Affedilmeyen günâh var mı?

Allahü teâlâ, tövbe edilen her günâhı affeder. Affetmediği tek günâh yoktur. Müşrikleri, kâfirleri bile tövbe edince affediyor.

 

 

 

Bir Müslümân, bütün günâhlarına değil de, bunlardan yalnız birine, meselâ kumar oynamaya veya içki içmeye tevbe (tövbe) etse, diğer günâhlar geciktirilse, bu durumda, tövbe edilen günâh affedilir mi?

 

Bilindiği üzere, günâhlar birbirine bağlı değildirler. Tövbe edilen ve bir daha yapılmayan günâh, elbette affolur. Günâhların tövbesini geciktirmek doğru değildir. Günâhtan sonra, hemen tövbe etmek farzdır. Tövbeyi geciktirmek, bu günâhı işlemekten daha büyük günâhtır. Bu günâh, her gün bir misli artar. Bunun için de, ayrıca tövbe etmek gerekir. (Berîka)

 

     ***

 

Bir kimse, içki, kumar, fâiz, zinâ ve livâta gibi hemen her büyük günâhı işlemiş, fakat tövbe edip, bunların hepsini bırakmış; Allah onun günâhlarını affetmez mi?

 

Allahü teâlâ, tövbe edilen her günâhı affeder. Affetmediği tek günâh yoktur. Müşrikleri, kâfirleri bile tövbe edince affediyor. Bir âyet-i kerîme meâli şöyledir:

 

“Ey günâhı çok olan kullarım, Allah’ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyiniz! Allah bütün günâhları affeder. O sonsuz mağfiret ve nihâyetsiz merhamet sâhibidir.” [Zümer, 53] Bir hadîs-i şerîf de şu meâldedir:

 

“Tövbe eden kimse, hiç günâh işlememiş gibi olur.” [İbn-i Mâce]

 

Bu âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler gösteriyor ki, tövbe edince, her günâh affolur.

 

Hadîs-i şerîflerde geçen “Günâhı affedilmez” demek, “Hiç affa uğramaz, doğruca Cehenneme gider” demek değildir. Âhirette de, helâlleşme olacaktır. Hak sâhibi, âhirette hakkını helâl ederse, mesele kalmaz. Helâl etmezse, hakkı kadar sevâbları alınıp, hak sâhibine verilir. Böylece, kul borcu olanın, sevâbları azalmış olur. Sevâbları yoksa, hak sâhibinin günâhlarını, yüklenmek zorunda kalır. Namaz borcu olan kimse de, affa veya şefâate kavuşarak Cennete gidebilir. Affa veya şefâate kavuşmazsa, kabirde, mahşerde çektiği sıkıntılar günâhlarına keffâret olur.

 

Hangi ibâdet, Allahü teâlânın rızâsına kavuşturursa, o en büyük ibâdet olur. En büyük günâh ise, Allahü teâlânın gazabına sebep olan günâhtır. Bunu da biz bilemeyiz. Allahü teâlânın gazabı günâhlar içinde saklıdır. Onun için her günâhtan kaçınmalıdır. Belki bizim büyük sanmadığımız bir günâh, Onun gazabına sebep olabilir. Nefsine yenilip günâh işleyen de, korku içinde olmalıdır.

 

Hadîs-i şerîflerde, suâli soranların hâllerine uygun, çeşitli cevaplar verilmiştir. Günâhlar da öyledir. Bazısı için zinâ, onun felâketine sebep olur, bazısı için de içki sebep olabilir. Bir de, zamana göre, uygun cevaplar verilmiştir. Meselâ İslâmiyet’in ilk zamanları cihâd önemli idi. Günümüzde emr-i marûfun, Ehl-i Sünnet itikâdını yaymanın önemi büyüktür. Demek ki, kişilerin hâllerine ve zamana göre büyüklük değişiyor. Zâten emredilen ibâdetleri yapmak, yasak edilenlerden kaçınmak her Müslümânın her zaman vazîfesidir.

 

 

 

Prof. Dr. Ramazan Ayvallı’nın önceki yazıları…




Kategori içindeki yazılar: Ramazan Ayvallı