Cennete ulaştıran şeylerin en üstünü, dini yaymaktır

“Şeytana karşı âlimin uykusu, cahilin ibâdetinden daha şiddetlidir.”

 

 

 

İbni Fûrek hazretleri Kelâm, tefsîr, nahiv, lügat ve Şafiî mezhebi usûl ve fıkıh âlimidir. İsmi Muhammed bin Hasen’dir. İran’da İsfehân’da doğdu. Nişâbûr’da Ebû Ali Dekkak’la sohbet etti. Rey’de ders vermeye başladı. Daha sonra Nişâbûr’a davet edildi. Orada bir medrese ve bir ev yaptırıp ders vermeye başladı. Bilhassa kelâm ilminde meşhûr oldu. 406 (m. 1015) yılında Nişâbûr yakınlarında vefât etti. “En-Nizâmî fî usûl-iddîn” isimli eserinin mukaddimesinde buyurdu ki:

 

Nimetlere kavuşturan, Allahü teâlâya yaklaştıran, O’nun mağfiretine vesile olup, Cennetine ulaştıran şeylerin en üstünü, din ilmini yaymaktır. Âlemlerin Rabbini tevhîd etmek (bir olduğunu bildirmek), O’nu yarattıklarına benzemekten tenzih etmek, cisimlere benzetmeyi reddedip, açık delîllerini ortaya koymak, itirâz edilen husûsları isbât edip açıklamak, ahkâm-ı dîniyyenin (dînî hükümlerin) usûl ve fürû’unu bilmek lâzımdır. Böylece, dinin esâsı doğru olarak öğrenilmiş olur.

 

Hâllerinde ve sözlerinde hatâdan korunmuş, amelleri düzelmiş, kendisine emredilene ve davet edildiğine yapışmış, nehyedildiğinden uzaklaşarak ona meyletmemiş olur. Nitekim Allahü teâlâ bize ilim öğrenmeyi emretti. Tevbe sûresi yüzyirmiikinci âyetinde meâlen 

 

“Her kabileden büyük bir kısmı savaşa gitmeli, onlardan bir kısmı da, din ilimlerini öğrenmek ve kabileleri savaştan kendilerine döndüğü zaman, onları Allahın azâbı ile korkutmak için geri kalmalıdır. Olur ki, Allahın azâbından sakınırlar” buyurdu ve din ilimlerini öğrenmeyi bize farz kıldı.

 

Resûlullah da (sallallahü aleyhi ve sellem) hadîs-i şerîflerinde bizi bu husûsta teşvik ederek “Melâike-i kirâm, ilim talibi için, onun yaptığından râzı olarak, kanatlarını (ayakları altına) serer” buyurmaktadır.

 

Âlimleri de; “Şeytana karşı âlimin uykusu, cahilin ibâdetinden daha şiddetlidir (onu daha çok korkutur)” buyurarak övmektedir. Çünkü âlim, insanları dînin hükümlerini öğretmek sûretiyle doğru yola götürür. Bu da şeytana ağır gelir. Çünkü şeytan, onları aldatmaktan vehim ve ümitsizliğe düşürmekten ümit keser. Âbid için ümidi vardır. Bütün kötülükleri yaptırabileceğini düşünür. Açığını arar. Yine bir topluluk içinde âlim bulunsa, şeytan bu âlimi aldatmaktan ümitsizliğe düşer. Çünkü âlim, onlara yanlışları gösterir ve doğru yola götürür.”

 

 

 

Vehbi Tülek’in önceki yazıları…

Kategori içindeki yazılar: Vehbi Tülek