Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın geleceğini bütün semavî kitaplar müjdelemiştir. Hiçbir ilâhi kitap yoktur ki, Onu methetmesin…
İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselama gelen kitapçıkta buyuruluyor ki:
“O, yer ve gök ehlinin en doğrusudur. Cömertlikte en üstündür. Kalbi ipekten daha yumuşaktır. Çok zaman hüzünlü ve çok zaman oruçludur. Hak teâlânın korkusu ile doludur. Hep Rabbine yalvarır. Gündüzleri de ibadet eder. İnsanlarla birliktedir. Fakat dünya sevgisi gönlüne giremez. Sır saklar ve dostluklara vefa gösterir…”
Âdem aleyhisselam, oğlu Hazreti Şit’e Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz hakkında şöyle buyurur:
– Cennette Onun ismi ile güzelleşmemiş bir tek köşe bile görmedim. Her yan ve her yön o şerefli ismin pırıltılarını aksettiriyor.
– Peki babacığım, hanginiz daha kıymetlisiniz?
Şit aleyhisselamın suâline, Âdem aleyhisselam sükûtu tercih etti. Ne var ki, aynı suâl üçüncü kere tekrarlanınca, ezelî hakikat daha o günden açıklandı. Âlemlerin Rabbi buyurdu ki:
“Ya Âdem! Her şeyi senin için yarattım, seni ise o seçilmiş için! Cenneti Onunla ve Onun ümmetiyle dolduracağım. Kendisine Arap dili ile Kur’ân-ı kerim indireceğim. Bu kitabın emir ve hükümleri hiç değişmeyerek, dünyanın sonuna kadar devam edecektir. Bu peygamber, benim en sevgili kulumdur. İyiliği her insana ulaşacaktır. Ona uyanlar seçkin kullarımdan olur. Büyük şefaat sahibidir. İsmi yeryüzünde ‘Muhammed’ göklerde ‘Ahmed’dir. Onu dünyanın sonuna yakın göndereceğim. Hiçbir peygamber Ondan üstün olmadığı gibi, hiçbir ümmet de Onun ümmetinin sayısına varamayacaktır. Ümmeti abdestli gezer. Öyle ki, bunların yerdeki nurları, yıldızların gökteki aydınlığı gibidir…”
Âdem aleyhisselam ve Havva validemiz, Cennet’te bin yıl kadar yaşayıp, İblisin yalan yeminine inanarak yasak edilen ağacın meyvesinden unutarak yedikleri için Cennet’ten çıkarıldılar. Âdem aleyhisselam, üçyüz sene gözyaşı döktü. Çok üzgün ve çok pişmandı… Gaibden gelen bir sesin de hatırlatması ile el açıp, cennette iken Cebrail aleyhisselamdan öğrendiği bazı isimleri araya koyarak duâ etti:
“Ya Rabbi! Muhammed aleyhisselam ve Onun sevdikleri Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin hatırı için beni tekrar cennetine koy!..”
Allahü teala buyurdu ki:
“Ya Âdem, kıyamete kadar gelecek evladının günahlarının bağışlanmasını isteseydin, bu isimlerin sahiplerinin sevgisi için yine kabul ederdim…”
Ahmet Demirbaş