Şabân, öyle faziletli bir aydır ki…

“Ey benim meleklerim, gördünüz mü, benim kullarım Habîbimin ayına nasıl tazîm ve hürmet ediyorlar. İzzim, celâlim hakkı için ben de kullarımı afv-ü mağfiretime nâil eyledim.”

 

 

 

Bugün, “Üç Aylar”ın ikincisi olan ve dînimizin kıymet verdiği mübârek aylardan Şa’bân-ı şerîfin birinci günündeyiz… Berât gecesi de bu ayın onbeşinci gecesidir…

 

Böyle mübarek gece, gün ve aylarda çok tövbe, istigfâr etmeli, yalvarıp af ve âfiyet istemeli, bu günleri fırsat bilmelidir. Allahü teâlâ, şabân ayını, Resûlullah Efendimize mahsus kılmıştır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

 

(Şâ’ban-ı şerîf, benim kendime mahsus bir aydır. Hak teâlâ hazretleri Arş-ı a’lânın meleklerine azamet-i şâniyle buyurur ki: “Ey benim meleklerim, gördünüz mü, benim kullarım Habîbimin ayına nasıl tazîm ve hürmet ediyorlar. İzzim, celâlim hakkı için ben de kullarımı afv-ü mağfiretime nâil eyledim.”)

 

Şa’bân-ı şerîfte imkânı olup, gücü yetenlerin oruç tutmasının çok sevap olduğu bildirilmiştir. Yalnız bu oruçları tutarken, harâmlardan, günah işlemekten de çok sakınmalıdır.

 

Kazancına dikkat etmeli, helâlden kazanmalıdır. Bu aylarda oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin veya iş sahiplerinin, Ramazan-ı şerîfe kuvvetli girmek için oruç tutmamaları daha iyidir. Çünkü ramazan orucu farzdır. Nâfile için, farzı elden kaçırmamalıdır.

 

Kazâ borcu olanlar, bu ayda tutacakları oruçlara, kazâ olarak niyyet etmelidir. Böylece, hem kazâ borcu ödenmiş olur, hem de bu ayda tutulmasının sevabına kavuşulmuş olur.

 

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

 

(Her kim Şa’bân-ı şerîfte bir gün oruç tutsa, o kul Cehennem azâbında kurtulup, dünya ve âhıret için istediği mertebe ve dereceye vâsıl olur. Eğer iki gün tutarsa, kabirde bir melek ona arkadaş olur. Şâyet üç gün tutarsa Hak teâlâ hazretleri, o kulu kıyâmet gününde velîler kısmına ilhak edip, Cennet-i a’lada cemâlini o kula müyesser kılar.)

 

Hazret-i Âişe vâlidemiz buyurdu ki:

 

“Resûlullahın, hiçbir ayda şabân ayından daha fazla oruç tuttuğunu görmedim. Hemen hemen şabân ayının tamamını oruçlu geçirirdi.”

 

Ramazandan sonra en fazîletli orucun hangisi olduğu suâl edilince Peygamber Efendimiz buyurdu ki:

 

(Şabân ayında tutulan oruçtur.)

 

Şabân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah Efendimiz buyurdu ki:
(Şabân, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.) [Nesai]

 

Şa’ban-ı şerîf, hayırların çoğaldığı, bereketlerin indiği, hatâların terk edildiği, günahların örtüldüğü bir aydır. Bu ayda Peygamber Efendimize çok salevât-ı şerîfe getirmelidir. Gafletten uyanıp, tövbe istigfâr etmeli ve bu şekilde ramazan ayı için hazırlanmalıdır…

 

 

 

Ahmet Demirbaş’ın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Ahmet Demirbaş