Şafiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ahmed bin Mûsâ bin Dâvûd Arûsî’dir. Künyesi Ebü’s-Salâh olup, lakabı Şihâbüddîn’dir. 1133 (m. 1721) senesinde Mısır’da doğdu. 1208 (m. 1793) senesinde Mısır’da vefât etti. Câmi-ül-Ezher’de büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı kılındı. Şeyh Uryân’ın kabri yanına defnedildi.
Arûsî, Ezher’de tahsîl yaptı. Zamanın büyük âlimlerinden olan Şeyh Ahmed Melevî’den Buhârî’yi, Şeyh Abdullah Şibrâvî’den Buhârî’yi, Beydâvi ve Celâleyn tefsîrini, Seyyid Belîdî’den Beydavî’yi, Şemsüddîn Hafnî’den Kastalânî şerhi ile birlikte Sahîh-i Buhârî’yi, İbn-i Ebî Cemre Muhtasarı’nı, Şemâil’i, Erba’în üzerine İbn-i Hacer şerhini ve Câmi-üs-sagîr’i okudu. Fıkıh ilmini; Şibrâvî, Azîzî, Hafnî, Şeyh Ali Kayıtbây, Şeyh Hasen Müdâbigî, Şeyh Sabık, Şeyh Îsâ Berâvî ve Şeyh Atiyye Echurî’den öğrendi. Şeyh Ali Sa’dî’nin derslerine uzun zaman devam ederek diğer ilimleri de öğrendi. Hocasının mu’îdi olup, onun okuttuğu dersleri talebelere tekrar ederdi. Kendisinden, Bulak’taki Merze Câmii’nde Sahîh-i Buhârî’yi dinledi. Şeyh İbn-üt-Tayyib’den Şemâil’i dinledi. Ayrıca Şeyh Yûsuf Hafnî, Şeyh İbrâhim Halebî, İbrâhim bin Muhammed Delcî’nin derslerinde bulundu. “Acâib-ül-âsâr” müellifi Cebertî; Arûsî’nin, babasının derslerine de devam ettiğini ve kendisinden Matematik, geometri, cebir öğrenip, Kitâb-ür-rakâik, Kifâyet-ül-Kanû’, Hidâye, Kâdı-zâde ve başka eserleri okuduğunu bildirdi.
Arûsî tasavvuf ilminde de üstün bir derecede idi. Seyyid Mustafa Bekrî’nin sohbetlerinde feyz ve kemâl buldu. Uzun zaman yanından ayrılmadı. Bundan sonra asrının bir başka büyük velîsi olan Şeyh Ahmed Urban ile karşılaşıp gönülden bağlandı. Sohbetlerini dinledi. Ahmed Urban, Arûsî’deki edebi görüp, onu çok sevdi. Kızlarından biri ile onu evlendirdi. Arûsî’ye müjde verip ileride Câmi-ül-Ezher’e reîs olacağını bildirdi. Ahmed Urban vefât ettikden bir müddet sonra, Arûsî reîs seçildi. Reîs olması şöyle oldu. O esnada Ezher’in reîsi Şeyh Ahmed Demenhûrî vefât etmişti. Seçme yetkisine hâiz olanlar İmâm-ı Şafiî hazretlerinin makamında toplandılar. Orada duâ edip, bu büyük makama Arûsî’yi seçtiler.
Hulâsat-ül-eser sahibi, Arûsî’nin derslerini dinleyip ba’zı kitapları kendisinden okumakla çok istifâde ettiğini bildirdi. Arûsî’nin dört evlâdından biri olan Şemsüddîn Seyyid Muhammed, Ezher’de müderrislik yaptı. Şihâbüddîn Seyyid Ahmed, Seyyid Abdürrahmân ve Seyyid Mustafa da âlim, sâlih ve fazilet sahibi kimselerdi.
Arûsî, hassas, yumuşak huylu, konuşması düzgün idi. Vefâtına kadar çok talebe yetiştirdi, eser yazdı. Eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1- Şerhu alâ nazm-it-tenvîr fî iskât-it-tedbîr, 2- Hâşiyetün alel Melevî ales-Semerkandiyye.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-2, sh. 188
2) Târih-i Cebertî cild-2, sh. 162
ŞİHÂBÜDDÎN ARÛSÎ (Ahmed bin Mûsâ)