Tâbiîn’den olup, Irak’ta yetişen Bekr bin Abdullah Müzenî hazretlerine, birisi kötü sözler söyledi.
O, cevap vermedi.
Ve sükût etti.
Bu defâ adam daha da “çirkin sözler” söylemeye başladı.
O, yine sustu.
Yanındakiler;
“Efendim, o adam size hakâret ediyor, siz susuyorsunuz. Susmayın, siz de ona bir şeyler söyleyin, hakâret edin” dediler.
Onlara cevâben;
“O, benim hakkımda bir şeyler biliyor ki, söylüyor. Ama ben, onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum” buyurdu.
● ● ●
Bu zât bir sohbetinde;
“Bir kimseyi ziyâfete çağırsalar, o da ev sâhibine sormadan yanında bir misâfir getirse, bir tokat hak etmiştir” dedi.
Ve ilâve etti:
“Ev sâhibi o kişiye ‘şuraya oturun’ dediği zaman ‘hayır şuraya oturayım’ derse, o adam iki tokat hak etmiştir.”
Sözüne devamla;
“Yemek esnâsında misâfir ev sâhibine ‘haydi siz de buyurun, siz de yiyin!’ derse, o adam üç tokat hak etmiş olur” dedi.
Nasîhat istediler.
Onlara cevâben;
“Güzel huylu olun… Güzel huylu olmak da, herkese güler yüz göstermek, yumuşak davranmak ve kolaylık göstermektir” buyurdu.