En önce, sünnet-i seniyyeye yapışmak ve bidatlerden sakınmak lazımdır. Çünkü, Allahü teâlânın sevgisine ulaştıran yolun esası, bu ikisidir.
Büyük âlim ve veli Muhammed Masûm Fârûki hazretleri “Mektubat”ının birinci cilt 14. mektubunda buyuruyor ki:
Ey mesut ve bahtiyar kardeşim! Mademki, Allahü teâlânın sevdiği kullarının yolunda yürümek arzusundasın, bu yolun şartlarını ve edeplerini gözetmelisin! En önce, sünnet-i seniyyeye yapışmak ve bidatlerden sakınmak lazımdır. Çünkü, Allahü teâlânın sevgisine ulaştıran yolun esası, bu ikisidir. [Sünnet-i seniyye, Peygamber Efendimizin yolu yani mübârek sözleri, işleri ve görüp de mâni olmadığı şeyler. Bid’at, Peygamber Efendimizin ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydana çıkarılan değişiklikler, yenilikler ve reformlardır.]
İşlerinizi, sözlerinizi ve ahlâkınızı, dinini bilen ve seven, dindar âlimlerin sözlerine ve kitaplarına uygun yapmalısınız. Salih kullar gibi olmalısınız ve onları sevmelisiniz. Uykuda, yemekte ve söylemekte aşırı gitmeyip orta derecede olmalısınız. Seher vakti, [yani gecelerin sonunda] kalkmaya gayret etmelisiniz. Bu vakitlerde istiğfar etmeyi, gözyaşı dökmeyi ve Allahü teâlâya yalvarmayı ganimet bilmelisiniz. Salihlerle düşüp kalkmayı aramalısınız. (İnsanın dini, arkadaşının dini gibidir) hadis-i şerifini unutmayınız!
Mubah olan lezzetleri bırakamazsanız, hiç olmazsa, haramlardan ve şüphelilerden kaçınınız ki, ahirette kurtulmak umulsun. Fakat, her türlü altın ve gümüş eşyanın ve çayırda otlayan hayvanların ve ticaret eşyasının zekâtını ve topraktan, tarladan, ağaçtan alınan mahsullerin uşrunu [zekâtını] da mutlaka vermek lâzımdır…
Zekâtı ve fıtraları, İslamiyet’in emrettiği kimselere seve seve vermelidir. Akrabayı ziyaret etmeli, mektupla gönüllerini almalıdır. Komşuların haklarını gözetmelidir. Fakirlere ve borç isteyenlere merhamet etmelidir. Malı, parayı, İslamiyet’in izin vermediği yerlere harcamamalı, izin verilen yere de, israf etmemelidir. Parayı oyunlara, haramlara, çalgılara, süslenmeye, gösteriş yapmaya, övünmeye, mal toplamaya kullanmamalıdır. Bunlara dikkat edince, mal, zarardan kurtulur ve dünyalıklar, ahiretlik hâlini alır…
İyi biliniz ki, namaz, dinin direğidir. Namaz kılan bir insan, dinini doğrultmuş olur. Namaz kılmayanın, dini yıkılır. Namazları, müstehab zamanlarında ve şartlarına ve edeplerine uygun olarak kılmalıdır.
Zamanınızın çoğunu (Lâ ilâhe illallah) diyerek geçiriniz. Nefsi ve kalbi temizlemekte çok tesirlidir. Her gün, belli miktar okursanız iyi olur. Abdestli ve abdestsiz söylenebilir. Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yolunda giden ve onun yolunu aynen nakleden büyükleri sevmeyi saadetin sermayesi biliniz. Bu yolda ilerleten en kuvvetli vasıtanın, bu sevgi ve muhabbet olduğunu biliniz!