“Kim Müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse, Allahü teâlâ da ona, dünyâda ve âhırette yardım eder.”
Abdurrahmân Fûrânî hazretleri hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 388 (m. 998) yılında Türkistan’da Merv’de doğdu. Buradaki büyük âlimlerin derslerine devam ederek ilmde yüksek derecelere ulaştı ve icazet aldı. Şafiî mezhebinde mutlak müctehid ile müntesib müctehid arasında bir derece olan eshâb-ı vücûhtan sayıldı. Hadîs ilminde zamanının ileri gelenlerinden idi. 461 (m. 1069) yılında Merv’de vefât etti.
Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
“Kim güzelce abdest alır, sonra namaz kılmaya kalkınca, onun kulağından gözünden, ellerinden ve ayaklarından günahları çıkar.” “Abdestli iken kim abdest alırsa, Allahü teâlâ onun için on hasenat yazar.” “Kim her cuma bana kırk salevât okursa, Allahü teâlâ onun kırk senelik günahını siler.” “Kim Ramazân-ı şerîf orucunu tutar, peşinden de şevval ayından altı gün oruç tutarsa, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur ve anasından doğduğu gibi günahlarından temizlenir.”
“Vefâtımdan sonra hac edip kabrimi ziyâret eden, hayatta iken beni ziyâret eden kimse gibidir.” “Kim çok yemeyi ve içmeyi âdet edinirse, kalbi katı olur.” “Kim Allah için tevâzu gösterirse, Allahü teâlâ onu yükseltir. Kim kibirli olursa, Allahü teâlâ onu alçaltır. Kim kanâat ederse, Allahü teâlâ onu zengin kılar. Kim Allahü teâlâyı çok zikrederse, Allahü teâlâ onu sever.” “Kim haram olan bir dirhemi bırakırsa, Allahü teâlâ ona karşılık Cenneti verir. Kim şüpheli olan bir dirhemi bırakırsa, Allahü teâlâ ona peygamberlerden bir peygamberin sevâbını verir.” “Kim kesin olarak, Allahü teâlâyı kendisinin Rabbi, benim de O’nun nebisi olduğumu kalbinden sâdık olarak bilirse (ve inanırsa), Allahü teâlâ onun etini, Cehennem ateşine haram kılar.” “Kim az bir rızka râzı olursa, Allahü teâlâ da onun az amelinden râzı olur. Allahü teâlâdan ferahlık beklemek ibâdettir.”
“Kim bir namazı unutur veya namaz vaktinde uyuyakalırsa, uyanınca ve o namazı hatırlayınca hemen kılsın.” “Kim bir kötülüğü duyar ve onu yayarsa, onu yapan gibidir. Kim de bir iyiliği işitir ve onu yayarsa, onu yapan gibidir.” “Komşusunun aç olduğunu bildiği hâlde kendisi tok olan kimse için, kıyâmet gününde Allahü teâlâ, ‘Ona zakkumdan yediriniz…’ buyurur.”
“Kim Müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse, Allahü teâlâ da ona, dünyâda ve âhırette yardım eder.”