“Kalbim temiz” demek!

Kalbin nasıl temiz olacağını Allahü teâlâ ve Onun Resulü bildiriyor. Onların bildirdiklerine uygun yaşayanın kalbi temiz olur…

 

 

 

Kötü huylar, günahlar kalbi hasta eder. Bu hastalığın artması, kalbin ölümüne yani küfre sebep olur. Kötü huyların en kötüsü olan küfür ise, kalbi öldüren en büyük zehirdir. İmanı olmayanın, (Kalbim temizdir. Sen kalbe bak) demesi boş laftır. Böyle söylemek kendini aldatmak olur. Ölmüş olan böyle kalb temiz olmaz. (İslam Ahlakı)

 

(Kalbim temiz) demekle kalb temiz olmadığı gibi, (İmanım kuvvetli) demekle iman kuvvetli olmaz. Namaz kılmayanın, oruç tutmayanın, günah işleyenin kalbi temiz ve imanı kuvvetli olmaz. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:

 

Salih amel yapmadan [namaz kılmadan, oruç tutmadan, günahlardan sakınmadan] (Kalbim temizdir, sen kalbe bak) demek bâtıldır, boştur, kendini aldatmaktır. Bedensiz ruh olmadığı gibi, beden ibadet yapmadan ve günahlardan kaçınmadan, kalb, temiz olmaz. (1/39)

 

İmam-ı Muhammed Masum-i Farukî hazretleri de buyuruyor ki:

 

Cüneyd-i Bağdadi hazretlerinin talebesi olan, evliyanın büyüklerinden Ebu Ali Rodbari hazretleri, (Çalgı dinleyen ve diğer günahlardan sakınmayan bir din adamı, “Kalbim temizdir. Sen kalbe bak!” diyorsa, onun gideceği yer Cehennemdir) buyurur. (2/110)

 

(Namaz kılmıyorsam, açık geziyorsam ne çıkar? Sen kalbe bak. Kalbim temizdir) demek yahut, (Önce ekmek parası kazanmak, herkese iyilik etmek, sonra namaz) gibi sözler, dinî emirlerin bir kısmını beğenip bir kısmını beğenmemektir. Her Müslümanın bu inceliğe dikkat etmesi, dinin emir ve yasaklarına riayet etmeyenlerin, imanlarının gitmemesi için uyanık olmaları lazımdır. (Hak Sözün Vesikaları)

 

Kalbin nasıl temiz olacağını Allahü teâlâ ve Onun Resulü bildiriyor. Onların bildirdiklerine uygun yaşayanın kalbi temiz, onların emirlerine uymayanın kalbi pistir. Çekinmeden ısrarla günah işlemek, kalbin bozuk olmasının alametidir. Bir hadis-i şerif şöyledir:

 

(Günah işleyenin kalbinde siyah bir nokta oluşur. Tövbe ederse, o nokta silinir. Tövbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür ve kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur.) [Haraitî]

 

(Allah’a inancı çok kuvvetlidir) demek de çok yanlıştır. Ateşin yakacağına kuvvetli inancı olan kimse, elini ateşin içine rahatça sokabilir mi? Ateşin elini yakacağına olan inancı buna mâni olur. Çekinmeden günah işleyenlerin Cehenneme gideceğini bilen kimse de, kendini nasıl Cehennem ateşine atar? Demek ki inancı hiç yok veya çok zayıftır. Allah’a inancı kuvvetli olan, bile bile kendini felakete atmaz.

 

Mesela Allah’ın en az bire on verdiğine inanan Müslüman kimse, zekâtını, sadakasını verir, cömertlikten geri kalmaz. Bir hadis-i şerif şöyledir:

 

(Müslüman cömerdin imanı kuvvetlidir.) [Deylemî]

 

İmanı kuvvetli olduğu için cömertlik yapıyor. İmanı kuvvetli olan haramlardan kaçar ve ibadetlerini yapar. Yani Allahü teâlâyı unutmayıp Onun emir ve yasaklarına riayet eder… Yazımızı bir hadis-i şerifle bitirelim:

 

(Nerede olursa olsun Allahü teâlâyı unutmayanın, günahlardan sakınanın imanı kuvvetlidir.) [Beyhekî]




Kategori içindeki yazılar: Ahmet Demirbaş