Evliyânın büyüklerinden. Cebel ilinde yaşamıştır. Abdullah-ı Harraz’ın talebesi olup, birçok âlimin sohbetinde bulundu. Muzaffer Kirmisinî’nin vefât târihi kesin olarak bilinmemekte olup, dördüncü asırda yaşamıştır. Abbâs-ı Şâir’in hocasıdır. Zamanının bir tanesi, kerâmet sahibi ve veciz sözleri çok olan bir âlim idi.
Şeyh-ül-İslâm Abdullah-ı Ensârî, Muzaffer Kirmisinî hakkında şöyle demiştir: “Muzaffer Kirmisinî, geceyi üç kısma ayırmıştı. Bir kısmında namaz kılar, bir kısmında Kur’ân-ı kerîm okur ve bir kısmında ise Allahü teâlâya, münâcaatta bulunurdu.”
Muzaffer Kirmisinî buyurdu ki: “Senin ömrün, bir tek nefesten başka birşey değildir. Eğer bu nefesi kendi lehinde tüketmiyorsan, bari aleyhinde olacak şeyleri toplamak için tüketme”
“Kim İslâm ahlâkı ile ahlâklanırsa, kendine tâbi olanlar da onun ahlâkı ile ahlâklanırlar. Kim ahlâkında gevşeklik gösterirse, kendisi ve kendine tâbi olanlar helak olurlar.”
“Kanâatle beraber açlık; tefekkürün tarlası, hikmetin menbaı, zekânın hayatı, kalbin lambasıdır.”
“Kula verilen en hayırlı şey, kendisine lüzumlu şeylerin yerleştirilmesi için mâlâya’nîden temizlenen kalbdir.”
“Allahü teâlâ kıyâmet günü mü’minleri fadl ve ihsânı ile, kâfirleri de huccet ve adâletle hesaba çekecektir.”
“Oruç üç çeşittir, ilki rûhun orucudur ki, bu da ihtirâslı olmamaktır. İkincisi aklın orucudur ki, bu da nefse muhalefet etmek, hevâ ve hevesini terk etmektir. Sonuncusu nefsin orucudur ki, yemekten, içmekten ve haram olan şeylerden el çekmektir.”
“Kim Allahü teâlâya sıdk ile amel ederse, halkın yanında bulunmaktan sıkılır.”
“Tevâzu; kimden olursa olsun, hakkı kabûl etmektir.”
“Tasavvuf; râzı olunan ahlâktır.”
“Ârif kimse; kalbi Allahü teâlâ ile, bedeni halk ile olandır.”
“Hikmete âşinâ olan kişiden, edeb öğrenmeyen bir kimseden, talebeleri edeb ve terbiye öğrenemez.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tabakât-üs-sûfiyye sh. 396
2) Hilyet-ül-evliyâ cild-10, sh. 360
3) Risâle-i Kuşeyrî sh. 159
4) Tabakât-ül-kübrâ cild-1, sh. 113
MUZAFFER KİRMİSİNÎ