Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Bu ay sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennet’tir. Bu ay iyi geçinme ayıdır.”
Sabır güzel huylardandır. Bütün hayırların, iyiliklerin başıdır. Her iyiliğe sabırla ulaşılır. İyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak sabırla ele geçer. Sabırlı olanı Allahü teâlâ da kulları da sever. Sabırlı insan geçim ehli olur.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerimde şöyle buyurmaktadır:
“Allah sabredenleri sever.” [ Al-i İmran 146]
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
“Sabır, Cennet hazinelerinden bir hazinedir.” [İ.Gazali]
Sabır birkaç çeşittir: İnsanın her zaman sabra ihtiyacı vardır. İnsan her anında hoşuna giden veya gitmeyen durumlarla birlikte bulunur. Her iki hâlde de sabra muhtaçtır. Hoşuna giden durumlar, mal, nimet, makam, sıhhat, afiyet, çoluk çocuk sahibi olmak ve benzerleridir. Bunlara sabır, kalbi bunlara bağlamamak, bunlara dalmamaktır. İnsan, bunların, elinde emanet olduğunu bilmeli, bunları kendisine verdiği için Allahü teâlâya şükürle meşgul olmalıdır.
Bela ve musibetlere sabır: Evladın ölmesi, malın elden çıkması, sıhhatini kaybetmek böyledir. Bunlara sabretmek çok faziletlidir. Bela ve musibete sabretmenin üç yüz sevabı vardır. Bela ve musibete sabredenin her nefesi için ayrı bir derece ve sevap vardır. Gelen musibete ağlamak, kalp ile üzülmek sabrın sevabını gidermez. Bağırmak, feryad etmek ve şikâyette bulunmak sevabı giderir.
Büyük âlim ve veli Muhammed Masum Faruk hazretleri, birinci cild 72. mektubunda şöyle buyuruyor: “İbadetlere devam, elemlere hastalıklara sabretmelidir. Her şeyin Hak teâlâdan geldiğini bilmelidir. Dertlerden, elemlerden kurtulmak için dua ve istiğfar etmelidir.” [Tesiri ve faydası kesin olan sebeplere yapışmalı. Böyle yapmak sabrın sevabını gidermez. Sebeplerin tesirini Allahü teâlâdan beklemelidir.]
İslam bilgilerini öğrenirken zahmet çekmeye, ibadetleri şartlarına ve adabına riayet ederek, geciktirmeden vaktinde yapmaya sabretmek. Bu sabra Cennet’te altı yüz derece verilir.
Günah işlememek için sabretmek. Nefsin arzularına sabretmenin yedi yüz derecesi vardır. Şeytan, nefis ve kötü arkadaş, insana günah işletmek isterler. Bunları dinlemeyip günah işlememeye karşı sabırlı olmak çok sevaptır.
İnsanlardan gelen eziyetlere ve sıkıntılara sabretmek ve katlanmak da çok kıymetlidir. Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: “Sizi mahrum edene siz ihsan edin. Bir kimse size kötülük yaparsa siz ona iyilik yapın.”
Ramazan ayında da sabırlı olmalı. Orucumuzu, şartlarına ve adabına riayet ederek bütün azalarımızla tutmalı. Beş vakit namazımızı ve teravih namazlarımızı kılmalı. Haramlardan, günahlardan sakınmalı. Kimse ile münakaşaya girmemeli. Münakaşa, böyle mübarek bir ayda kalp kırmaya sebep olur. Kalp kırmak, yetmiş kere Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günahtır.
Ramazanda el haram tutmamalı. Kulak haram olan şeyi dinlememeli. Ayak haram olan yere gitmemeli. Mideye haram lokma girmemeli. Göz harama bakmamalı. Dil haram söylememeli. Gıybet yapmamalı. Söz taşımamalı. Yalan söylememeli. Bütün uzuvlar, haramlardan, günahlardan kesilmeli.