhebine göre yapamadığı bir şeyi, ihtiyaç olunca, başka bir hak mezhebe göre yapabiliyor. Bu ne büyük bir nimettir!     Dinimizi yıkmak için yapılan, mezhepsizlerin demagojik taktiklerinden biri de İmam-ı a’zam hazretlerini kötülemektir… Ne İmam-ı a’zam hazretleri, hadis-i şeriflere aykırı hüküm verir, ne de Peygamber efendimiz Kur’ân-ı kerime aykırı söz söyler. İmam-ı … Devamını oku

Dert ve belalar, usta bir kılavuzdur!..

Cahiller, ahmaklar, “Allah, dostlarına niçin bela gönderiyor da, nimet vermiyor” diyerek, bu sevgili kullara inanmıyorlar…       Dünya, zevk yeri değil. Ahiret, bunun için yaratıldı. Dünyanın ömrü, ahiretin uzunluğu yanında, deniz yanında bir damla kadar bile değildir. Bunun için dostlarına merhamet ederek, sonsuz nimetlere kavuşmaları için, dünyada birkaç gün sıkıntı çektiriyor. Düşmanlarına, biraz lezzet verip, … Devamını oku

Yâ Rabbî ben oğlumdan râzıyım, sen de râzı ol…

Allah adamlarından Bâyezid-i Bistâmî hazretlerine bir gün bu derecelere, makamlara nasıl kavuştuğu sorulur…       Bâyezid-i Bistâmi hazretleri henüz çocuktu… Annesi ile soğuk bir kış gecesinde, yatsı namazlarını kılıp yattılar. Gece yarısına doğru annesi uyandı. Biraz rahatsızlanmış ve çok da susamıştı;   “Oğlum, bir bardak su verir misin?” diye seslendi. Hemen yatağından fırlayan, küçük Bâyezid testiyi eline aldı. … Devamını oku

Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa eresiniz…

“Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ey Âdemoğlu! Şirk koşmadan yer dolusu günahla bana kavuşursan, seni yer dolusu mağfiretle karşılarım.”       İnsan ne kadar büyük günah işlerse işlesin, pişman olur ve bir daha aynı günahı işlemezse, günahı affolur. İşlediği günahları kimseye söylemezse, ahirette o günahlar açıklanmaz. Hiç kimseye bir şey söylemeden, “Günahlarıma tövbe ettim. Bir daha … Devamını oku