“Üç Aylar”ın dinimizde özel yeri var…

Halkımız arasında “Üç Aylar” diye anılan “Recebü’l-ferd”, “Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek”in, İslâm dininde özel yerleri vardır.

 

 

 

Bilindiği gibi, Âdem aleyhisselâmdan beri ta’zîm ve hürmet edilen bir ay olan Receb ayının ilk Cuma gecesi, mübârek “Regâib Kandili” idi. Ya’nî bu sene 11 Ocak 2024 Perşembe’yi [29 Cemâzil-âhır 1445’i] 12 Ocak 2024 Cuma’ya [01 Recebül-ferd 1445’e] bağlayan gece Regâib gecesi idi. Bu ayı ta’kîb eden Şa’bân ayı, içerisinde “Berât” kandilinin bulunduğu bir aydır. Ramazan ayı ise, Yüce Rabbimiz tarafından ayların sultânı kılınmıştır.

 

Halkımız arasında “Üç Aylar” diye anılan “Recebü’l-ferd”, “Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek” aylarının, İslâm dininde özel yerleri vardır.

 

Resûlullah Efendimiz, Recep ayının başında “Ya Rabbî, Receb ve Şa’bân aylarını bizler için mübârek kıl [bu aylarda, bizlere bereketler ihsân eyle] ve bizleri Ramazân ayına da eriştir” diye duâ ederdi; kezâ Şa’bân ayına çok değer verir ve bu ayda çok oruç tutardı.

 

Hattâ Âişe vâlidemiz (radıyallahü anhâ) buyurmuştur ki: “Resûlullahın, [Ramazân ayı müstesnâ olmak üzere] hiçbir ayda, Şa’bân ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şa’bânın tamâmını oruçlu geçirirdi.” [Buhârî]

 

Resûlullah Efendimize, Şa’bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman buyurdu ki: “Şa’bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.” [Nesâî]

 

Üç ayların birincisi olan Receb, Allahü teâlânın ayı; ikincisi olan Şa’ban, Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) ayı; Ramazân-ı şerîf de ümmet-i Muhammed’in ayı olarak bilinmektedir.

 

Kezâ Receb ayının afv ve mağfirete, bu ayı ta’kîb eden Şa’bân ayının şefâate, Ramazân ayının da sevâpların kat kat verilmesine mahsûs aylar olduğu bildirilmiştir.

 

Yine Recep ayının tevbe, hürmet ve ibâdet ayı; Şa’bân ayının muhabbet ve hizmet ayı; üç ayların üçüncüsü ve bütün ayların da sultânı olan Ramazân ayının ise yakınlık ve ni’met ayı olduğu ifâde edilmiştir…

 

Bu ayların her üçüne de hürmet etmelidir. Hürmet etmek ise, günâhlardan uzaklaşmakla ve ibâdetleri yapmakla olur. Hürmet edip, saygı gösteren, kat kat karşılığını görecektir. Fakat, bu mübârek zamanlarda, va’dedilen sevâplara kavuşabilmek için, her şeyden önce i’tikâdı düzeltmek lâzımdır. İlmihâl bilgilerini öğrenmek ve yaşayışını bunlara uygun hâle getirmek gerekir. Ayrıca çok tevbe ve istiğfâr etmeli, kazâya kalmış namazlarını, oruçlarını, zekâtlarını, sadaka-i fıtırlarını, kurbânlarını hemen kazâ etmeye başlamalıdır. Bir ân önce bu borçlardan kurtulmak için çalışmalıdır.




Kategori içindeki yazılar: Ramazan Ayvallı